Heyecan biterse her şey biter

Takvimler 15 Ekim 2015’yi gösteriyordu… 
Günlerden perşembeydi…
Karşıyakalılar o gün büyük bir heyecana uyandı. Euroleague’de mücadele eden Pınar Karşıyaka, basketbolda Avrupa devlerinden birini Barcelona’yı ağırlayacaktı.
Maçın biletleri satışa sunulduktan sonra, dakikalar içinde tükenmişti…
Karşıyaka Mustafa Kemal Atatürk Spor Salonu 19.00’da oynanacak maçtan saatler önce hınca hınç dolmuş, salonda adeta bir deprem titreşimi yaratan tezahüratlar, duvarları aşıp Mavişehir’i inletiyordu…
Salondaki ambians, dünyanın dört bir yanında sayısız maça çıkan Barcelona’nın yıldız oyuncularını bile şaşırtmıştı…
O heyecanı sadece Karşıyakalılar değil, karşı yakalılar bile yaşıyordu. Öyle ki Göztepe Başkanı Mehmet Sepil bile Pınar Karşıyaka-Barcelona maçını izlemeye gelmişti...
Maçın sonucunun ne olacağı kimsenin umurunda değildi… Önemli olan Barcelona gibi bir rakibi ağırlamak, bu heyecanı yaşamaktı… Ama Pınar Karşıyaka o gün, tribünlerin coşkusuna, armasına, formasına çok yakışanı yaptı, rakibini 71-62 mağlup ederek, tarihi bir galibiyete imza attı…
Aradan 10 yıl geçti… Bu süreçte Karşıyaka, Euroleague’de belki fazla kalamadı ama, Türkiye’yi Avrupa arenasında temsil eden basketbol takımları arasında hep vardı…
Taaa ki; geçen sezon Türkiye’de ayrı, Avrupa’da ayrı sponsor bulma şımarıklığıyla,  Kaf-Kaf’a 25 yıllık sponsorunu kaybettiren yönetim hatasına kadar…
Dimyat’a pirince gidelim derken, evdeki bulgurdan olanların yarattığı ortamda, takım dağıldı, sıkıntılar yaşandı, Türk Basketbolu’nda her dönem bir ekol olan Karşıyaka, neredeyse Süper Lig’den düşüyordu.
Bu sezon Karşıyaka,  iki kez kupalarda final oynadığı, bir dönem Euroleagu’de boy gösterdiği Avrupa arenasında yok…
Tüm Karşıyakalıların içi sızlıyor… Canı yanıyor…
Karşıyaka Mustafa Kemal Atatürk Spor Salonu hafta içi coşkusunu ne yazık ki bu sezon yaşayamayacak…
Bunun için yapacak bir şey yok… Ama gelecek için var… 
Geçen hafta da yazdım… Karşıyaka basketbolda gerçek kimliğine dönmesi,  Avrupa’da tribüne çıkmayı sadece kısa bir ara olarak görmesi, içinde bulunduğu durumu kabullenmemesi gerek…
Başkan Aygün Cicibaş ve ekibi, bugüne kadar futbolda geleceğe umutla bakılmasını sağlayacak doğru hamleler yapıyor… Ama basketbol için henüz atılan bir adım yok… Zaten bunun için görev sadece, Cicibaş’a düşmüyor… Basketbol için tüm KSK camiası harekete geçmeli… Sadece sezonu kurtaracak değil, Kaf-Kaf’ı uzun vadede büyük hedefler için yola çıkaracak bir sponsor için, dört koldan hareket etmek gerek. KSK camiasında, bunu sağlayacak, gerekli bağlantıları kuracak konumda isimler var…  
“Biz sıramızı savdık, artık uzakta duracağız” tavrı, hiçbir zaman kulüp sevgisiyle, renk aşkıyla bağdaşmaz.  O nedenle Karşıyaka’nın bu sıkıntılı döneminde herkes, gerek maddi, gerek manevi gücüyle işin içinde olmalıdır… 
Özellikle basketbol için, Kaf-Kaf’ın potadaki marka değerini kaybetmemesi için acil toparlanmaya ihtiyaç var. Kaf-Kaf basketbolda bu sezon da gerekli çıkışı gösterip, ligde ve Avrupa’da eski rotasına oturmak zorunda. 
Haydi Karşıyakalılar... Basketbolda yine eski günlere dönmek için, 2015’teki coşkuyu yeniden yaşamak için ayağa kalkın…  Bu Karşıyaka Basketbol ekolünün yeniden zirvedeki yerini alması için, bir seferberlik ilanıdır… Bu seferberliğe katılmak, aynı heyecanı yeniden yaşamak isteyen tüm yeşil-kırmızı tutkunlarının görevidir…
Unutmayın; heyecan biterse, her şey biter.