GÜNCEL POLİTİKA YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ SPOR MAGAZİN RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
11 Temmuz 2025 Cuma 22:21

Antalya Muhittin Böcek için ayakta!

CHP, Muhittin Böcek’in tutuklanması üzerine “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitingini bu akşam Antalya’da düzenliyor. Genel Başkan Özgür Özel konuşmasında Manavgat Belediyesi'ne yapılan operasyonla ilgili inanılmaz bir kurguyu açıkladı. Özel, "Baklavacı sizin işbirlikçiniz! Kaçak içki ve uyuşturucudan almışlar, bir ay eğitip baklava kumpasını planlamışlar!" dedi

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitinglerine Antalya'da devam ediyor. Miting, bu akşam saat 20.30’da Antalya Büyükşehir Belediyesi Önü'nde başladı. CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından başlatılan mitingler, her hafta bir il ve İstanbul’un bir ilçesinde düzenleniyor. Bu haftaki miting ise, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in tutuklanması nedeniyle Antalya’da gerçekleştirildi. 

'İRADEMİZ ÇELİKTENDİR, İNSANIMIZ YÜREKLİDİR'

CHP Genel Başkanı Özgür Özel konuşma için kürsüye çıktı.

CHP lideri Özgür Özel'in konuşmasında öne çıkanlar şu şekilde:

“Ey Erdoğan bu meydanı görüyor musun… Dalga dalga operasyonlarla bu milleti sindirebileceğini mi sandın. Bir o köşede bir bu köşede saldırarak CHP’nin mücadelesini kırabileceğini mi sandın? Buradayız, birlikteyiz. Enerjimiz yüksek bitiremezsin. İrademiz çeliktendir bükemezsin. İnsanımız yüreklidir korkutamazsın. Bizi yolumuzdan asla çeviremezsin. Yolumuz iktidar yolu biz kazanacağız, biz başaracağız…"

Muhittin Böcek bir kumpasla içeride tutuluyor ona sahip çıkmaya geldik. Benim Muhittin Böcek başkanla özel bir ilişkim var. Covidden hastanede yattı. Hergün kardeşiyle görüştüm. Bir gün ümit yok dediler. Ben dua ettim. Allah Muhittin Başkanı bize geri verdi. O günlerde kapıda olan kardeşinin eşi, kardeşini covidden kaybettik yenge hanım bize emanettir.

-Böcek ailesi öyle bir aile ki... Muhittin Böcek'e diyorlar ki 'oğlun eşinden ayrıldı eşi daire istedi verilen dairenin parasını mütahhide vermediniz bu rüşvettir". Oyla Muhittin başkanın oğlu kendi daire yapıyor. O zaman yeni başlamış. Birinden borç olarak istemiş. Veren kişi de bunu mahkemede böyle anlatmış 'Borç olarak istedi verdim. Bitirince ondan geri alacaktım" MASAK kayıtlarına bakıp daire verilmiş para verilmemiş diye rüşvet diyorlar. Yok ama diyelim ki bir yanlış var oğlan suç işledi diye baba belediye başkanlığından alınır mı? Örneği var mı? Var... 'Ne yaptın oğlum paraları. Sıfırladım babacım..." Baba ile oğlu aynı suçu işleyenler ülkenin başında Muhittin başkan cezaevinde."

'BİR AY EĞİTMİŞLER'

"- Bakın günlerdir, baklavacı var ya baklavacı. Hani polis 'Aç kutuyu' deyince gayet sakin, hazırlıklı olarak kutuyu açan o baklavacı var ya. Bir ay önce polis onu almış. Onu bir ay önce çevirmede kaçak içkiler ve şüpheli paketle yüzde 99.9 uyuşturucu ile yakalamış. O baklavacıyı bir ay boyunca eğitmişler. O baklavacıyı oraya peşinden de çantacıyı yollamışlar. Elimizde 32 saatlik görüntü var. Dakika dakika planlamışlar. Dün dedim ya Melih Gökçek'in oğlu Bozuk tohum. O Bozuk Tohum'un baklavacı var ya bize hesabını sorduğu baklava kutusunu bir aydır planlamışlar. Plan ne? Baklavacıyı aldılar. Kendilerince itirafçı yaptılar. Manavgat'ta AKP ile CHP arasında 3 meclis üyesi fark var. Baklavacı 4 isim söyledi  İçeri aldılar. Hızla belediye meclis seçimine gidip Manavgat'ı AKP'ye geçirmeye çalıştılar. Tam o sırada belediye meclis üyeleri istifalarını verdiler. Onların yerine meclis üyelerin yedekten geldi. AKP'nin hesabı o anda tutmadı."

