SONKALEİZMİR (ÖZEL RÖPORTAJ)-CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, kentte yıllardır çözüm bekleyen körfezin kirliliği, trafik, çöp tesis alanı, mezarlık alanı gibi sorunlara dikkat çekerek eleştirilerde bulundu.
SONKALE'yi ziyaret ederek Yazı İşleri Müdürü Abdullah Çelebi ve Haber Müdürü Bulut Mülhim'in sorularını yanıtlayan Başkan Aslanoğlu, AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı ile MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin'e sorunların çözümünde yeterli sorumluluk almadıkları gerekçesiyle tepki gösterdi.
"NİYE İZMİR'DEN YANA BİR ŞEY YAPMIYORSUNUZ?"
"İzmirli, İzmir'in hakkını savunmalı" diyen Aslanoğlu şöyle konuştu:
"AK Parti ve MHP il başkanlarına net söylüyorum. İzmirlisiniz siz. Ben de neticede İzmirli'yim. Ben burada doğdum, yaşıyorum. CHP'den daha önemlisi bu coğrafyanın ne olacağı. İzmir'in hakkını savunuyor olsalar kendileriyle ilgili gerçekliği görmeleri lazım. 'Yan yattı, çamura battı' demeden... Körfezi temizlememiz lazım. Temizlemek için şunlar yapılmalı denmeli. 'Yol haritası, bilmem ne, hocalarla oturduk, konuştukla' olmaz. Siyasetçi lafından başka bir şey yok. Takvim yok, bütçe yok, kimin yapacağı yazmıyor. Körfez sirküle olmadığı sürece nüfus büyüdükçe de mümkün değil temizlenmez. Bunun bütçesi var, biliniyor. Bunu belediye bütçesinin kaldırması mümkün değil. Bütçesi de yatırımı da belli. Bunu Kocaeli'de yapıyorsunuz. Bilmem ne göletinde yapıyorsunuz. Bizde niye yapmıyorsunuz? Niye bir kere de İzmir'den yana bir şey yapmıyorsunuz?"
"10 YILDIR ÇEVRE YOLUNU KONUŞUYORUZ"
İzmir'in sorunlarından örnek vermeye devam eden Şenol Aslanoğlu şöyle devam etti:
"Trafik tıkalı evet. Biz bu şehirde 10 yıldır ikinci çevre yolunu konuşuyoruz. Çünkü çevre yolu ana cadde kıvamında. Karşıyaka'ya giderken ha ana cadde ha otoban. Acaba yerel güçlerle belediye ile nasıl katkı verilir de mesele çözülür? İzmirli'nin meselesini hükümet ve yerel yönetim nasıl çözer? Hiç cevap vermiyorlar. Arkadaş sizin babanız dedeniz ölmüyor mu? Bizimkiler ölüyor. Bunları gömecek yerimiz yok. Bu sorunu çözüyor olmamız lazım. Aklı başında CHP il başkanının bir şey yapıyor olması lazım akşam rahat uyulabilmesi için. Mezar lazım. Çöpümüzü nereye atacağız?
