GÜNCEL POLİTİKA YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ SPOR MAGAZİN RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
12 Nisan 2021 Pazartesi 18:11

URLA ENGİNARINA DİJİTAL FESTİVAL!

Urla'ya has Sakız enginarı için 5 yıldır coşkuyla düzenlenen festival, bu yıl da pandemiye takıldı. Geçen yılki gibi dijital ortamda yapılan ve 22-25 Nisan tarihleri arasında devam edecek festival için temsili hasat töreni düzenlendi. Urla Kaymakamı ve Belediye Başkanvekili Murtaza Dayanç, ilk enginarları hasat etti. Enginar üreticileri, yaşanan soğuk ve don nedeniyle rekoltenin yarı yarıya düştüğünü anlatırken, İsrail'den ithal edilen hibrit tohum yerine yerli ırka öncelik verilmesini istedi.

SONKALEİZMİR- İzmir'in Urla İlçesi'ne has, marka tescilli Sakız enginarının hasadı başladı. Urla enginarını yurt içinde ve uluslararası arenada tanınır hale getiren festivalin de startı verildi. Urla 7. Uluslararası Enginar Festivali, pandemi nedeniyle geçen yıl olduğu gibi bu yıl da dijital ortamda gerçekleştirilecek. 22-25 Nisan tarihleri arasında devam edecek festivalin açılış töreni bugün Urla İçmeler'deki 10 dönümlük enginar tarlasında yapıldı. Urla Kaymakamı ve Urla Belediye Başkanvekili Murtaza Dayanç, tarladan ilk enginarı hasat etti. Festivalin bu yılki temasının "agroturizm ve gastronomi turizmi konusundaki farkındalığı artırmak" olarak açıklandı.

VİRÜS TOPRAĞIN DEĞERİNİ HATIRLATTI

ANKA'ya konuşan Urla Kaymakamı ve Belediye Başkanvekili Murtaza Dayanç, 4 gün boyunca dijital ortamda yapılacak çeşitli etkinlikleri belediyenin sosyal medya hesaplarından paylaşacaklarını belirtirken, "Pandemi bize tarımın ne kadar önemli olduğunu anlattı. Virüs salgını insanlığa toprağın değerini bir kez daha hatırlattı. Urla da ekolojik anlamda çok elverişli. Agroturizm ve gastronomide çok iyi bir yere geldi. Daha da çıtayı yükseltecek. Enginarın ilçenin tanıtımı anlamında da büyük etkisi var. Bu, Urlalı hemşehrilerimiz için gurur kaynağı" dedi.

(Urla Kaymakamı Murtaza Dayanç)

ATA, BABA TOHUMLARINA SAHİP ÇIKALIM

Urla'da yapılaşmanın arttığını belirten Dayanç, "Ancak yine de tarımı artırmak gerekiyor. Tarımı ve geleneksel yöntemleri unutmamamız gerekiyor. Yapılaşma arttıkça haliyle insanlar tarımdan kopmaya başlıyor. Fakat, Urla'da altının çizilmesi gereken de bir durum var; burada vatandaşımız çok bilinçli. Organik tarım ve ilk elden pazarlama, kooperatifleşme, semt pazarları, kadın üretici kooperatifleri var. Böyle bir algı oluşmuş Urla'da. Bu çok sevindirici. Umarım farkındalık daha da artar. Enginar özelinde konuşursak; her şeye rağmen enginar üretimi düşmüyor artıyor. Şu anda 3 bin 300 dekar civarında, 10 milyon adet gibi enginar üretiliyor. Festivalin ilk başladığında 7 yıl önce 150 dekarda 150 bin adet civarındaydı rakamlar. Bu enginar üretiminin büyüdüğünü gösteriyor. İnşallah diğer tarım ürünlerinde de aynısı olur. Ata baba tohumlarına sahip çıkılır. Geleneksel tarım metotlarımız uygulanmaya devam eder" diye konuştu.

SAKIZ ENGİNARI TARAFTARIYIZ...

Dayanç, hibrit enginar konusunda ise "Doğrusu Sakız enginarıdır. Belki farklı kaygılarla diğer tohumlara yöneliyor olabilir üreticimiz ama biz Sakız enginarını teşvik ediyoruz. Sakız enginarı üretilmesi taraftarıyız. Urla'nın marka tescili de var zaten. Dünyanın en iyi enginarı Sakız enginarı. O da Urla'da üretiliyor" dedi.

