GÜNCEL POLİTİKA YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ SPOR MAGAZİN RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Haldun Yerlikaya
YAZARLAR
23 Kasım 2019 Cumartesi

80'lik delikanlı: Rahmi Turan!

''CHP'de operasyon var, sarayın haberi yok!'' bu normal ama Kılıçdaroğlu'nun haberinin olmaması normal değil. Bu arada hemen cevaplaması gereken sorular da var: 'Saraya giden isimleri ben de biliyorum' demişti. KK o isimleri kimden duydu ve aralarında ezeli rakibi Sn. İnce de var mı? Varsa nasıl bir önlem aldı?

Şimdi sizlere çok bilinmeyen bazı bilgiler aktaracağım. CHP genel merkezinin 12. katında Kılıçdaroğlu oturur, 13. kat Erdoğan Toprak'a ait. Genel merkezin 13 katı kullanılır sanılır ama 14 kattır. O hiç bilinmeyen 14. katta Rasim Bölücek isimli bir zat oturur. İlk zamandan beri KK'nın gizli-açık baş danışmanıdır. Tüm konuşma metinlerini o hazırlar. 'Ekmek için Ekmeleddin' gibi birçok facianın da mucididir. KK onun bilgisi haricinde hareket edemez, yanlışlıkla etmez diyeceğime edemez demedim, açık açık söylüyorum e-de-mez!

O ne yazarsa K.K onu okur, danışmadan şahsi bir fikir beyan edemez. Parti içi dizaynda da aynı isim söz sahibidir, onun haberi olmadan o binada bir saksının bile yeri değişmez!

                                                             *     *     *

Rahmi Turan olayına gelirsek..

Ben yılların kurdu bu gazetecinin böyle bir hataya farkında olmadan düşeceğine inanmıyorum. Yani daha açıkçası, 'bu bir hata değil' diyorum. Rahmi Turan diğer bazı meslektaşları gibi kendisine de sızdırılan bu haberi aldı, oturdu ve düşündü. Haber yaparsa neler olacağını, bu işten kimlerin zarar görüp, kimlerin yarar sağlayacağını tarttı ve yazmaya karar verdi. Sonuç olarak KK'nın bu operasyon veya kumpastan haberi olup olmamasının aslında çok da bir önemi yoktu. Bana göre zaten haberi de yoktur ama ''partisine hakim genel başkan'' görüntüsü çizmek için biliyorum dedi. Bilse, başarısız olması halinde kendi koltuğunu riske atacak bu adi kumpasa belki de izin vermeyecekti. Yani Kılıçdaroğlu'nunki  bir beyaz yalan. Sarayın ise bu işle uzaktan yakından bir alakası zaten söz konusu dahi değil, eminim onlar da şaşırmışlardır. Peki o zaman nedir olay dedi Rahmi Turan ve şu sonuca ulaştı: ''Parti içi muhalefeti bitirmek için tezgahlanan çirkin bir operasyon, kumpas!'' Peki bunu nasıl haberleştirirse etkili şekilde kamuoyunun dikkatini çekebilirdi? İşte tam da o işin ustasıdır kendileri. Bir ton farklı isimde gazeteler kurmuş ve her kurduğu gazete ile tiraj rekorları kırmış dünyadaki tek isim Rahmi Turan'dır. Sağlık sorunları el verdiğince düşündü ve start verdi..

                                                                       *     *     *

İnce'ye ulaşamadım demesi tabii ki ulaşamadığından değildi, istese o an ulaşırdı ama ulaşırsa İnce haberi yalanlayacak ve yalanlanmış bir haberi yazmak mümkün olmayacaktı. İnce ile konuşmadan, ''İnce için'' bunu yapması gerekiyordu. Öyle de yaptı. Sonuç olarak operasyon, operasyonu hazırlayanların elinde Rahmi Turan sayesinde patladı. İnce, klasikleşmiş hatalarından birini yaparak babası yaşındaki Rahmi Bey'e ''Şerefsiz'' dedi. Sakinleşip olayları süzdükten sonra büyük ihtimalle söyledikleri için gizli veya açıktan özür dileyecektir. Dilemelidir de.

Bana göre Rahmi Turan birilerinin dediği gibi hayatının hatasını değil, CHP'nin, dolayısı ile cumhuriyetin kurtuluşu için meslek hayatının altın vuruşunu yapmıştır. Ortada bir hata falan da yoktur! Kaynağını açıklayıp açıklamamasının da artık bir önemi yoktur, bu da aynı genel merkez çakallarının olası bir terslik halinde işin suçunu kaynağa mal etmek için önceden hesapladıkları plan dahili bir baskıdır. Netice de saraya gitme doğru olmasa da,bir kumpas deşifre olmuş ve haber kendisini aklamıştır. Bir gazeteci aklanmış, ispatlanmış bir haberinin kaynağını da kimseyle paylaşmak zorunda değildir. Hatta paylaşması etik değildir.

İlerleyen günlerde İnce'nin sessiz kalması bana göre kendi lehine olacaktır. Çünkü bizim ahali mağduru korur sever ama çok yaygaracısını sevmez.

KK'ya gelince.. Hali hazırda delegasyon yapısı itibarı ile güçlü görünüyor olsa da iki yönden dolayı iş aslında pek öyle değil. Şimdi bu konulara girip baş ağrıtmak istemiyorum. Ama bir 3. sebep var ki onu söylemem lazım; aslında herkesin bildiği gibi parti içi muhalefete karşı çıkan ekibin, yani ''13. kat ekibinin'' Kılıçdaroğlu'nun koltuğunda gözü var. 13. katta Erdoğan Toprak var dediysek orada tek başına her işin üstesinden geliyor demedik, bir de kankası var bilirsiniz Tuncay Özkan. Uzatmayalım bu Kılıçdaroğlu için çok kötü bir durum. Bıraksa, parti içi muhalefete, bırakmasa, muhalefete karşı zırh görevi yapan en yakınındakilere koltuğu kaptıracak! Pavyonu mafyadan koruyayım derken fedailere kaptıran işletmeci gibi, Allah yardıcısı olsun!..

Toparlayacak olursak şahsi görüşüm, hazır ortada yakın zamanda bir genel seçim falan yokken genel merkez çakallarının kurultay için hazırladıkları kumpasın deşifre olup ellerine yüzlerine bulaşması, kuruluş ayarlarındaki CHP'ye hasret kalanlar için büyük şans. Artık ne KK'nın ne de parti içi muhalefete bubi tuzağı hazırlayan dost görünümlü 10 Aralıkçıların genel başkanlıkta şansı kalmamıştır. Yeter ki mağdurlar bundan sonra hata yapmayıp, konuyu aşırı ve gereksiz kullanarak eskitmesinler. Halk zaten anladı, her gün bin kez anlatmaya lüzum yok..

Rahmi Beye cesareti ve kurnazlığı dolayısı ile teşekkür eder, herkesin işine gelen kısımlarından nemalandıktan sonra kendisini günah keçisi ilan etmemesini dilerim.

Helal olsun sana, 80'lik delikanlı!..