Evrensel gazetesi muhabiri Metin Göktepe, 8 Ocak 1996’da, Ümraniye E Tipi Cezaevinde öldürülen tutuklular Orhan Özen ile Rıza Boybaş’ın cenaze törenini izlemek için gittiği Alibeyköy’e gitmiş, basın kartı olmadığı gerekçesiyle ilçeye sokulmayan Göktepe yüzlerce insanla birlikte gözaltına alınmıştı. Eyüp Kapalı Spor Salonu'na götürülen Göktepe, burada polislerin şiddetine maruz kalmış ve dövülerek öldürülmüştü. Metin Göktepe'nin duvardan düştüğü iddia edilmişti. Açılan dava ilk olarak İstanbul'dan Aydın'a daha sonra da "güvenlik" gerekçesiyle Afyon'a taşınmıştı. Metin Göktepe davası Türkiye'nin en önemli gazetecilik dayanışmasından birini ortaya çıkardı. Gazeteciler adalet için her bir duruşmada mahkeme salonlarını doldurdu.
4 yıl süren dava 28 Eylül 2000'de tamamlandığın, beş polis memuruna "kastı aşan insan öldürmek" ve "faili belli olmayacak şekilde insan öldürmek" suçlarından verilen yedişer yıl altışar ay hapis cezasının onanmasıyla bitmişti fakat mahkum polislerin cezalarının tamamlamalarına 19 Aralık 2000'de yürürlüğe giren Şartlı Tahliye ve Ceza Erteleme Yasası engel oldu.
Sadece bir polis memuru Yargıtay'ın kararı bozmasından sonra 20 ay hapis ve beş ay kamu hizmetlerden uzaklaştırma cezası aldı.