(Urla Ziraat Odası Başkanı Muharrem Uslucan- sağda)

ZİRAAT ODASI BAŞKANI: ÜRETİMDE BÜYÜK DÜŞÜŞ VAR

Urla Ziraat Odası Başkanı Muharrem Uslucan ise bu yıl ekonomik şartlar ve iklim nedeniyle rekoltenin düşük olduğunu belirtirken, "Ama herşeye rağmen enginar ilçemizde bir umut" dedi.

İklim şartlarının çok kötü geçtiğini, pandemi nedeniyle de üreticinin tam randıman alamadığını aktaran Uslucan, "Üretimde bir düşüş var ama bunun fiyatlara yansıyacağını düşünmüyorum. Şuan 3 tane işlenmemiş enginar 10 TL'ye satılıyor. Ama buradaki üreticilerimizin birçoğu festival sayesinde internetten satış yapıyor. İnternet sayesinde, kargoda sıkıntı olmayınca Türkiye'nin her yerine gidiyor. İstanbul Bayrampaşa'ya da buradan gidiyor enginar. Ama Urla enginarının tadı ve aroması hiçbir yerde bulunmaz. Çünkü tamamen bu yarımadaya mahsus" diye konuştu.

EN GÜZEL ÜRETİM ALANLARI BETON YIĞINI OLDU

Uslucan, ilçedeki hızla artan yapılaşmaya da dikkat çekerken, "Ekim alanları her geçen gün daralıyor. Çünkü Urla'da çok büyük rant var. Maalesef ki her yer beton yığınları ve sitelerle doluyor. Hobi bahçelerinin ötesinde bazı bölgelerde köy imar alanları açıldı. Buralar çok büyük alanları kapsadığı için en güzel üretim alanları gitti. Site oldu, ev oldu. Alıyor insanlar arazileri ev yapıyor, villa yapıyor. Eskiden biz buralarda 365 gün tarım yapıp yılda 3 ürün alabiliyorduk. Ama artık bu bereketli topraklarımız beton yığını oldu" ifadelerini kullandı.

HEM İSRAİL'İN TOHUMUNA PARA VERİP HEM SAĞLIĞINI TEHLİKEYE ATIYORSUN

Sakız enginarı üreticisi Sadık Yücel Şengezer ise "Don ve kırağı nedeniyle büyük darbe yedik. Rekolte geçen yılki ile yarı yarıya düşük. Ancak fiyatların normal gitmesi açığı kapatır diye düşünüyoruz" dedi.

Çarpık kentleşmeden yakınan Şengezer, "Çok yanlış şeyler oluyor. Kuşçular ovamızda, tepsi gibi arazilere imar çıkardılar. Yazık ettiler. Oralara ev, bina yapıyorlar. Buna devletin el atması lazım. Yarın üretim yapacak yer bulamayız. Fazla maden ruhsatı yok buralarda ama hibrit en büyük düşmanımız. Bizim enginarlarımız için de zararlı. Bizim enginarlarımızda hasat yapılıyor. Haziranda çiçek açacak ürünlerimiz. Hibritler de çiçek açacak. Arılar dölleme yapacak. Bizim Sakız cinsimizi melezleştirecek. Bundan büyük çekince duyuyoruz. Hibriti tercih edenleri anlamıyorum. Aslında o kadar fazla getirisi yok. İnsanları yönlendiriyorlar, çok veriyor diye.. Ama Sakız enginarının getirisi çok güzel. Fiyat olarak ondan iki kat fazla. Daha sağlıklı. Ayrıca coğrafi işareti de var. Dünyanın her yerine ihraç edebiliriz. Mesela yarın İsrail'le ilişkilerimiz kötüye gitti, bize hibrit tohumunu vermedi diye üretim yapmayacak mıyız biz? Kendi değerlerimize, Ata tohumlarımaz sahip çıkmamız lazım. Körü körüne dışarıdan tohum almak çok abes. Hem tohumuna bir sürü para veriyorsun hem de sağlığını tehlikeye atıyorsun" diye konuştu.

Üretici Ahmet Karasakal ise enginarın çok zahmetli bir ürün olduğunu, ancak ilçede iyiyce yaygınlaştığını, turşusunun bile yapıldığını anlattı.