Bölge halkı tarafından, içerisinde birçok kimyasal madde bulunduran suların maliyeti azaltmak için santralin yanından geçen dere yatağına salındığı iddia edildi. Orhanlı Köyü Derneği’nin sosyal medyada yayınladığı görüntülerde ise, dere yatağından yükselen buhar net olarak gözlendi.
Çevre Komisyonu CHP Sözcüsü ve İzmir Milletvekili konuyu Meclis gündemine taşıdı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.
Bakan önergesinde JES ile ilgili iddiaları sıralayarak “Bölge halkı durumu ilgili kurumlara ve jandarmaya bildirseler de sonuç alamamaktadırlar. Bu durumu jandarmaya bildirdiklerinde ‘Bu bizim görevimiz değil, bununla ilgili bir tutanak tutma yetkimiz yok’ cevabını aldıkları; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğüne bildirdiklerinde ise ‘Hafta sonu mesaimiz yok, hafta içi saldıklarında bizi çağırın’ yanıtı verildiği ifade edilmektedir. Ancak şirketin dere yatağına zehirli su salmasını mesai saatleri dışında yapıldığı ileri sürülmektedir” ifadelerini kullandı.
CHP’li Bakan, Murat Kurum’un yanıtlaması istemiyle şu soruları yöneltti;
-İzmir’in Seferihisar ilçesinin Kavakdere ve Orhanlı köylerinin arasında yer alan RSC Elektrik Üretim Şirketi’ne ait jeotermal enerji santralinin yer altından çıkan zehirli deşarj suyunu, yer altına geri basmak yerine, son bir yıldır bazen ayda bir, bazen 3 haftada bir bu suları maliyeti azaltmak için santralin yanından geçen dere yatağına salındığı ve geçen haftalarda dere yatağından gökyüzüne beyaz buhar yükseldiği iddiasına yönelik bir denetim/inceleme yapılmış mıdır?
-Konuyla ilgili bir denetim/inceleme yapıldıysa elde edilen sonuç ne olmuştur? Yapılmadıysa gerekçesi nedir?
-Söz konusu şirketin dere yatağına zehirli su salmasını mesai saatleri dışında yaptığı ileri sürülmektedir. Bölge halkının durumu Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğüne bildirdiğinde “Hafta sonu mesaimiz yok, hafta içi saldıklarında bizi çağırın” yanıtı verildiği ifade edilmektedirler. Konuyla ilgili açıklamanız nedir?