Ülke gündemimiz son derece iç karartıcı. Aslında Türkiye böyle gergin ve can sıkıcı olaylara alışkın ancak bu dönem herkesin hissettiği gibi çok daha farklı.
Diyarbakır’da 8 yaşındaki Narin’in katledilmesi, Tekirdağ’da 2 yaşındaki bebeğin annesinin yanında istismar edilmesi, sebepsiz zenginleşmelerinin mantıklı açıklaması olmayan vergi kaçakçılarının göz göre göre tahliyesi, her yandan gelen Teksas’ı aratmayacak haberleri ile bugün, geçmişten farkını açık ara ortaya koyuyor.
Hiçbir şey kendiliğinden bu hale gelmedi. Yaşananlar tabii ki yanlış izlenen politikaların sonuçları ve maalesef her olay iktidarın yönetimsel hatalarını unutturma potansiyeline sahip.
***
İnsanımız, iktidarın, kendini aklamak adına yalnız tüp ve yağ kuyrukları üzerinden hatırlattığı yıllardaki naifliği, samimiyeti, insanlığı, iyi niyeti, saflığı arar oldu. O dönemi yaşayanların ve hatta yaşamayıp yakınlarından dinleyen veya sosyal medyadan öğrenen gençlerin bile son dönemlerde 80'ler 90'lar konseptli dizilere, eğlence mekanlarına, eşyalara, yaşam tarzına vs bu kadar yoğun biçimde ilgi göstermesi, bir nostalji duygusundan öte o dönemdeki huzuru ve mutluluğu araması diye düşünüyorum. İşte o geçmişi maddi imkansızlıklar üzerinden tarifleyerek halkı adeta bu tehditle terbiye etmeye çalışan iktidar, ahlaki ve duygusal çöküşü kapatmaya çalışıyor.
***
Oysa o yıllarda tüm dünyada gerçek bir üretim sorunu vardı. Peş peşe sayılabilecek iki Dünya Savaşı’nın getirdiği krizler ve yokluk uzun süre dünya ekonomisini olumsuz etkiledi. Bugün artık bambaşka bir çağdayız. Bizden gerideki ülkeler bu savaşların etkilerini atlatarak ekonomik ve refah seviyesi anlamında bizi fersah fersah geçtiler. Hatalar nedir ve nasıl düzelir konusuna girmeyeyim bu köşe anlatmaya yetmez. Ancak umut hep var, çıkış hep var.
***
Bu umudu yeşertmek ve büyütmek ana muhalefete kalıyor. Hızlı değişen Türkiye gündeminde yaşanan sıkıntıları ve adaletsizlikleri halka unutturmadan sandığa gitmenin çalışması mutlaka etkili bir biçimde yapılmalı.
İktidar değişimi olmadan ülkenin nefes almasının mümkün olmayacağı çok açık bir gerçek. İktidar medyasının gündem değiştirme, CHP içinde çatlak yaratma girişimlerine karşı sağlam durmak, sinir harbini iyi yönetmek gerekiyor. İmkansız değil, mesele doğru yere odaklanmak ve inanmakta.