'MANAVGATLI'NIN VERMEDİĞİ İLÇEYİ ALMAK İSTEDİLER'

"- Peki ne oldu? Savcı baklavacıyı yeniden çağırdı. Baklavacı dört meclis üyesinin daha adını verdi. Ben itirafçıyım dedi. 4'ünü de aldırdı. Yeniden AKP, CHP'nin önüne geçti. Yeniden seçim yapıp Manavgatlı'nın AKP'ye vermediği ilçeyi alacaklar. O sırada ortaya çıktı ki meclis üyelerimiz gözaltına alınırken istifa etmişler. Yerine yedekler yeniden çağırılacak. AKP başvuruyor çağıramazsınız. Başkanı seçeceğiz sonra çağıracaksınız' bu işlemi yapan savcının eşi Manavgat İlçe Seçim Kurulu başkanı. Biz olmaz dedik. İtiraz ettik. itiraz Ankara'ya YSK'ya gitti. YSK CHP haklıdır dedi. Bugün yazıyı yolladı. Bu kumpasa karşı akşam üstü savcının eşi Manavgat ilçe seçim kurulu başkanı imza atmak yerine hastayım dedi rapor aldı." 

'BAKLAVANIN ÜSTÜNDE AMPUL YANMIŞ'

"- İletişim Başkanlığı baklava görüntüleri çıktığı zaman bütün vekillere, bakanlara üzerinde CHP yazan baklava resimleri yolladı. İnceledik, gördük ki baklavacı sizin işbirlikçiniz! Kaçak içki, uyuşturucu işiyle almışlar, bir ay salmışlar, kumpası kurmuşlar! Baklavanın üstünde ampul yanmış!"

İMAMOĞLU'NUN MESAJI OKUNDU

Antalya buluşmasında, özgürlükleri iktidar destekli yargı tarafından ellerinden alınan İmamoğlu ve Böcek’in hücrelerinden yolladıkları mektuplar okundu. İmamoğlu’nun Silivri’deki hücresinden yolladığı mektubu CHP Antalya İl Başkanı Nail Kamacı okudu.

İmamoğlu, Kamacı tarafından okunan mektubunda şunları söyledi:

Başaramayacaklar. Saraydaki hesap çarşıya uymayacak. Bizleri bu milletin gönlünden söküp alamayacaklar. Cumhuriyet Halk Partisi’nin, Türkiye’yi birleştiren gücünü yok edemeyecekler. Bu ülkenin Atatürkçülerine, demokratlarına, cumhuriyetçilerine boyun eğdiremeyecekler. Elbet seçim sandığı milletin önüne gelecek. Elbet bu millet, adaletsizliklerin, haksızlıkların hesabını kesecek. Yoksulluğun, işsizliğin, çaresizliğin hesabını kesecek. Bir avuç insanın kirli, bozuk düzeni tarihe gömülecek. Adaletin ve hürriyetin devri başlayacak. Biz başarıya, onlar ise yenilmeye mahkum. Çünkü biz haklıyız, çünkü millet bizimle. Ne demişti Gazi Mustafa Kemal Atatürk: ‘Milli egemenlik öyle bir ışıktır ki, onun karşısında zincirler erir, taçlar, tahtlar yanar, yok olur.’ Yine öyle olacak. Milletimizin iradesi ülkemizi, geleceğimizi aydınlatacak. Her şey çok güzel olacak. Ekrem İmamoğlu.”

MUHİTTİN BÖCEK'İN MESAJI OKUNDU

Sanatçı Alpdoğan Esenoğlu, tutuklanarak cezaevine gönderilen Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek'in mesajını okudu.

Muhittin Böcek, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

"- Sizlere 8 metrekarelik hücremden sesleniyorum. Bu hücrenin bir duvarında, sizlerin yüzlerini görüyor, sizleri duyuyorum. Bir duvarında bir Türk bayrağının, kim ne yaparsa yapsın şanla, şerefle dalgalandığını görüyorum. Bir duvarında benimle birlikte yol yürüyen, belediyedeki ekip arkadaşlarımı görüyorum. Dört duvarın sonuncusundaysa hiçbir şartta vazgeçmemeyi, yılmamayı, yorulmamayı öğrendiğim mavi gözlü devin gözlerini görüyorum.

