Ülkede ne zaman olağanüstü bir durum olsa halkın siyasetçilere yönelik güvensizliğinin işaretleri ortaya çıkar. Deprem olur, ‘asıl ölü sayısı daha fazla açıklamıyorlar’ denir. Madende göçük olur, benzer söylentiler ortalıkta dolaşır. Operasyon yapılır. ‘Göstermiyorlar, söylemiyorlar’ diye konuşulur sokaklarda. Bugün virüs belası var ülkemizde, bütün dünyada olduğu gibi. İlk vakalardan hemen önce onlarca kişiden, “Türkiye’de de virüs var, ama açıklamıyorlar millet panikler diye” şeklinde yorumlar duydum. Ardından sağlık bakanı ilk vakayı açıkladı. Berberdeydim. Doğal olarak konu virüstü. Sıradakilerden biri aynen şöyle dedi. “Abi hastaneler dolu, panik olmasın diye açıklamıyorlar gerçek sayıyı" dedi. Tabi ki bizi yönetenlere güvenmeliyiz. Ancak şu bir gerçek. Toplumun bilinç altınını sürekli tetikte tutan bir şeyler var. Bu güvensizliğin nedeni ne olabilir? Bunu gerçekten merak ediyorum. Google’a “politikacılara neden güvenilmiyor?” diye yazdım. Çıkan sonuçlardan biri, birçok ülkede yapılan araştırmanın sonuçlarını veriyor. Buna göre, güven sıralamasının sonunda politikacılar var. Buna şaşırdığımı söyleyemem. (“Neden güvenmiyorsunuz?) diye de sorulsaydı keşke. Anladığım kadarıyla, siyasetçilerin bozuk sicili halkın politikacılara güvenmeme, onlara karşı temkinli olma halini besliyor. Ancak sondan ikinci sıra oldukça ilginç geldi. Ne yazık ki din adamları sondan ikinci sırada yer alıyor. Buna şaşırmamak biraz zor. Bu araştırmayı sayfalarına taşıyan gazetelere baktım. Hepsi aynı verilere yer vermiş.
Araştırma İpsos araştırma şirketi tarafından, 2019 yılında 23 ülkede yapılıyor. 23 ülkenin hemen hepsinde güven sıralamasının ilk sıralarında, bilim insanları, doktorlar, öğretmenler, polis ve askerler var. Türkiye’de de sıralama bu şekilde. Bir başka ilginç nokta ise söz konusu 23 ülkede halkın din adamlarına duyduğu güven ortalaması yüzde 21 iken, bu oranın Türkiye’de yüzde 12’de kalmış olması. Bu arada araştırmayı yapanlar, iktidar ya da muhalefet diye bir ayrım yapmadan soruyor anladığım kadarıyla. Genel olarak politikacılara güvenilmiyor. Aslında keşke şöyle bir soru da sorulsaydı.
“Yönetici pozisyonunda bulunan kişilere ne kadar güvenirsiniz?” Politikacılar dışındaki yöneticilere olan güven ölçülebilseydi, belki genel olarak siyasete duyulmayan güven ile ilişkisini ortaya konurdu. Böylece politikacı ve yöneticilerin halkın gözünde sahip olduğu güven algısını anlayabilirdik. Politikacılara mı güvenmiyoruz? Yoksa yönetici makamında olan kişilere mi güvenmiyoruz? Genel olarak yönetici antipatimiz mi var? Araştırma biraz detaylandırılsa, Türk toplumunun bu ‘yönetici’ güvensizliğini daha iyi anlardık. Aradan iki yıla yakın bir zaman geçmiş. Aynı şekilde bir araştırma yapılsa belki de sonuçlar farklı çıkar. Temennimiz farklı çıkması yönünde olur elbette. Fakat,“ görünen köy kılavuz istemez! “Umarım bu araştırmanın sonuçlarından herkes kendi payına düşeni almıştır. Bu kritik dönemde sorulardan kaçmayan, samimi şekilde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca siyasetçi kökenli olmamasına rağmen, kendisi de bu ‘güven’ meselesinden payına düşeni alıyor diye düşünüyorum. En azından oluşan bazı soru işaretlerinin giderilememiş olması bunu gösteriyor.