Dava öncesi alınan karara göre her bir müştekiyi en fazla 3 avukat temsil edecek. Karara itiraz edeceklerini açıklayan avukat Mürsel Ünder, “Polisin yapması gereken araştırmalar, delil toplamalar, bizzat TCDD tarafından, hatta sanıklar tarafından yerine getirildi. Bunu teşhir etmeye yönelik bir tutum sergileyeceğiz” dedi.
Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin yaşamını yitirdiği, 300’ün üzerinde kişinin yaralandığı tren kazasına ilişkin açılan davanın ilk duruşması 3 Temmuz’da Çorlu 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Polisin aileleri darp ettiği duruşmada mahkeme heyeti tarafsızlığından şüphe duyulduğu gerekçesiyle dosyadan çekildi.
Bir üst mahkeme olan Çorlu 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi incelemesi sonucunda dosyadan çekilmeyi gerektirecek herhangi bir sebep olmadığına kanaat getirdi ve davayı 1’nci Ağır Ceza Mahkemesi’ne iade etti. Çorlu davasının ikinci duruşması 10 Eylül 2019 Salı günü saat 09.00’da yine Çorlu 1’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.
‘AVUKATLARI YARGILAMA DIŞINA ÇIKARMAK İÇİN KARAR ALINDI’
Çorlu 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nin çekilme kararını uygun bulmamasının ardından dosyayı tekrar değerlendiren Çorlu 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi ara karar verdi. İddianamede yer alan mağdur/müşteki ve dosyaya ibraz edilen yetki belgelerinde isimleri yazılı avukat sayısının çokluğunu gerekçe gösteren mahkeme heyeti, her bir müşteki için 3 avukat sınırı getirdi.
Davanın avukatlarından Mürsel Ünder 10 Eylül’de görülecek duruşmada mahkemenin bu ara kararına itiraz edeceklerini söyledi. 3 avukat sınırlamasının soruşturma aşamasında istisnai hallerde getirilebileceğini belirten Ünder, “Bunu aynı şekilde yargılamada yapmaya çalışmışlar. Bunun usulsüz bir işlem olduğunu düşünüyoruz ve itiraz edeceğiz. Özellikle toplumsal muhalefet alanında hukukçuluk yapan avukatların yargılama dışına çıkarılması amacıyla bu kararın alındığını düşünüyoruz” diye konuştu.
İKİNCİ DURUŞMA ADLİYEDEN HALK EĞİTİM MERKEZİ’NE ALINDI
Çorlu tren kazasının ilk duruşması Çorlu Adliyesi’nin konferans salonunda düzenlenmiş çok sayıda aile salonun küçük ve yetersiz olduğunu belirtmişti. Görevliler tarafından duruşma salonu olarak düzenlenen konferans salonunun kapılarının kilitlenmesine avukatlar ve aileler tepki göstermişti. Duruşmayı takip etmek isteyip salona alınmayan acılı aileler polis tarafından adliye koridorlarında tartaklanmıştı. Mahkeme heyeti ara kararında ikinci duruşmanın Çorlu Halk Eğitim Merkezi’nde görülmesine de karar verdi.
DAVAYI İZLEYENLERE KİMLİK KONTROLÜ YAPILACAK
İkinci duruşmanın yaklaşık 800 kişi kapasiteli salonda görüleceğini belirten avukat Mürsel Ünder, davayı takip etmek isteyen herkese kimlik kontrolü yapılacağını belirterek, “Duruşmaya katılacaklara kimlik kontrolü yapılmasına aileler ilk duruşmada tepki göstermişti. Aynı şey yine olacak. Ara kararda kimlik kontrolü yapılmadan salona alınmayacağı söyleniyor. Mahkeme ailelerin adalet arayışından ziyade sözde güvenlik kaygısı ve tedbirleriyle hareket ediyor” dedi.
‘KOLLUĞUN TOPLAMASI GEREKEN DELİLLER SANIKLAR TARAFINDAN TOPLANDI’
Gazete Duvar'dan Serkan Alan'ın haberine göre, Çorlu tren faciasının ikinci duruşmasında sanıkların ifadelerinin alınması ve sonrasında mağdur ailelerin beyanlarına geçilmesi bekleniyor. Kazanın gerçekleştiği ilk andan bugüne gerçek bir soruşturma yapılmadığını söyleyen Ünder, ikinci duruşmada mahkeme heyetine yapacakları beyanlara ilişkin şunları söyledi:
“Bu duruşmada iddialarımızı ortaya koyacağız. Çorlu tren katliamı dosyasında baş şüpheliler Devlet Demir Yolları Genel Müdüründen en alt düzeye kadar silsile şeklinde ilerliyor. Ulaştırma Bakanı da dahil TCDD’nin her aşamasındaki kişinin çok ciddi ihmali ve kasıtlı eksikliklerinin olduğunu düşünüyoruz. Bugüne kadar bunların hiçbiri dikkate alınmadı, gerçek bir soruşturma yapılmadı. Deliler karartıldı. Bugüne kadar tüm aşamalar TCDD ile işbirliği ile yapıldı. Kolluğun, polisin yapması gereken araştırmalar, delil toplamalar, bizzat TCDD tarafından, hatta sanıklar tarafından yerine getirildi. Biz bunu teşhir etmeye yönelik bir tutum sergileyeceğiz. Gerçek sorumluların tespit edilip yargılanmasını talep edeceğiz. Mücadelemiz ve çabamız sürecek.”