- Bu duvarlar bizleri tutsak etmiş gibi gözükse de meydanlarda yüz binler, milyonlar olmamızı sağladı. Bunu da biliyorum. Ben Torosların, şu dağların hemen yanı başınızdaki köylerinde doğmuş, büyümüş bir Yörük çocuğuyum. Vatan diye ektiğim toprakta Cumhuriyet sayesinde, milletin oylarıyla uzun yıllardır Antalya'da belediye başkanlığı yapıyorum. Çok zorlu dönemler gördüm. Acıları, sıkıntıları, hatta sizlerin dualarıyla sağ çıktığım COVID dönemini yaşadım. Ama ben bugüne kadar hukukun ve vicdanların bu derece keyfi hale geldiğini ilk kez görüyorum.

- Bizler belediye başkanlarıyız. Hesap vermenin bir vazife, bir sorumluluk olduğunu biliriz. Çok şükür ne Antalya'ma ne de vatanıma veremeyeceğim hiçbir hesabım yok. Ben tüm partilerin oyuyla, desteğiyle seçilmiş, altı kez mazbata almış olduğum için buradayım, biliyorum. Türkiye'nin en borçlu belediyesini alıp, hiçbir bahaneye sığınmadan, ne devlete, ne kurumlara, ne de çalışanına borcu olmayan bir belediyeye dönüştürdüğüm için buradayım.

- Kendi ata toprağımı devletime, milletime, eğitim için bağışladığım için buradayım. Akdeniz'i daha ileriye götürmek için çalışıp, Akdeniz Belediyeler Birliği Başkanı seçildiğim için buradayım. Biz hesap veririz. Kimse merak etmesin. Ama hesap sorma biçimi, şekli aslında tüm vatandaşlarımız adına bir tehlikeyi açıkça gösteriyor. Sözde itirafçı, özde iftiracıların yorum ve söylemleriyle buradayım. Ancak hiç kimsenin şüphesi olmasın. Tüm bu iftiracılar hukuk önünde adil şekilde yargılansınlar diye hayatım boyunca mücadele edeceğim ve yapılanları yapanların yanına asla bırakmayacağım.

- Bu meydanda genel başkanımızın yanında durup, sizlere bakamamak, sizlere seslenememek bizlere reva görüldü. Ama inanıyorum ki bu meydan biz olup dolup taştıkça bu zulüm, bu yok etme mantığı sona erecek. Antalya'yı sizlerin takdiriyle, namus saydığım oylarınızla iki kez üst üste kazanmış başkanınız olarak, bir hücrede de olsam Toroslar gibi dimdik duruyorum. Sizlerin kalpleriyle kalbimi iyileştiriyorum.
Bugün suçlandığım şeyler olsa olsa hep birlikte gördüğümüz ve güzel yarınlara uyanacağımız bir kabustan ibarettir. Ve bu kötü rüya bitip uyandığımızda yeniden umuda, yeniden yarınlara, yeniden vatandaş için aralıksız çalışmaya döneceğiz hep birlikte.

- Buradan Antalya'ma, güzel şehrimizdeki her bir vatandaşımıza selamlarımı iletiyor, genel başkanımızı benim yokluğumda sizlere emanet ediyorum. Sevgiyle kalın, adaletle kalın, cumhuriyetle kalın, Atatürk'le kalın."

“- Sevgili Antalyalılar, benim cesur kardeşlerim… Bir daha asla seçim kazanamayacak olan bir avuç insan, koltuklarını korumak için, yargı eliyle siyaseti şekillendirmeye, bu milleti dize getirmeye çalışıyor. Milletimiz, kendi iradesine yönelik bu darbe girişimine meydan meydan direndikçe, onlar da çaresizlik içinde, korku ve telaşla daha da saldırganlaşıyorlar. Değerli yol arkadaşım, sevgili dostum Muhittin Böcek Başkanımıza reva görülen bu haksız, hukuksuz muamele de çaresizliklerinin bir ifadesidir. Çeyrek asırdır bu şehirde belediye başkanlığı yapan, şehre nice değerler kazandıran Muhittin Başkan’ın bir kitabı var. Adı; ‘Ben bu şehre aşığım.’ Antalyalı da bu sevgiyi karşılıksız bırakmamış, Muhittin Başkanımızı, Antalya tarihinde üst üste iki kez seçilen ilk belediye başkanı yapmış. İşte halkın bu sevgisine, bu takdirine katlanamıyorlar. Kendileri milletin gözünden düştü, düzmece davalarla bizleri de milletin gözünden düşürebileceklerini zannediyorlar. SÖZCÜ