GÜNCEL POLİTİKA YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ SPOR MAGAZİN RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
10 Eylül 2022 Cumartesi 11:54

BASİFED Başkanı Kılıçdaroğlu'na dert yandı: İnsanlar çaresizlik içinde...

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir'de iş dünyasının temsilcileriyle bir araya geldi. Toplantıyı organize eden BASİFED'in Başkanı Mehmet Ali Kasalı, yaşadıkları sıkıntıları anlatırken, " Enflasyon sebep, faiz sonuçtur tespitine dayalı ekonomik model etkin olamamış, krize neden olmuş. Hem kuru hem de piyasa faizini patlatan bir krize dönmüştür" diye konuştu.

İzmir Kaya Termal Otel'de Batı Anadolu Sanayici ve İş İnsanları Dernekleri Federasyonu (BASİFED) tarafından düzenlenen toplantıya CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yanı sıra İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, İZTO Başkanı Mahmut Özgener, EBSO Başkanı Ender Yorgancılar, Ege İhracatçı Birlikleri Başkanı Jak Eskinazi, iş dünyasının temsilcileri, milletvekilleri ile ilçe belediye başkanları katıldı.

TUNÇ SOYER: "İZMİR İZMİRLİĞİ'Nİ YAPTI"

Toplantıda konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, dün yapılan kentin 100. yıl dönümü kutlamalarına değinerek şunları kaydetti:

"Çok coşkulu, bizler için gurur verici bir akşamdı. Çünkü 100. yılını kutladık ve ikinci bir yüzyılın da başlangıcında olduğumuzu hissettik. Bu organizasyonu yapmamızın temel sebebi hafızayı tazelemek ve Türkiye'ye umut verebilmekti. Hafızasını kaybeden toplumların sürdürülebilir bir gelecek inşa etmesi mümkün değil. O hafıza da bu hız çağında hızlı kayboluyor. O hafızayı tazelemek ve oradan sürdürülebilir gelecek inşa etmek mümkün diye yola çıkmıştık. Eğlencesini, neşesini kaybetmiş bir topluma bunları hatırlatmak istedik. Aynı doğadaki gibi İzmir'de muazzam bir enerji patlaması yaşandı. Olağanüstü güzellikteydi her şey. İzmir, İzmir'liğini yaptı. Bugün de İzmir İzmir'liğini yapacak bu toplantıyı vesilesiyle. Değerli başkanımız Mehmet Ali Kasalı tüm iş dünyasının temsilcilerini bir araya getirdi. Ona da minnettar olduğumu söylemek istiyorum. Bu toplantıdan da yine İzmir'e Türkiye'ye umut çıkacağını biliyorum. İzmir yine istediğini yapacak, yine Anadolu'ya Türkiye'ye öncülük edecek, umut yeşertecek.

Genel başkanımıza bir defa daha teşekkür ediyorum. Dünkü programı, partinin kuruluş yıl dönümü, Anıtkabir vardı, parti meclis toplantısı vardı. Bizimle bu onuru paylaştığı için kutlamalara katıldığı için, İzmir'in 100. yılı kutlamasına katıldığı için şükranlarımı sunuyorum."

"İNSANLAR ÇARESİZLİK İÇİNDE"

Toplantının basına açık bölümünde konuşan BASİFED Başkanı Mehmet Ali Kasalı, iş dünyasının yaşadığı sıkıntıları anlattı. Kasalı şunları söyledi:

"Ekonomik görünüm hepimizin malumu. Önümüzde karamsar bir tablo var. Giderek daha sıkıntılı bir hal alıyor. Kritik süreçten geçiyoruz. Kritik sözcüğü günlük yaşamın sıradan bir ifadesi haline geldi. Kriz yaşıyoruz. Bunun hangi evresindeyiz, sonraki aşama ne olacak. Nasıl hasarla atlatacağız? Atlatabilecek miyiz? Hane halkının enflasyon kaynaklı gelir kaybı her geçen gün artıyor. İnsanlar çaresizlik içinde ve açlık sınırına hızlı savruluyorlar. Artan üretim maliyetleri şirketleri fiyat baskısı ile karşı karşıya getiriyor. Şirketler ayakta kalmak için strateji geliştirmeleri gerektiğine kolay karar veremiyor. Talep azalıyor, kalite düşüyor, üretim yavaşlıyor ve satamıyoruz. İhracatımız gerekli ivmeyi yakalayamıyor. Geçen sene ile karşılaştırıldığında dış ticaret açığımız yüzde 150 arttı. Enflasyon sebep, faiz sonuçtur tespitine dayalı ekonomik model etkin olamamış, krize neden olmuş. Hem kuru hem de piyasa faizini patlatan bir krize dönmüştür. Kurları kontrol etmek için yapılan hamle başka sorunları beraberinde getiriyor. Kurların düşürülmesi için uygulanan program elimizdeki en büyük koz olan sağlam bütçeyi de vurmuş durumda."

"GİDEREK AĞIĞI BÜYÜYEN BİR BÜTÇE VAR"

Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik süreçle ilgili değerlendirme yapan Mehmet Ali Kasalı şöyle devam etti:

"Giderek açığı büyüyen bir bütçe ile karşı karşıyayız. Bunun anlamı daha çok borçlanma ihtiyacı demek. Asıl mesele ise bu borçlanmanın nasıl gerçekleştirileceği yani piyasa faizlerini yükseltmeden nasıl borçlanılacağı? Bu dönemde ülkemizin birinci önceliği her ne kadar enflasyon ve cari açık sorunu gibi görünse de asıl problem kaynak kullanımındaki eksiklikler ve verimsizliğin yüksek noktada olması ve tabii ki hukuk sisteminin yarattığı handikaplardır. Türkiye bilindiği gibi yabancı sermaye girişine son derece ihtiyacı olan bir dönem yaşıyor. Saygın kurumlarımızın itibarını zedeleyen yolsuzluk haberleri, bürokrasİdeki liyakatsizlikler ve benzer birçok sebeple kurumların zafiyet göstermesi neticesinde borsadan yabancı çıkışları hızlanmış, yabancı yatırımlar azalmıştır.

"BİREYLER VE KURUMLAR SÜRPRİZ AÇIKLAMALARDAN HOŞLANMAZ"

Her ne kadar TÜİK tarafından açıklanan enflasyon oranları yüzde 80'leri işaret etse de yapılan farklı teknik hesaplamalar ve realite çok daha farklı rakamlara işaret etmekte. Vatandaşın enflasyon hesabı kira, eğitim, barınma, sağlık ve çok elzem olan beslenme ile elektrik su ve ısınma giderlerinden oluşan bir sepete dayanıyor. Bu sepete göre enflasyonun yüzde 100'ün bile çok üzerinde olduğu aşikârdır. Türk lirasına olan güveni oluşturmak kadar sürdürmek de önemlidir. Bu çerçevede başvurulan dövize endeksli borçlanma büyük sıkıntı yaratma potansiyeline sahiptir. Hükümet tarafından ani açıklamalar yapıp, ardından piyasanın ve piyasa oyuncularının henüz yerine oturmayan ve etki analizi yapılmamış yasal düzenlemelere ve olası değişiklik beklentilerine göre hareket etmelerini istemek durumu daha da kötüleştirmek demektir. Neticede bireyler, kurumlar ve piyasa sürpriz açıklamalardan pek hoşlanmaz. Yeni uygulanan ve Türkiye Ekonomik Modeli adı verilen model hakkında fazla bilgiye sahip değiliz. Uygulanan politikalar günü kurtarmaya yönelik olmamalı, geleceği tasarlayabilmeye imkan vermelidir.''