Tüm dünya nefesini tutmuş İran’ın misillemesini bekliyor. 2010 yılından bu yana İranlı birçok bilim adamı ve üst düzey yönetici Amerika veya İsrail bağlantılı suikastlerle öldürüldü. Bu suikastlere İran’ın cevabı hep sınırlı oldu. Ancak bu defa durum biraz farklı.
Trump’ın 2016 yılında başkan olmasıyla Amerika’nın Ortadoğu yaklaşımı dönemsel olarak da olsa değişti. Çok kutuplu dünya düzenine geçişin sancıları yaşanırken Amerika’nın hesapsızca Afganistan ve diğer Ortadoğu ülkelerinden askerlerini çekmesi geride bir otorite boşluğu bıraktı.
***
Biden göreve geldikten sonra durumu toparlamaya çalışsa da Covid salgını ve buna bağlı olarak (dünya genelinde de yaşanan) ABD ekonomisinin girdiği resesyonun sancıları ile uğraşmak zorunda kaldı. ABD, daha önce deneyimlemediği bir ekonomik krizle boğuşurken güç kaybettiği Ortadoğu’da kartlar yeniden karıldı.
Çin arabuluculuğunda İran-Suudi Arabistan yakınlaştı, Rusya destekli Esad hükümetinin 13 yıldan sonra devrilmeyeceği anlaşıldı ve Emevi Camii’ne gitmeye kalkanlar yolda kaldı. Bölgede Çin ve Rus yatırımları hatırı sayılır miktarda arttı. Bunlar ve bunlar gibi birçok gelişme artık bölgesel nüfuzun el değiştirebileceğinin sinyallerini veriyor.
Dünya tarihinde hiçbir güç değişimi savaşsız olmamıştır. İşte meseleyi asıl korkutucu yapan bu. Bölgede çıkarları için Batı İsrail’i, İsrail de Batı'yı kullanır durumda.
***
Rusya ve İran yerel silahlı gruplar üzerinden, Çin ise Kuşak ve Yol projesi ile bölgeye hakim olma çabasında. Durum bir hayli karışık. Bu gelişmelerle ilgili okuduğum en dehşet verici yorum ise bir haberde Ortadoğu analistinin Haniye suikastini Avusturya-Macaristan arşidükü Ferdinand ve karısının öldürülmesi ile aynı sonuçlara evrilebileceğinden bahsetmesiydi.
Bildiğiniz üzere Sırplı bir genç tarafından arşidük ve karısının vurulmasından 1 ay sonra Avusturya-Macaristan İmparatorluğu Sırbistan’a savaş ilan ederek 1.Dünya Savaşı’nın fitilini ateşlemişti.
***
Aslında bir süredir ortada yerel silahlı aktörler, ticari yatırımlar ve silah alış verişleri üzerinden düşük düzeyli bölgesel bir savaş var diyebiliriz. Haniye suikasti önce bölgesel, akabinde bir dünya savaşını getirir mi? Bunu izleyip göreceğiz. Hiçbir şey 10 yıl öncesi gibi değil. Artık her ihtimal masanın üzerinde. Tabii burada önemli olan Türkiye nasıl yol izleyecek?