"TEŞEKKÜR ETMEZSEM NAMERDİM"
Bazılarında maskara çözüm olarak gördüğümüz şeyler var. Devletin arazisini Menemen Belediyesi'ne veriyorlar. Menemen Belediyesi de SGK borcuna karşılık aynı araziyi geri veriyor. Burası senin cebin, burası da. İkisi de devlet değil mi? Bunların ümmüğünü sıkıp parasını almaya çalışmak çocuk parkı yapılmaması demek. Geçenlerde Büyükşehir Belediyesi 800-900 milyon TL ödeme yaptı. Bununla kaç park yapılırdı, kaç yeşil alan olurdu? Ne kadar yol asfaltlanırdı? İZBETON asfalt ihalesi 3.3 milyara sonuçlandı. Bu miktar İZBETON'un bir yıllık asfalt ihalesinin 3'te 1'i kadar para. İzmirliler sesini çıkaracak buna. Biz zaten 5 veriyoruz 1 alamıyoruz. Zaten vergi veriyoruz, alamıyoruz. Temel şeyleri çözün bari. Sonra çıkın 'CHP'liler burada biz çözdük' deyin. Ben televizyonlara çıkıp teşekkür etmezsem namerdim. Israrla söyledikleri şey 'Burada Atatürk sevgisi var. Onun yüzünden Cumhuriyet Halk Partisi'ne oy veriyorlar' yanlışından kurtulmaları lazım. Onlar hiçbir şey yapmadığı için İzmirliler oy vermiyor. Onlar İzmirliler'e düşman davrandığı için oy vermiyorlar. İzmirliler görüyor. 2014'te başbakanın geldi buraya aday oldu. 35 proje açıkladınız, ne yaptınız? Söylediklerinizin de belediyecilikle ilgisi yoktu. Yapın, ne engelliyor sizi? Büyük projeleri bıraktım. Çöpümüzü nereye dökeceğiz? Harmandalı'nın yeri yok. Bir an önce ıslah edilmeli. Başka bir yerde modern bir çöp tesisine ihtiyacımız var. Bulunan yerlere onay vermiyorsunuz. Verdiğiniz yerleri sonra Tarım İl Müdürlüğü'ne ona buna baskı yaparak yine değiştiriyorsunuz. Nereye yapacağız bunu? Mezarlığı nereye yapacağız?
"İZMİRLİ DURUŞU İLE ÇÖZÜM GEREKİYOR"
CHP İzmir İl Başkanı sözlerini şöyle sürdürdü:
"İzmirli duruşu ile birilerinin çözmesi lazım bu meseleleri. İzmir'i geliştirmenin yolu İzmir-Ankara trenini
getirmektir. Bunun neyini anlatacağız. 40 kere takvimi değiştirdiniz. Ha bire atıyorsunuz. Hadi onu çözemediniz. AKP, MHP il başkanısınız bari Ankara uçağını çözün. Ankara'ya uçak yok. Ya sabah 5'te bineceksiniz. Ülkenin en büyük şehirlerinden İzmir'den Başkent'e uçak yok. Gittikçe bu şehirde olduklarını ve yarın da bu şehirde olacaklarını unutuyorlar. Ben şu an CHP il başkanıyım. Yarın İzmirliliğim devam edecek. Görevi başka bir arkadaşım devralacak. Şunu fark etmiyorlar. Burada oturacaklar, torunları, çocukları burada büyüyecek. Vatan sevgisi dediğin şey bulunduğun yerden başlar."
"KUTUPLAŞMA YOK. DIŞLARSAK NASIL İKTİDAR OLURUZ"
CHP'de kurultay tartışmaları ve milletvekilleri arasında kutuplaşma olduğu iddialarına ilişkin konuşan Şenol
Aslanoğlu, "Kutuplaşma olduğunu düşünmüyorum. Vatandaşta, kamuoyunda sanki arkadaşlarımızın arasında bir problem varmış havası yaratmanın kendisi kötü. Böyle bir algı oluştuysa kötü. Bunu kırmamız lazım. Ne kurultay ne kurultay sonrası. Bizim il başkanlarımız arasında 3-4 oy kazanıp kaybedenler oldu. Cumhuriyet Halk Partisi yarılmadan bugünlere kadar geldi. Bu birbirimize kırılacağımız, küseceğimiz dönem değil. Sadece Kemal bey için sadece Özgür bey için oy kullanmadılar. Partimizin daha iyi olacağını düşünerek oy kullanmışlardır. Olduktan sonra böylesi büyük yarılımlar, problemler falan görmedik. Bizim örgütlerimizin hiçbirinde böyle tartışmalar olmadı. Tüm illerde bu böyle. Kurultayda o oldu, bu oldu diye bir ayrışma olmadı. Yeter kaynaşmanın olmadığı yerlerde ya da kendisini kötü hisseden kimse gidip onu bulup yanımıza almamız lazım. En uzaktakinin oyunu isterken yıllardır birlikte olduğumuz insanları nasıl dışlarız. Dışlarsak nasıl iktidar oluruz? Şu an kurultay olmasını, genel başkan değiştirme çabalarını yanlış buluyorum. Herkeste Ahmet'çi, Mehmet'çi Hasan'cı anlayışı var. Bu doğru değil" diye konuştu.
