İzmir Oda ve Borsaları Yönetim Kurulları Ortak Toplantısı'nın 3'üncüsü, Torbalı Ticaret Odası ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Toplantının açılışında konuşan İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, Türkiye'nin jeopolitik risklerine değinerek, Türkiye- Amerika Birleşik Devletleri- Rusya üçgeninde yaşanan F-35 ve S-400 gerilimi ile kuşatılmış durumda olunduğunu kaydetti. 2017 yılının Nisan ayından bu yana seçim atmosferinin sürdüğünü belirten Kestelli, bundan sonra nitelikli üretime, bilişim teknolojilerinin üretime entegrasyonuna, akıllı tarım uygulamalarına ve eğitim kalitesini yükseltmeye yatırım yapılması gerektiğini savundu. Üretim artışının önemine dikkat çeken Kestelli, şunları söyledi:
"Tarımın diğer sektörlerle olan ileri ve geri bağlantısı durgunluğun bir nebze de olsa azaltılmasına imkan sağlıyor. Birçok üründe düşük verimlilik ile üretim yapıyoruz. Örneğin; buğday üretiminde verimlilikte 64'üncü sıradayız. Dünya ortalamasından yüzde 20 daha düşük verimle üretiyoruz. Üstelik Hollanda, Belçika, İngiltere gibi ülkeler buğday üretiminde bizim 3 katmız verimliliğe sahip. Bir diğer önemli ürün olan sütte büyükbaş hayvan başına yıllık 3 bin 100 kilogram süt üretiyoruz. Dünya ortalamasından yüzde 30 iyiyiz. Ancak aynı süt üretimini ABD, Güney Kore gibi ülkeler 3 katımızdan fazla komşumuz Yunanistan ise 2 katımız verimlilikte üretiyor. Dolayısıyla hangi ürün olursa olsun rekabette bir adım öne çıkmak için verimliliği yükseltmeliyiz."
Yakın gelecekte 'Ege'nin yüz akı' olarak gördükleri İzmir Tarım Teknoloji Merkezi projesinin hayata geçirileceğini dile getiren Kestelli, "Tarım teknoloji merkezimiz, Türk tarımını akılla, bilimle harmanlayarak tarımsal üretim alanında öncü ülkeler arasında yer alması için tarihi bir misyon üstlenecek" dedi.
'SIÇRAYICI HAMLELER' VURGUSU
Işınsu Kestelli'nin ardından konuşan Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Başkan Vekili Muhsin Dönmez, aylardır herkesin seçimi beklediğini söyleyerek, 6 aylık kayıp zamana dikkat çekti ve seçimin ardından işlerin yeniden hızlanmasını istedi. EBSO olarak mayıs ayında açıkladıkları ve 37 yıldır sürdürdükleri İSO'nun 500 büyük firma çalışması konusunda Dönmez, şöyle konuştu:
"2018 yılı 500 Büyük Sanayi Kuruluşu’nun yaklaşık yüzde 12’sini EBSO üyesi firmalar oluşturmaktadır. Üretimin toplam satışlar içindeki payı 100 büyük ve 500 büyük firma için aynı olup yüzde 89’dur. 100 büyük firma 100 birimlik üretimin 34 birimini ihraç ederken, 500 büyük firma 39’unu ihraç etmektedir. Satış karlılığı 100 büyük firmada yüzde 5.8 iken, İSO 500’de yüzde 6.4’tür. Kısa vadeli borçların tüm borçlar içindeki payı 100 büyükte yüzde 57, 500 büyük firmada yüzde 62’dir.Ülke genelinde sanayi kuruluşlarımız faaliyet karının yüzde 90’a yakınını finansman giderleri için kullanmıştır ki, bu da firmalarımızın sahip oldukları riski göstermesi açısından önemsenmesi gereken bir veridir. O nedenle de biz diyoruz ki; firmalarımızın rekabet gücünün artırılması adına, katlanılan maliyetleri düşürecek bir makro ekonomik ortamı oluşturmak bu doğrultuda; eğitim sisteminden adalete, demokrasiden üretime kadar geniş bir alanda sıçrayıcı hamleleri atmak zorundayız."
