SONKALEİZMİR- CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı ve CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin Örnekköy Kentsel Dönüşüm Projesi'nin 3. ve 4. etabının temel atma törenine katıldı.
"400 MİLYON LİRANIN ÜZERİNDE YATIRIM"
CHP'li Salıcı, AKP iktidarının CHP'li belediyeleri engelleme çabası içinde olduğunu belirterek şöyle konuştu:
"31 Mart seçimleri öncesinde 'CHP'nin belediye başkan adaylarına oy verin, onlar size sizden yana hizmetlerde bulunacak. CHP'nin programını uygulayacaklar ve sosyal demokrat belediyecilik yapacaklar' demiştik. İktidar, belediye başkanlarımızın yaptığı işlerden o kadar rahatsız oldu ki sürekli engelleme ve sorun çıkarma çabası içinde. Başkanlarımız tüm bunlara rağmen hizmete devam ediyor. 2018 seçimleri sonrasındaki Ağustos ayında kur şoku yaşadı. Fiyatlar yükselmeye başladı. Ürettiğimiz ürünler ithal, dolayısıyla dövizle alınıyor. Biz 4 yıldan beri açık bir şekilde krizdeyiz. Döviz yükseliyor düşüyor ama inşaat maliyetleri birkaç kat arttı. İthal olan ürünler arttı. Pandemide fiyatlar yine yükseldi. Ukrayna-Rusya savaşının da getirdiği süreçle tedarik zinciri sıkıntısı yaşandı. İnşaat yapmanın, kentsel dönüşümün hele içinde kar olmadan, kamu mantığıyla iş yapmanın zor olduğu dönemdeyiz. Enflasyon yükseldi. Elektrik, doğalgaz, akaryakıt fiyatları malum. Bu kadar sıkıntılı, iktidarın kıpırdayamadığı, yatırım yapamadığı bir ortamda bugün 400 milyon liranın üzerinde bir rakama böyle bir yatırım yapılıyor İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin kooperatif modeliyle. Bu önemli bir şey.
"TEK ADAM REJİMİ GİDECEK"
Kentsel dönüşüm çalışmalarıyla ilgili dava süreci başlatıldığını anımsatan Salıcı şöyle devam etti:
"İktidarın ekonomik olarak kıpırdayamadığı bir dönemde belediyelerimiz halktan yana bir anlayışla yeni bir süreç kazandırıyorlar Türkiye'ye. Eleştiriler olacak mı olacak. Dava da açılmış. Bu kadar güzel bir iş yapılınca dava açılmasa şaşırırdık. Bir sürpriz yok. Siyasal sistemin baskısı altındaki yargı dahi davalara gereken cevabı verecektir. Burada yaşayan yurttaşlar bulundukları yerden ayrılmıyorlar. Ceplerinden bir şey çıkmayacak, bizzat bu işin ortağı olacaklar. İşin teminatı Büyükşehir Belediyesi. Hem piyasanın sistemi çalışacak hem kooperatif modeliyle iş daha iyi yere gelecek. Adalet ve Kalkınma Partisi bundan niye korkar ve çekinir? Senin daha iyi bir yerde yaşamandan niye çekinir sevgili yurttaşım? Çünkü buradan başlayan dönüşüm yarın Ankara'da devam eder. Onların çekindiği işleri yapmaya devam edeceğiz. Onlar bir de 6'lı masadan çekiniyorlar. İstiyorlar ki o 6'lı masa kurulamasaydı. Nasıl bozarız onun hesabını yapıyorlar. Türkiye'yi dönüştürecek, sizin sözününüz neyse aynen parlamentoya aynen yansımasına sağlayacak güçler ayrılığına dayanacak sistemi kuracağız. Tek adam rejimi gidecek, Türkiye tek adamla yönetilemeyecek kadar büyük bir ülke. Parlamentoda herkesin sözünü söylediği, istediği temsilciyi gönderdiği, öyle parti kapatmanın falan olmadığı bir sistemi kuracağız."
