Türkiye'nin başkanlık sistemine geçmesi ekonominin kontrolden çıkmasına neden oldu. Tarımdan sanayiye, dolardan enflasyona kadar ekonominin temel problemleri geçen 5 yıllık dönemde adeta alarm verdi. Hızlı karar alma süreci ile ekonominin sorunlarının bir şirket gibi tek elden çözüleceğine yönelik beklentiler ise karşılığını bulamadı. Ekonomi yönetiminin para politikası bir yandan döviz kurlarının zirveye çıkmasına, diğer yandan yüksek enflasyona neden oldu.
VAHİM TABLO
Türkiye yüzde 85'e çıkan enflasyon oranı ile Avrupa ülkeleri arasında zirveye yerleşirken, G20 ülkeleri arasında da en yüksek enflasyona sahip ikinci ülke oldu. Gelir adaletsizliği ve artan gıda fiyatları da geçim derdini büyüttü.
Ekonomist Dr. Murat Kubilay'ın Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) verilerinden derlediği hesaplamada, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ardından fiyatı en çok artan ürünün yüzde 553.11 ile süt olması, gıdaya erişimin en önemli problemlerin başında geldiğini bir kez daha gösterdi. Kubilay'ın yaptığı hesaplamaya göre son 5 yılda fiyatı en çok artan 40 üründen 25'ini gıda ürünlerinin oluşturması da bu vahim tablonun bir göstergesi oldu. TÜİK verilerine göre başkanlık sistemine geçilmesinin ardından geçen beş yılda fiyatı en çok artan ürünler yüzde 547.34 ile makarnalar, yüzde 508.71 ile mücevherat, saat ve kol saatleri, yüzde 508.22 ile çamaşır makinesi, kurutma ve bulaşık makinesi oldu.
Dana eti de yüzde 500.57 ile fiyatı en çok artan ürünler arasında ilk sıralarda yer aldı.
‘Son beş yılda patlama oldu'
Başkanlık sitemine geçilen 2018 yılından bu yana günlük hayatta sıklıkla kullanılan, orta ve dar gelirli vatandaşların tercih ettiği ürünlerde yüksek fiyat artışlarının olduğunu belirten Ekonomist Dr. Murat Kubilay, “Başkanlık sisteminden önce bu kadar belirgin bir eğilim yoktu. Son beş yılda bir patlama oldu. Bu süreçte; orta gelirli yoksullaştı, dar gelirli ise temel ihtiyaçlarını artık sosyal desteksiz karşılayamaz hale geldi. Küresel gıda fiyatlarında ise son bir yıldır düşüş söz konusu” dedi. SÖZCÜ