GÜNCEL POLİTİKA YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ SPOR MAGAZİN RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
3 Nisan 2020 Cuma 15:02

CHP'de bir ilk... Skype üzerinden ortak açıklama... 'Kontrollü karantina' çağrısı

CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve CHP İzmir Milletvekilleri, skype üzerinden ortak basın açıklaması ile hükümete çağrıda bulundu. Başkan Tunç Soyer ile CHP Genel Başkan Yardımcısı Tuncay Özkan, salgının daha fazla yayılmaması için acil olarak "kontrollü karantina" kararı alınması çağrısını yaptı. İl Başkanı Yücel de Suriyeliler'e 40 milyar harcamakla övünen hükümetin kendi yurttaşına sahip çıkması gerektiğini vurguladı.

SONKALEİZMİR-CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, CHP İzmir Milletvekilleri ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Skype üzerinden ortak bir basın açıklaması gerçekleştirerek koronavirüs salgını ile ilgili gündemi değerlendirdi. CHP İzmir milletvekilleri ve il yönetim kurulu üyelerinin İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin başlattığı 'BizVarız' kampanyasına erzak paketi destek olacağı açıklandı. Hem toplantının moderatörlüğünü hem de açılış konuşmasını yapan CHP İl Başkanı Deniz Yücel, milletvekilleri ile birlikte hazırlanan ortak metni okudu.

Hükümetin 'Evde kalın' çağrısının salgınla mücadelede yetersiz olduğunu dile getiren Deniz Yücel, "Salgının daha fazla yayılmaması, samimiyetle önlenmesi isteniyorsa derhal sokağa çıkma yasağı ilan edilmeli. Devlet olmamın gerekleri yerine getirilmeli. Devletin vatandaşlarına sahip çıkması gerekir. Suriyeliler'e 40 milyar lira harcamakla övünen hükümet kendi vatandaşlarına daha fazla ayırmak zorunda. Çalışmalar şeffaf ve katılımcı şekilde yürütülmeli. Yerel yönetimlerin hükümet eliyle etkisizleştirilmeye çalışılması son derece yanlış ve tehlikelidir. Bu uygulamalara derhal son verilmesi, merkezi ve yerel yönetimlerin birlikte çalışması sağlanmalı. Büyükşehir Belediyeleri kanunundan gelen bağış kabul etme hakları İçişleri Bakanlığı genelgesiyle gasp edilmesi anayasa ve hukukun üstünlüğü ilkesine aykırıdır. Büyük özveriyle çalışan sağlıkçıların ihtiyaçlarının karşılanması, koruyucu maske, eldiven, siperlik ve diğer temel malzeme ihtiyaçlarının eksiksiz şekilde sağlanması ve konaklama imkanlarının oluşturulması gerekmektedir. Birlik beraberlik ve dayanışma çağrıları iktidar tarafından sözde değil özde hayata geçirilmelidir" dedi.

ACİLEN KARAR ALINMALI

Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ise yeni bur uygulama başlattıklarını ve salgın döneminde her gün ne yaptıklarına şeffaf olarak açıklayacaklarını söyledi. Başkan Soyer, "Her gün ne yaptığmızı İzmirliler'le paylaşacağız. Nereye termal kamera takıldı? Hangi sorunu çözdük gibi soruların yanıtını vereceğiz. Biliyoruz ki vatandaşı en çok tedirgin eden belirsizlik. Gelecek kaygısı taşıyorlar. Şeffaflık demokrasinin gereği ve insanların mutluluğu. Bizi izlemeye devam edin. Her gün yaptıklarımızın yanıtını soru sormadan öğreneceksiniz. Salgının daha fazla yayılmaması için acilen kontrollü karantina kararı alınması gerekiyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi vatandaşların ihtiyaçlarını karşılamaya muktedirdir. Tüm dünyada hastalığın nasıl seyrettiğini görüyoruz. Önümüzdeki günlerde çok daha yayılacak ve büyüyecek. İşte o taktirde sağlık altyapımız yetersiz kalacak. Dünyanın birçok yerinde olduğu gibi. Sağlık sistemi çökebilir. Hizmet vermekte ve tedavide çok geri düşülebilir. Tüm kaygımız yayılım hızını düşürmek. Kontrollü karantina çağrımızın sebebi budur. Hastalığın dünyada yaşanan kötü örneklerde Türkiye'nin karşılaşmaması mümkün değil. Acilen şu saatte kontrollü karantina uygulamasına başlanması gerekiyor. Diyoruz ki kontrollü karantina olmalı. Belediyemizin zabıtasının insanları eve kapatmak gibi bir yetkisi ve gücü yok. Mevcut yaşam alanlarında gerekli tedbirleri alıyoruz. Ne yaparsak yapalım vatandaşlar dışarı çıkmayı sürdürdükçe hızı durdurmak mümkün değil. AVM'ler, ulaşım araçları açıkta olduğu sürece bu hastalığın yayılım hızını engellemek mümkün değil. Kontrollü bir karantina alınması gerektiğini söylüyoruz" dedi.

