GÜNCEL POLİTİKA YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ SPOR MAGAZİN RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Murat Baran Uygun
YAZARLAR
7 Kasım 2024 Perşembe

Yine yeni bir oyun...

Erdoğan yine oyununu kuruyor. Artık alıştık diyeceğim ama CHP’nin tam hazırlıklı olduğunu söyleyemem.

Topyekün bir cevap yetiştirme eğilimi seziyorum. Umarım yanılırım ve bu olmaz. Son 15-20 güne kadar ülke gündeminde neler vardı?

Başta toplumun her kesimin yaşadığı yakıcı geçim sıkıntısı, AKP tarzı sağlık sisteminin son perdesi ‘yeni doğan çetesi’, tarım ve hayvancılıkta gittikçe derinleşen krizler, Narin Güran cinayetinin bir türlü aydınlığa kavuşturulamaması, okullarda hijyen ve güvenlik problemleri, işsizlik, tutmayan enflasyon hedefleri, gelir adaletsizlikleri, kadın cinayetleri yani genel anlamda hükümetin ülkeyi yönetemediğini, halkın güvenini de gittikçe kaybettiğini gösteren haberler her yerde konuşuluyordu.

***

Erdoğan, iktidarının gittikçe köşeye sıkıştığını gördü, prestij ve oy kaybını durdurmak adına artık bir klasik diyebileceğimiz hamlesini yaptı. Önce anayasanın ilk 4 maddesi üzerinden hem kamuoyunu yokladı hem de gündem değiştirme çabalarını başlattı. Bu konu istenilen verimi vermedi anlaşılan ki bu defa İsrail Türkiye’ye saldıracak salvosu geldi. Ardından Bahçeli, MHP’nin bugüne kadarki siyasi duruşuyla hiç bağdaşmayan bir açılımla Öcalan’ı Meclis’e davet ederek daha büyük bir fırtına kopardı (bu çıkış başlı başına Cumhur İttifakı'ndaki sıkıntının ne denli büyük olduğunun göstergesi). Üzerine Bahçeli’nin de çağrısına tamamen ters bir hareketle kayyum üstüne kayyum atamaları gündemde patladı. DEM parti ile yetinilmedi, işin içine bu defa CHP’li Esenyurt Belediyesi sokuldu. Tabii ki, yoksa bu toz dumanın orta yerine CHP’yi oturtmak ve onu gündem dışı konuşturmak mümkün olmazdı. Böylelikle hem ülkenin hem de CHP’nin içi karıştırılmış oldu. Zaten Erdoğan’ın yapmak istediği de bu. Ülkenin ve halkın gündeminden kopuk, önemsiz siyasi konular içinde, kendi iç meseleleri içinde, üzerine atılan çamurlar içinde debelenen bir CHP. Kılıçdaroğlu döneminde bunu fazlasıyla başardı.

Hedef belli, CHP’yi halkın umudu olacak bir pozisyondan çıkarmak, kendisi de sıkıştığı köşeden kurtulup yeni hamleler için en azından bir süre nefes almak. Geçmişte defalarca oynadığı bu oyunu, şimdi daha büyük meseleler üzerinden kurguluyor. Neden mi? Çünkü ülkenin sorunları da artık daha büyük de ondan. Bunu bir virüs-ilaç ilişkisine benzetebiliriz. Virüs geçmişteki ilaçlara karşı dirençli hale geldiğinden ilacın dozunu arttırmak gerekiyordu. Öyle de yaptı.

***

Bana göre bütün mesele bir hayatta (iktidarda) kalma mücadelesi. Yaşam mücadelesinden önünü görecek halde olmayan vatandaşın, toplumsal travmalar üzerinden dikkatini dağıtma ve ilgiyi yeniden kendi üzerinde toplama çabası. Televizyon programlarında, gazetelerde yüzlerce yorum yapılıyor. Hepsini suçlamıyorum ama merkez medya da üzerine düşeni fazlasıyla yapıp gündemi bu suni meseleler ile doldurarak Erdoğan’a geniş bir alan yaratmayı yıllardır çok iyi başarıyor.

***

Erdoğan büyük bir çaresizlik içinde, bu net. CHP serin kanlı olup, inatla ülkenin hayati sorunlarını konuşmaya devam etmeli. Toplumu ve parti tabanını doğru yönlendirip, yaşanan sorunların kaynağının hükümet yani Erdoğan olduğunu, bir iktidar değişimi olmadan da hiçbir meselenin çözüme kavuşamayacağını her platformda tekrar tekrar dile getirmesi, akıllara nakşetmesi lazım. Bir genel seçim zaferi isteniyorsa, seçmen bunun farkında olarak ve buna inanarak sandığa gitmeli.