İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin Muğla 3. Olağan Kongresi'ne katıldı.
“Vay be! Nereden nereye” diyerek konuşmasına başlayan Akşener, “5 yıl önce bir parti kurmak için yola çıktığımızda ‘Bu partiyi kurdurmazlar’ denildi. ‘Hayır, bu partiyi ne yaparsanız yapın kurarız. Millet iradesi İYİ Parti’yi kurma kararı vermiştir. Elinizden geleni yapın da görelim’ dediniz ve başardık, başardınız.” ifadelerini kullandı.
“GENÇLERİN UMUTSUZLUĞUNUN NE HALE GELECEĞİNİ ÖNGÖRDÜK”
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne yönelik eleştirilerde bulunan Akşener, “Bugün yaşanan bütün bu çirkinliklerin, bütün bu yanlışlıkların, bugün Türkiye’den kaçmak için Almanca öğreten doktorların olacağını öngördük. Gençlerin umutsuzluğunun ne hale geleceğini öngördük. Kayırmanın, liyakatsizliğin, hırsızlığın, çarpmanın, çırpmanın nasıl olacağını öngördük.” dedi.
“KADINLARIMIZIN ELİNE, YÜZÜNE KIZGIN YAĞ ATTILAR”
“Biz haklı çıktık. Keşke haklı çıkmasaydık” diyen Akşener, “Tek adamlığın, Türkiye’nin iyi-kötü geldiği demokrasi mücadelesinde, demokrasinin iyi-kötü getirildiği noktadan daha geriye gideceğini bildik. Onun için 2017’de cansiperane çalıştık. Bizim arkadaşlarımız dövüldü. 2017’de Kocaeli’de yaptığımız hayır mitinginde, lokma dağıtan kadınlarımızı dövdüler. Kadınlarımızın eline, yüzüne kızgın yağ attılar.” şeklinde konuştu.
“MÜCADELEYİ UNUTURSANIZ ATATÜRK UNUTULUR”
Salondan yuhalama seslerinin yükselmesi üzerine Akşener, “Biz yuhalamıyoruz. Biz gereğini yapıyoruz. Bunu neden anlatıyorum? Gençler bu mücadelenin nasıl yapıldığını unutmayacaksınız. Siz unutursanız Cumhuriyet yıkılır, siz unutursanız Atatürk unutulur, siz unutursanız bu ülke batar. Dolayısıyla bu ucube sisteme, bu ucube sistemin tezahür edeceği tek adamlık sistemine her birimiz irade koyduk. Siz bu ülkenin asil evlatları, asıl unsurları ve aynı zamanda en demokrat bireylerisiniz. Her birinizle ayrı ayrı gurur duyuyorum. Her birinizin önünde saygıyla eğiliyorum” diye ekledi.
“KÖKÜMÜZ CUMHURİYET’İN KURULDUĞU YILLARDIR”
İYİ Parti’nin ezilenin, hakkın, haklının yanında; haksızlığı yapanın, zulmün ve zalimin karşısında olan bireylerin kurduğu bir parti olduğunu dile getiren Akşener, “Bu hiçkimse unutmayacak. Onun için cesuruz, onun için iyiyiz. Biz 5 yıl önce kurulmuş bir parti olabiliriz ama kökümüz Cumhuriyet’in kurulduğu yıllardır. Kökümüz Cumhuriyeti kuran Atatürk’ümüzün yanında duranların yanıdır. Onların torunları, onların çocuklarıyız biz.” değerlendirmesini yaptı.
“HEDEFİM ÖZELLİKLE İSTANBUL'DU”
İYİ Parti’nin stratejik düşünmenin öne konduğu bir parti olduğunu da vurgulayan Akşener, “Onun için 31 Mart’a ittifak halinde gitmeyi sizlerin önerisiyle CHP’ye teklif eden bir aklın temsilcileriyiz. Benim özellikle hedefim İstanbul’du. Bu çarpma çırpma eylemlerinin odağında olan, kayırmacılığın dibine gelinmiş, sizin haklarınızın hoyratça yandaşlara dağıtıldığı bu harami düzenin, helal oylarınızla sandıkta yıkılabilmesi için özellikle büyükşehir belediyelerinin alınması sağlamaktı” dedi.