ERDOĞAN'A KREDİ İÇİN ONAY ÇAĞRISI
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin depremzede konutlarının yenilenmesi için Dünya Bankası'ndan bulduğu kredinin onaylanmadığını söyleyen Salıcı sözlerini şöyle tamamladı:
"İzmir Büyükşehir Belediyesi 344 milyon dolarlık kredi alıyor. Bunun onaylanması lazım. Kim tarafından majesteleri tarafından, saray tarafından. Onaylıyorlar mı, onaylamıyorlar. Niye? İzmir Büyükşehir Belediyesi bunu vatandaşın lehine kullanacak. Süreci geciktiriyorlar. Bugün itibariyle bu krediden haber yok. Devlet en son dolar bazında yüzde 8.65 ile borçlandı. O İzmir Büyükşehir Belediyesi yüzde 1'den daha düşük bir oranla borçlandı, 30 yıla yayılan bir ödeme ile ama majesteleri imzalamıyor. Sayın Erdoğan o işi çözün, uzatmayın yoksa biz seçimi kazanıp geldiğimizde zaten imzalayacağız. Vatandaşın edineceği yararı daha fazla geciktirmeyin. İzmirliyi rahatlatan bir işe imza atın. Sizden özel ricamız yok. İzmir'in yaptığı işin karşılığını verin."
BÖKE: "TÜRKİYE KARANLIK BİR DÖNEMDEN GEÇİYOR"
CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke de temel atma törenin önemine vurgu yaparak hükümete yönelik eleştirilerde bulundu. Böke şunları söyledi:
"Bugün sadece Örnekköy'de bir temel atmıyoruz. Esasında eşitlikçi adil refah içinde üreten bir Türkiye'nin temellerini atıyoruz. Aydınlık bir iş yaptığımız için bugün güneş bu kadar güçlü. Türkiye'de çok ağır ve karanlık bir dönemden geçiyoruz. Bütün haklarımızın yok sayıldığı, tek adam rejiminde gasp edildiği, vatandaş olarak haklarımızın yok edildiği bir Türkiye'deyiz. Öyle ki Türkiye İstatistik Kurumu'nun makyajlı verilere göre bile enflasyon yüzde 66 olmuş, gıda enflasyonu yüzde 70'i geçmiş. Beslenme hakkı elinden alınmış. İnsanlar çalışırken yoksulluğa mahkum edilmiş. 8 milyon yurttaşımız işsizliğin ağır karanlığına bırakılmış. Bütün hakların yerinden tesisi burada attığımız temelde ortaya çıkacak. Bu karalığın içinde büyük bir umut var. O umut üreten Türkiye'yi var eden iradedir. O umut istiare ve uzlaşıyla iş yapan siyaset anlayışıdır. O umut sosyal devleti yaşatan iktidar anlayışıdır. O umut yarınlar yokmuş gibi bugünü yok eden anlayış karşısında birlikte yapacağız diyen bir siyaset anlayışıdır. O umut bugün İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin yarın CHP'nin demokratik biçimde Millet İtitfakı ile var edeceği düzenin ta kendisidir. Cumhuriyet Halk Partisi bugünkü karanlığı aşacak 4 ayaklı stratejiyi bugünden anlatıyor. 'Yarın' demiyor, bugün belediyelerinde zaten uyguluyor."
4 AYAKLI KALKINMA STRATEJİSİ
CHP iktidarında Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'in hayata geçirileceğini vurgulayan Böke şöyle konuştu:
"Her şeyden önce güçlü bir parlamenter sistem, hukuk devleti' diyoruz. Halkın sesini duyan, halkla birlikte çalışan bir anlayıştır parlamenter demokrasi. Vatandaşla uzlaşan, onların gönlüyle iş yapan bir anlayış Örnekköy'ü var ediyor. Üreten bir Türkiye diyoruz. Yandaşlık temeliyle değil, vatandaşlık hakkıyla yapan bir Türkiye. Yatırımın yapmak üzere halkına güvence veren. Garantiyi dövizle, rantçı yandaşa değil, güvence benim diyen bir anlayışla yapıyor. Güçlü bir sosyal devlet, hakkın güvence altına alındığı, barınma ve beslenme hakkının güvence altına alındığı bir anlayış. Dördüncü ayak ise sürdürülebilirlik. İktidarın yarın yokmuş gibi bizleri birbirimizden ayrıştırarak, nefret tohumlarıyla yaptığı kutuplaştırma karşısında herkes bir yarını olduğunu bilecek bir anlayış. 4 ayaklı bir kalkınma stratejisini bir gelecek vaadi olarak anlatmıyoruz. Bugün temellerini hep birlikte atıyoruz."