"İZMİRLİ VEKİLLER YANLIŞ ALGIYI DÜZELTMELİ"
CHP'nin İzmir vekillerinin kentten kopuk olduğu eleştirilerine yanıt veren Aslanoğlu, "Vekillerimiz halkın bu talebini dikkate almalı. Bazı şeyler gerçektir ya da değildir demek meseleyi çözmez. Mesele böyle bir eleştiri varsa bunu yok etmedir. Hem bana hem vekillerimize düşen oluşan yanlış algıyı düzeltmek" dedi.
"İZMİR'DE BELEDİYE BAŞKANLARIMIZ LİGLERE İYİ BAŞLADI"
CHP'de belediye başkanları ile ilgili en büyük değişimin yaşandığı İzmir'de geride kalan süreçte ortaya çıkan
tabloyu yorumlayan Aslanoğlu şunları söyledi:
"Kadrolar değiştiğinde vatandaşın hemen, bir ay içerisinde etkileri hissedelim beklentisi oluyor. Hayat böyle değil. Belediye başkanlarımızın 6 aylık karneleri yeni çıkıyor. Yeni kadroların oluşturulması, alt kadroların şekillenmesi, işin nasıl yapılacağının çalışılması, ilk randımanlı sonuçların alınması gibi süreçler. İlk 6 aya baktığımızda hem Cemil bey, hem ilçe belediye başkanları için kötü bir başlangıç süreci olmadı. Liglere iyi başladılar ilk maçlar için. Cemil beyde art arda gördüklerimiz de çok iyi. Sosyal demokrat olarak beklediklerimize parmak basıyor. Bunu iyi niyetli, kötü niyetli kullananlar var. İşte su zammını kötü kullanan var. Halbuki 4 tonla ilgili bir şey var. 4 tonda minimum su tüketiminin olması çözüm. Kreşlerin fiyatlarının düşürülmesini ayakta alkışlıyorum. Ülkenin iki büyük ciddi ihtiyacı var. İzmir'in çok büyük ihtiyacı var. Biri yurt, biri kreş.
"HER ÇOCUĞA KREŞ VERMEMİZ LAZIM"
Genel Başkan Yardımcımız Gökan Zeybek geldiğinde belediye başkanları ile yaptığımız toplantıda da söyledim. Düzeltmemiz gereken, hızlı aksiyon almamız gerekenler var. Bunlardan biri ekonomik zorluk dönemlerinde kreş ve yurt. Kapasitemizi artırmalıyız. Belediye başkanlarının önemli görevlerinden olmalı. Ekonomi toparlandığında da şehrin kültür merkezleri ihtiyacını da görüyorum. Ekonomik kriz varken vatandaşın direkt derdi olan şeylerle ilgilenmemiz lazım. Asgari ücretin 17 bin TL olduğu yerde karı koca çalışıyor olsalar kadının çocuğu kreşe vermesi imkansız. Çünkü kurtarmıyor. Kendisi evde dursa daha karlı olabileceği bir senaryo olmamalı. Çocuğu kreşe verecek imkanlar oluşmaz. Hastaların, engellilerin ve çocukların hepimizin olduğunu anlamıyoruz. Devlet bunu bir türlü yapamıyor. Her çocuğa kreş vermek zorundayız. Ahmet'in Mehmet'in çocuğu diye bakamayız. Bu çocuklar kreşlerde beslenecekler, eğitim alacaklar. Sonra iş hayatına girecek, devletin bürokrasisine girecek. Ülkenin toplam insan değerini böyle yükseltebiliriz. 15 yaşındaki çocukların yüzde 30'una yakını haftanın bir gününü bir öğün yemeden geçiriyor. Yemek yemeden geçiriyor konusu geçiştirebileceğimiz bir konu değil. Gelişimi engelleyen bir durum. 15-20 yıl sonra ülkeyi bu çocuklar yönetecek. il başkanı olarak yapmak istediklerimden biri ev genci tartışmaları açmak. Ev genci diye bir şey birkaç yıl önce duymuş muydunuz? Her dört gençten biri ev genci. Ne iş arıyor ne eğitimde. Yılgınlık, hayattan kopukluk. Biz bu kalibrasyonla nereye kadar gideceğiz? Ülkenin 10-20 yıl sonrası ne olacak?"