Av. Kılıç, bu sorunu çözmek amaçlı hazırladığı, 14/07/1965 Tarihli ve 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ni TBMM Başkanlığı’na sundu. Teklifle ilgili yazılı açıklama yapan Av. Sevda Erdan Kılıç, Türkiye’de sözleşmeli çalıştırma uygulamasının 1970’li yıllarda başladığını; kamuda sözleşmeli personel istihdam edilmesine yönelik çalışmalarla birlikte 1980’li yıllarda sözleşmeli personel statüsünün, memurluk sistemine alternatif bir yapı olarak ortaya konulmasıyla hız kazandığını ifade etti. CHP Milletvekili Av. Sevda Erdan Kılıç, o dönem kamu sektöründe özelleştirmelerin başlamasıyla KİT’lerde çalışan sayısının azaltılmasının hedeflendiğini ve KİT’lerde memurların sözleşmeli personel statüsüne geçmesinin özendirildiğini belirtti.
"TAŞERONLAŞMA MEMURLUK STATÜSÜNE GETİRİLDİ"
CHP İzmir Milletvekili Av. Sevda Erdan Kılıç, 1990’lı yıllarda kamu personel rejimi içerisinde esnekliğin uygulanmasında etken olarak yaygınlaşan bir diğer uygulamanın da taşeron işçi çalıştırma yöntemi olduğunu bildirdi. Özellikle KİT’lerdeki personel sayısının sınırlı tutulması politikaları doğrultusunda yeni eleman alınmaması veya sınırlı sayıda eleman alınması nedeniyle taşeron işçi çalıştırma yönteminin KİT’lerde yaygın bir yöntem olarak kullanıldığını vurgulayan Av. Sevda Erdan Kılıç, “Yerel yönetimlerde de uygulanmaya başlanan bu sistem, 2000’li yıllarda belirtilen bu işler dışındaki alanlarda da yaygınlaşmaya başlamıştır. 2003 yılında çıkarılan bir kanunla, hastanelere sözleşmeli sağlık görevlileri alınabileceği hükmünün yanı sıra, ‘sağlık hizmetleri’ ve ‘yardımcı sağlık hizmetleri’ sınıfına ilişkin olarak da gerekli görüldüğü hallerde piyasadan hizmet satın alma yoluna gidilebileceğine ilişkin düzenleme yapılmıştır. Böylece taşeronlaşma bu alandaki memurluk statüsüne de getirilmiştir.” dedi.
"MAĞDURİYET YARATILIYOR"
Av. Sevda Erdan Kılıç, şunları kaydetti: “Bugün kamuda ve belediyelerde sözleşmeli, işçi, kadro karşılığı sözleşmeli, kapsam içi ve kapsam dışı çalışan gibi parçalı yapının yanına taşeron çalışma sistemi eklendiğinde, ortaya çok farklı pozisyonlarda, farklı alanlardan olan ancak aynı işi yapan, bununla birlikte farklı ücretler alan bir çalışma ortamı oluşmuştur. Başta sözleşmeli çalışanlar olmak üzere çok sayıda hakkaniyetsizlik yaratan bu uygulamalar mağduriyet yaratmaktadır. Memur olarak görev yapan çalışanın tayin, nakil hakkı bulunurken, bu hak sözleşmelilerde kısıta tabi tutulmaktadır. Diğer yandan taşeron işçi olarak çalışanların önemli bir kısmı da halen kadro alamamışlardır.” Anayasa’nın 10. maddesinde “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.”; 55. maddesinde ise “Ücret emeğin karşılığıdır. Devlet, çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alır.” denildiğini anımsatan Av. Kılıç, “Çalışma hayatında eşitlik, eşit işe eşit ücret, elverişli ücret ile istihdam ve adil çalışma koşullarına sahip olma gibi prensipler çerçevesinde, sözleşmeli statüde çalıştırılan personellerin yaşadıkları sıkıntıların yasal yollarla giderilmesi ve hukuken teminat altına alınmasını gerekmektedir.” ifadesini kullandı.
KILIÇ: KADROYA GEÇİRİLMELİLER
Milletvekili Av. Sevda Erdan Kılıç, 25 Haziran 2013’ten sonra işe başlayan tüm sözleşmeli sağlık çalışanları, sözleşmeli öğretmenler, sözleşmeli belediye personeli ile tüm kamu kurum ve kuruluşlarında sözleşmeli olarak çalıştırılan personellerin kurum ayırımı yapılmadan kadroya geçirilmeleri gerektiğini ifade etti. Av. Kılıç, bu hakkın onlara verilmesinin, sosyal devlet olma ilkesinin de bir gereği olduğuna işaret etti. TBMM Başkanlığı’na sunduğu yasa teklifiyle; Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde görev yapan sözleşmeli öğretmen uygulamasının kaldırıldığını ve sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçirilmesinin öngörüldüğünü belirten Av. Sevda Erdan Kılıç, ayrıca; kamuda ve belediyelerde görev yapan tüm sözleşmeli çalışanların da memur kadrolarına atanmalarına imkan sağlandığını vurguladı.
MOTİVASYONU DA YÜKSELTECEK
CHP İzmir Milletvekili Av. Sevda Erdan Kılıç, açıklamasını şöyle tamamladı: “Kanun teklifimizin yasalaşması halinde, kamu kurum ve kuruluşlarında görev, yetki ve sorumluklar taşıyan farklı kadrolarda istihdam edilen personelin statüsü, mali ve sosyal hakları ile diğer hakları konusundaki farklılıklar ortadan kaldırılacaktır. Sözleşmeli çalışanların kadroya geçirilmesi onların en büyük hakkıdır, biz de yasama olarak onlara bu hakkı en kısa zamanda vermek ve bunu da hiçbir ayrım gözetmeksizin yapmak durumundayız. 25 Haziran 2013’te çıkarılan bir yasa ile birçok kamu ve yerel yönetim çalışanı kadroya alınmıştı. Ancak o zaman haksızlıklar yapılarak bazı sözleşmeli personel kapsam dışı bırakılmıştı. Ancak bu sefer hiçbir sözleşmeliyi kapsam dışı bırakmadan bu düzenlemeyi yapabilmeliyiz. Bizim kanun teklifimiz de buna imkan sağlamaktadır. Sözleşmeli kamu çalışanlarının kadroya geçirilmesi, onların en büyük hakkı olmakla birlikte, onların çalışma azim ve motivasyonunu da yükseltecektir. Bir işyerinde iş barışının sağlanması halinde o işyerinden alınacak verim kat be kat artacaktır.”