KRUVAZİYER TURİZMİ
Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mihri Çelik ise konuşmasında kruvaziyer turizm konusunda yaptıkları çalışmaları anlattı. Dünyada 40 milyar dolarlık kruvaziyer turizm sektörü olduğunu açıklayan Çelik, "Ülkemiz son 5 yıldır bu sektörden hak ettiği payı alamadı. Şimdi yeniden bir yükseliş dönemi başlıyor. Galata Port'un hayata geçmesinden sonra 2021 de kurvaziyere dahil olacağımızı düşünüyoruz. Şu an 386 kruvaziyer gemi dünyada dolaşıyor. Akdeniz pazarında artık İzmir'in 2021 itibariyle kruvaziyer turizmi ıskalamaması lazım. Bunun için alt yapı çalışmaları hızlanmalı. Liman, Alsancak ve Kemeraltı’nı hazırlayarak daha fazla gelir elde edebiliriz" diye konuştu.
İzmir Ticaret Odası Başkanı Mahmut Özgener de kruvaziyer turizm konusuna çok önem verdiklerini belirterek, Çelik'in çalışmaların eksikliği ile ilgili eleştirilerini yadırgadığını dile getirdi. Özgener, "Çelik konuşmasında İZTO'nun kruvaziyeri başlatan ve maddi destek ayıran bir kuruluş olduğunu söylemedi. Biz geniş katılımla herkesi kucaklayarak çalışıyoruz. Biz Deniz Ticaret Odası’nı da kucaklayarak çalışmaya devam ederiz" dedi.
TORBALI MOBİLYA OSB'Yİ BEKLİYOR
Torbalı'nın son dönemde hızla büyüyen ilçe olduğunu kaydeden Torbalı Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Abdulvahap Olgun da ilçelerinde 13 yılda yüzde 219 oranında nüfus artış hızı olduğunu belirterek, "Büyüme beraberinde nüfus artışını getirdi. Torbalı’nın en önemli cazibesi Metropolis Antik Kent’tir. İlçemiz ören yeri olarak markalandı. Torbalı sanayi kenti ama aynı zamanda tarım kentidir. Ege Bölgesi’nin özellikle kışlık sebze ihtiyacının yüzde 75’i Torbalı’da üretiliyor. Pancar OSB ve Torbalı OSB’ye ev sahipliği yapıyoruz. Mobilya OSB çalışmaları var. Bununla ilgili bir müjde bekliyoruz" diye konuştu.
Torbalı'da iş yeri bulunan Mahmut Özgener de ilçenin büyümesini yakından takip ettiğini belirterek, mobilya OSB konusunda müjdesi olmadığını söyledi. Dikili tarıma dayalı OSB konusunda güzel haberi olduğunu dile getiren Özgener, Tarım ve Orman Bakanlığı yetkililerinin yer seçimini hukuken gerçekleştirdiğini ve şirketin resmen kurulduğunu açıkladı.
PAMUK ÜRETİMİNDE PRİM SORUNU
Toplantıda söz alan Menemen Ticaret Odası Başkanı İzzet Süsoy ise ilçelerinin, tarımın ağırlıklı yapıldığı bölge olduğunu hatırlatarak, pamuk üretimi konusunda yaşadıkları sıkıntıları aktardı. Türkiye'de 4 milyon ton pamuk üretilirken ihtiyacın ithalat ile karşılandığını söyleyen Süsoy, "Menemen'de 56 bin ton pamuk üretiliyor. Yeni çıkan kanun yada genelgeyle dönümde 500 kilo üzerine destekleme primi verilmeyeceği bildirildi. Bu tarımda verimliliği desteklemek yerine cezalandırmaktır. İlçemizdeki pamuğun vasfı yüksek. Girişimlerde bulunulsun ve pamukta ithalatın önüne geçilsin. Üretimde prim oranları arttırılsın" dedi.
Başkan Süsoy'a yanıt veren Işınsu Kestelli de pamukta 80 kuruş destek verildiğini söyleyerek, "Devlet prim başvurularında yaşanan usulsüzlük nedeniyle bu yolu seçti. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'yi ziyaret edip bu konuları aktaralım ve çözümüne katkı sağlayalım" diye konuştu.
İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener ise "Pamukta yaşanan mağduriyet kötü niyetli kişilerin, iyi yapanların işini zorlaştırmasından kaynaklanıyor. Sorunların çözümü sağlansa da üretimdeki kaybı azaltmak ve eskiye dönmek zaman alıyor. Tütünde yurt dışından getirip burada işleyebiliyorduk. Sonra 2001’de bir kanun çıktı bu yasaklandı. Tütün fabrikaları 6 ay çalışır 6 ay durur. Uygulamayı iptal ettirerek bu sorunu çözdük pamuktakini de çözeriz" dedi.