BU NASIL KİBİRDİR ANLAMIŞ DEĞİLİM

Başkan Soyer, Dokuz Eylül Üniversitesi'nden sağlık çalışanlarının konaklaması için kiralamak istedikleri ancak ret yanıtını aldıkları yurt ile ilgili de şöyle konuştu: "Sağlık çalışanlarımızdan talepler geliyor. Bu konuda beklentileri var. Talebimize karşı tavırları çok üzücü. Bu nasıl bir kibirdir anlamış değilim" 

BÖKE: ACİL ADIM ATILMALI

CHP İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke, "2. Dünya savaşından bu yana görülmemiş lir kriz ile karşı karşıya dünya ve Türkiye. Endişe dönemine girmiş durumdayız. Güçlü bir sosyal devlete ihtiyacmız var. Beklentimiz evde kal nasihatı anlayışı değil. İnsanların evde kalmasını sağlayacak koşulların oluşturulması lazım. Sokağa çıkma yasağı ve karantina için vakit kaybetmeden bir paketin hazırlanması için adımların acil atılmasını talep ediyoruz. Kriz yönetimi süresinde katılımcı bir anlaşıma ihtiyacımız var" diye konuştu.

SINDIR: GIDA STOĞU YETERSİZ KALABİLİR
CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır ise gıda krizi yaşanabileceğine dikkat çekerek işsiz kalan yurttaşlara vurgu yaptı. Sındır, "Sağlık Bilim Kurulu'nun öneri paketleri uygulanmıyor. Kapalıtan işyeri sayısı 144 bin 690. Bunun 504 bini berberler ve kuaferler. Motorlu kurye işi yapan emekçi kardeşlerimizin sayısı 982 o ve çoğu işsiz kaldı. AVM, kahvehaneler, kantinler kapalı. Esnaf çiftçinin durumu çok kötü. Gıda ürün stoğunun yetersiz kalma riskini de yakın süreçte düşünerek üreticimizin çiftçimizin de mağduriyetinin giderilmesi önemli" dedi.

TUNCAY ÖZKAN: İZMİR'İN HER KARIŞINI SAVUNACAĞIZ
Sanal toplantıda son konuşmayı CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Tuncay Özkan yaptı. Merkezi hükümetin salgınla ilgili yeterli müdahaleyi yapmadığını, alınması gereken önlemlerde geç kalındığını vurgulayan Özkan, Başkan Tunç Soyer gibi kontrollü karantina çağrısında bulundu. Özkan, "İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımızın da söylediği gibi İzmir'de acilen kontrollü karantina kararı alınmalı. İzmir Büyükşehir Belediyemiz ve tüm ilçe belediyelerimiz ellerinden geleni fazlasıyla yapmaktadır. Maalesef merkezi hükümette bu kararlılığı görmüyoruz. Ancak her şeye rağmen bu günleri dayanışmayla aşacağımıza inanıyoruz. Türkiye'nin iyi yönetilmediği ve savrulduğu ortada. Daha da zor günler var önümüzde. Ancak biz İzmir'in savrulmasına izin vermeyeceğiz. İzmir'in her karışını, Covit-19'a ve merkezi hükümetin yarattığı boşluğa rağmen savunarak aydınlık günlere taşıyacağız" dedi.