Merhaba, bugün ilk yaz?yla birlikte art?k haftal?k yaz?larla SONKALE’de sizlerle bulu?aca??m. 2016 y?l?nda yazm?? oldu?um 3 yaz?mla ba?lamak istedim. 8 y?l sonra bile geçerli olmas? hem mutlu etti hem dü?ündürdü. Ve 8 y?l sonra do?um günümde yay?nlamaya ba?lamak ilginç de bir tesadüf oldu. Bakal?m 2016’da CHP ve ülke için hangi tespit ve önerilerde bulunmu?um?
***
Ayd?nlanma tarihi ile ilgili bir giri? yapmak ve k?sa bir bilgi vermek akl?ma gelse de bunun yaz?y? uzatmak veya bilgiçlik taslamaktan öteye bir i?e yaramayaca??na kanaat getirdim. Zira bu konuyu bir kesim benden çok daha iyi biliyor, bir kesimse hiç bilmiyor ve zaten ilgilenmiyor da. Orta Ça?’dan bu yana k?talar, ülkeler, toplumlar kendi dinamikleri içinde farkl? zamanlarda ve öznel nedenlerin tetiklemesi ile geçirmi?-geçiriyor bu safhalar?. Mesele bu ayd?nlanma tarihi içinde Türkiye ?u an nerede? Hangi safhada?
Kimsenin içini rahatlatmaya çal??m?yorum. Ancak benim görü?üm, ülkemizin bugünlerde toplumsal anlamda ya?ad??? çeli?ki ve gerilimler, ayd?nlanma tarihine bak?ld???nda son derece normal ve di?erlerine göre çok daha hafif ?iddette. Yani k?smen, toplum olarak iyi götürüyoruz say?l?r. Tabii bu yumu?ak geçi?te, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruldu?u y?llarda Bat?'n?n dünyaya arma?an etti?i 'Sanayii Devrimi' yönetim sisteminin Atatürk Devrim ve ?nk?laplar? ile yeni cumhuriyete eklemlenmesinin rolü elbette çok büyük.
Türkiye asl?nda bu konuda belli bir noktaya geldi, ancak art?k yol t?kal?. Mevcut siyasi iktidar kendi gelece?i u?runa daha fazlas?na izin vermiyor. Geçmi?te toplumun görülmek istenmeyen, göz ard? edilen bir kesimi uzun süredir iktidarda ve art?k neredeyse her imkâna da sahip. Ancak bu kesimin kendine biçti?i demokrasi kahramanl??? (bekçili?i de diyebiliriz) art?k göz doldurmuyor. Kendi önlerini açacak devrimleri gerçekle?tirdiler. Ancak toplumun ve ülkenin önünü açacak devrim ve at?l?mlara, iktidar? ve maddi kazan?mlar?n? kaybetme korkusu nedeniyle yana?m?yorlar. Tarihin zorlad??? bu de?i?ime izin vermeyen, kendi de ayak uyduramayan siyaset kurumu ülkeyi ekonomik, adalet, e?itim, bilim k?saca her alanda dibe do?ru savuruyor. Buraya kadar? tespit ve ço?umuz taraf?ndan bilinen gerçekler. Peki, reçete nedir? Asl?nda reçete, her ?eyin bitti?i ve yine her ?eyin ba?lad??? o y?lda, 1923’den bahsediyorum. Ülkeye kurumsal bir demokrasi getirmenin yolu: Atatürk devrim ve ink?laplar?n? do?ru planlanm?? ve yayg?n bir e?itim sistemi ile kal?c? hale getirmek. Falih R?fk? Atay’?n Çankaya’da dedi?i gibi “Fakat bizler bugün dahi ink?laplar?m?z?n hemen arkas?nda bütün köylerde ilkokul temellerini atmamakl???m?z?n çilesi içinde de?il miyiz?”
***
Türkiye’ye yeniden ça?? yakalatacak olan, 1923’ün devrimci ruhudur. Samsun’dan limana ç?k?p, Mustafa Kemal’in Kurtulu? Sava?? yolculu?unun navigasyondan takibini yapmak de?il kastetti?im. Atatürkçülük, Atatürk’ü tekrar etmek, taklit etmek de?il, bir sorunu çözmeye ne zaman ve nereden ba?layaca??n? ve sonunda nereye varaca??n? bilmektir. Atatürkçülük, Atatürk’ün de ba?ar?lar?n? a?maya çal??makt?r. ??te bu, tüm imkâns?zl?k ve kar?? ç?kmalara ra?men Sanayi Devriminin yönetimsel ve ekonomik dönü?ümünü bu ülkeye kazand?ran, Türkiye’ye ça?? yakalatan ruhtur. Dolay?s? ile yine bugünün yönetimsel ve ekonomik reform gereksinimlerini hayata geçirecek cesaret ve bilgeli?i içinde bar?nd?ran dü?ünce sistemidir. 1923 ruhu, ya?ad???n dönemi anlamak, gelece?i sezmek ve zaman? geldi?inde buna uygun de?i?imleri hayata geçirmektir. Asl?nda Kemalizm, tam da bu noktada bir süreklilik ve sonsuzluk içerir. Yeniliklere sahip ç?kacak, ileride yeni ça?? yakalatacak ve hatta yeni ça?lar açacak nesiller yeti?tirmek bu sistemin en temel gereksinimidir. Türkiye en çok da bu noktada eksik kalm??t?r ya da b?rak?lm??t?r!
Bu eksi?i tamamlayabilecek birikime sahip olu?um, tarihi gere?i Cumhuriyet Halk Partisi’dir. Her ne kadar muhalefet kimli?i neredeyse yar?m as?rd?r devam etse de bu ülkenin demokrasi aç?s?ndan emniyet subab? oldu?u yads?namaz bir gerçektir ve baz? kazan?mlar?n hala kaybedilmemesinde rolü büyüktür. Ancak bugün ya?ananlar Cumhuriyet Halk Partisi’ne, iktidar?, ülkenin sa?l?kl? bir gelece?e yelken açabilmesi aç?s?ndan mecburi bir istikamet olarak göstermektedir. Bu gerçek kab?na s??m?yor. Bunu biz siyasetle ilgilenenler görüyor ve anl?yoruz. Peki, Cumhuriyet Halk Partisi bu gerçe?i halka nas?l anlatacak ve kabul ettirecek? Tabii ki ça??n gerektirdi?i yönetimsel de?i?im ve dönü?ümleri öncelikle kendi içinde gerçekle?tirerek. Burada kastetti?im isimlerin de?il sistemin yenilenmesi. Zira sistem ayn? kald?kça yönetici isimlerinin de?i?mesi hiçbir anlam ifade etmiyor. Ya nas?l olmal?? Bu, bir daha ki yaz?n?n konusu olsun.