“İSTANBUL AĞABEYİ KAHRETTİ”
Akşener şöyle devam etti:
*Türkiye’ye sesleniyorum; ey milletim, kapatın gözlerinizi. İYİ Parti kurulmasaydı, bu saygı değer kardeşlerim direnmemiş olsaydı, bugün 13. Cumhurbaşkanı Altılı Masanın olacağını diyebilir miydik? Bugün Türkiye’de neler konuşuluyor olacaktı?
*Biz rahat bozan bir partiyiz, biz yanlışlıkların üzerine giden bir partiyiz. Aynı zamanda çözüm üreten bir partiyiz. İYİ Parti olmasaydı, bu ittifak olmasaydı İstanbul alınabilir miydi?
*Bazılarının sinir sistemi bu derece bozulabilir miydi? İstanbul alındı, Ankara alındı. 11 büyükşehir alındı. Ama İstanbul ağabeyi kahretti. Çok fena oldu.”
İMAMOĞLU’NA VERİLEN CEZAYA 12 EYLÜL GÖNDERMESİ
Tekrarlanması ardından İstanbul’da seçimlerinin yeniden kazanıldığını hatırlatan Akşener, “Fark 13 bin 500’den 805 bine çıktı. İşte bu, milletin ferasetinin, irfanının ve milli iradesine el uzatanın; elini, kolunu, bacağını sandıkta kırma eyleminin bir sonucudur.” değerlendirmesini yaptı.
Ders alınmadığına vurgu yapan Akşener, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na verilen hapis cezasını hatırlattı.
Tarihin tekerrür ettiğini ifade eden Akşener, “1998, Sayın Erdoğan okuduğu bir şiir sebebiyle mahkemeye çıktı ve mahkum oldu. Görevden gitti ve 3-4 ay civarında hapis yattı. O hapse giderken Saraçhane’de büyük bir kalabalık vardı. Karşınızda duran Genel Başkanınızda oradaydı. Biraz önce anlattım; haksızlığın karşısında durmak. Haksızlık yapan ne kadar zorba olursa olsun, ne kadar zalim olursa olsun, onun karşında dikilmektedir. Çünkü Milli Mücadele’nin içinde yer almış kadın ve erkeklerin iradesinin şekillendiği insanlarız biz.” dedi.
İmamoğlu’nun davasının görüldüğü gün yine Saraçhane’ye gittiğini hatırlatan Akşener, sözlerinin devamında 12 Eylül sürecine işaret etti.
Pek çok insanın işkence gördüğünü ifade eden Akşener, “Ama o zaman bile belinde silahı olan insanların karşısında bile yargıçlar cübbelerine düğme dikmemişlerdi. Bugün yargı o günden daha vesayet altında. Daha fazla emir komuta zincirinin içinde.” diye ekledi.
“VALLAHİ BAŞARACAĞIZ, BİLLAHİ BAŞARACAĞIZ!”
Türkiye’yi karşılıksız sevdiklerinin altını çizen Akşener, şöyle devam etti:
*Ey bugünün şımarıkları, bugünün zorbaları, bugünün hırsızları, bugünün korkakları; bizi iyi tanıyın, bizi iyi bilin. Biz kan kusup, kızılcık şerbeti diyenleriz.
*2023’te yapılacak o seçimi kazanmak zorunda olduğumuzu bilenleriz. Onu kazanmak zorunda olduğumuzu bildiğimiz için, milletimizin geleceği için, bu iradeyi ortaya koymak zorunda olduğumuzu bildiğimiz için, buna inandığımız için, geçmişimiz bugüne kefil olduğu için biz bu işi başaracağız.
*Vallahi başaracağız, billahi başaracağız. Biz başaracağız! İddia ediyorum, bu seçimi alacağız. ‘Başbakan Meral’ diyorsunuz ya, neden başbakanlığa aday olduğumu anladınız mı?
*İşte bu feragattır ama aynı zamanda bir iddiadır. Sizden istediğim şudur değerli arkadaşlarım; birinci parti çıkacağız ben de başbakan olacağım
*. Onunla, bununla anlaşarak değil. Onunla, bununla kapı arkalarında ahbaplık ederek değil, ondan bundan bir şey isteyerek değil. Kendimiz, irademizle, gücümüzle milletimizi ikna ederek birinci parti çıkacağız inşallah. Size inanıyorum, size güveniyorum.”