Kurtuluş reçetesi şirketleşme

Taraftarsızlık, statsızlık ve arkasından gelen mali durum bozuklukları maalesef Karşıyaka’nın üzerinde
büyük bir kambur son senelerde. Amatör şubelerde, basketbolda, voleybolda gelen başarılara
rağmen profesyonel olan futbolda gerileme, Yeşil kırmızılı kulübün belini büktü maalesef. Futbolda en
uygun insan kaynağı ile mali ve idari dengenin sağlanması gerekir. Bunun için de ciddi, dirayetli,
kucaklayıcı bit yönetim desteklenmelidir. Artık futbolda yeni bir yapılanma ve değişim şart. 3.5 yıldır
seçimli kongrenin yapılmadığı 5 yıldır da transfer yasağının kaldırılmadığı sportif başarının olmadığı
Karşıyaka futbol takımında yeni bir stratejiye ihtiyaç olduğu aşikar. Camianın kanaat önderleri ile
toplantı yaptığını futbol için sağlıklı bir modelin şart olduğunu öne süren eski başkanlardan Cenk
Karace, taşın altına elini koydu gibi. Karace’nin tek şartı futbolda “Şirketleşme”. Yıllardır bu formül her
zaman yeşil kırmızılıların önlerine gelmiş, fakat bir türlü başarılmamıştı. Şimdilerde yine gündem o
var. Karşıyaka futbol takımının bu kaos ortamından kurtuluşunun şirketleşme olduğunu herkes
biliyor. Şimdi gelelim “Şirketleşme” modeline. Öncelikle tek bir şirket modeli ile yola çıkılmaz
düşüncesindeyim. “Karşıyakalılık modeli” adı altında en az 60-70 hissedarın olduğu bir şirketleşme,
futbol takımını bu kaostan kurtarabilir. A grubu hisseler, B grubu hisseler adı altında ortaya konacak
şirketleşmede herkes payı kadar yönetimde yer alabilir. Ben bu konuda fazla bilgiye sahip değilim
ama mali müşavirlerde bu konuya el atar, yeni bir tüzük tadili yola çıkabilir düşüncesindeyim. Amacım
Karşıyaka futbol takımının artık başarından başarıya koşmasıdır. Yapıcı düşüncelere sahibim, yıkıcı
değil. Cenk Karace ile şimdiki Başkan Turgay Büyükkarcı’nın el ele verip, kongre tarihini tesbit
etmeleri kavgasız gürültüsüz bir ortama girmeleri en güzel beklentidir. Karşıyakalılık bunu gerektirir.