İZSU Genel Müdürlüğü ekipleri, Bostanlı Deresi duvarlarının meteorolojik afetlere karşı güçlendirilmesi amacıyla derenin eski taş duvarları ile sonradan eklenen beton duvarlarının birleşim yerlerine kalıp beton uygulaması yapıyor. Tüm duvar yüzeyleri sıvanırken, hem duvarların dayanıklılığını artırmak hem de estetik görünüm kazandırmak için dökme mozaik işlemine başlandı. Uygulamada, daha önce Kordon boyunda da kullanılan dalga şeklindeki ‘calcada’ deseni seçildi. Şu anda 130 metrelik ilk etapta çalışan İZSU ekipleri, etaplar halinde çalışmalara devam edecek.
“İlk kez düşey yüzeyde uygulanıyor”
İZSU Kanalizasyon Dairesi Başkanlığı Merkez Dereler Şube Müdürü Umut Yılmaz Deveci, “Bostanlı Deresi’nin çıkışını insanların sosyal vakitlerini geçirebilecekleri bir alan haline getirmeye çalışıyoruz. Brezilya’nın Rio kentinde de uygulanan, Portekiz’in simgesi ‘calcada’ desenini, dökme mozaik olarak ilk defa düşey yüzeyde uyguluyoruz. ‘Calcada’ deseni, kentimizde ilk olarak 1950’li yıllarda Kordon boyunda uygulanmıştı. Bu deseni, kentimiz açısından önemli buluyoruz. Bölge halkının talepleri ve değerlendirmeleri neticesinde, deremizin diğer kesimlerinde de bu uygulamayı devam ettireceğiz. İlk etapta 130 metrelik bir kesimde çalışıyoruz” dedi.
“Su altı canlılarının sayısında artış gözlemlendi”
Bostanlı Deresi’nde yürütülen diğer çalışmalar hakkında da bilgi veren Deveci, İZSU olarak bütüncül bir biçimde Bostanlı Deresi ve Bostanlı havzasında çalışmalara devam edildiğini aktardı. Üst havzada taşkın koruma çalışmaları ve alt havzada rehabilitasyon çalışmaları yapıldığını ifade eden Deveci, “Üst havza çalışmalarındaki amacımız, heyelan ve taşkın problemlerine dair önlemler almak. Çok sayıda bent yapıldı. Biz de sürekli takip ediyor, bent arkalarında biriken malzemeleri alıyoruz. Böylece taşkın riskini azaltıyoruz. Alt havza dediğimiz, Bostanlı Deresi’nin İzmir Körfezi’ne bağlandığı noktada da dere yatağında bulunan suyun kalitesini artırmak, dere ıslah duvarlarımızın stabilitesi ve bölgenin yaşanabilir bir hale gelmesi için çalışmalarımız sürüyor. Daha önce Demirköprü Alt Geçidi’nden dereye deşarj edilen, oksijen oranı yüksek zemin suyunu kontrol altına alarak Körfez çıkışına ilettik ve bu kesimin su kalitesini artırdık. Bu sayede, Körfez çıkışında su altı canlılarının sayısında da artış gözlemledik” diye konuştu.