GÜNCEL POLİTİKA YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ SPOR MAGAZİN RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
18 Kasım 2024 Pazartesi 10:04

53 barodan teğmenlere destek... İzmir kendi bildirisini yayınladı...

Ankara Barosu'nun, "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" sloganı ile yemin etmelerinin ardından TSK'dan ayırma cezası verilmesi amacıyla Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk edilen teğmenler Ebru Eroğlu ve İzzet Talip Akarsu'ya destek veren bildirisine 53 baro imza attı. 53 baro arasında yer almayan İzmir Barosu'nun Başkanı Sefa Yılmaz, "Her alanda İzmir Barosu kendi sözünü söyler. Biz kendi bildirimizi açıklayacağız" dedi. Yılmaz'ın sözleri sonrası İzmir Barosu'ndan "Kınıyoruz" açıklaması geldi.

SONKALEİZMİR-Ankara Barosu, "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" sloganı atarak kılıçlı yemin eden teğmenlerden Ebru Eroğlu ve İzzet Talip Akarsu'nun TSK'dan ayırma cezası verilmesi amacıyla Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk edilmelerine tepki amacıyla bir bildiri yayınladı. 53 baronun imza attığı söz konusu bildiride İzmir Barosu yer almadı. 

(İzmir Barosu Başkanı Av. Sefa Yılmaz)

"İZMİR BAROSU KENTİ SÖZÜNÜ SÖYLER"

SONKALE'ye konuşan İzmir Barosu Başkanı Av. Sefa Yılmaz, "Kendi bildirimizi yayınlarız böyle durumlarda. Türkiye Barolar Birliği de katılmış değil o bildiriye. Her alanda İzmir Barosu kendi sözünü söyler. Ortaklaştığımız tabi ki birçok konu var. Kendi sözümüzü söylemek adınaydı o bildiride olmamak. Biz kendimiz açıklayacağız bildirimizi" dedi. 

"KINIYORUZ"

Sefa Yılmaz'ın açıklamasının ardından İzmir Barosu'ndan teğmenlerle ilgili açıklama geldi. Açıklama şöyle:

Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ sloganı atan ve okulunu birincilikle bitiren Teğmen Ebru Eroğlu ve Teğmen İzzet Akarsu’nun TSK’den ayırma cezası istemiyle disiplin kuruluna sevk edilmesini kınıyoruz. Toplumun her alanı gibi ordunun da tekkeleşmesi, tarikatlaşması, müritleşmesi için çabalayan siyasi iktidar, bu alanda kendisine aykırı her sesi bastırmak istemektedir. Okulunu birincilikle bitiren bir kadın askerin Mustafa Kemal Atatürk’ün askeri olduğunu seslendirmesine gösterilen tavır, aslında iktidarın hiç hazzetmediği ve kazanımlarına topyekün saldırdığı Mustafa Kemal’e tahammülsüzlüktür. Bu tahammülsüzlük, Anayasa'da garanti altına alınan hak ve özgürlüklere, ifade hürriyetine, laikliğe ve demokrasiye karşıdır. Mürit olmayan, aklı, vicdanı, irfanı hür kimseleri hiçbir kurumda istemeyenler, cumhuriyetin kazanımları ve cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal’in aydınlanma ve bağımsızlık fikri karşısında yenilmeye mahkumdur."

"ÜZÜNTÜYLE ÖĞRENDİK"

Ankara Barosu'nun yayınladığı bildiri şöyle:

"Kara Harp Okulu mezunu subaylarımız Teğmen Ebru Eroğlu ve Teğmen İzzet Talip Akarsu’nun, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diyerek Cumhuriyet değerlerine olan bağlılıklarını ifade etmelerinin ardından ‘TSK’dan ayırma cezası’ talebi ile Yüksek Disiplin Kuruluna sevk edilmelerini üzüntüyle öğrendik.
Ülkemiz, işgalci kuvvetlere karşı verilen ve başarıya ulaşan Kurtuluş Savaşı neticesinde bağımsızlığına kavuşmuştur. Ülkemizin bağımsızlığa kavuşmasında, Kuva-yi Milliye birliklerinin düzenli ordu çatısı altında birleşmesinin ve 1920 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi Ordusu ismiyle bugünkü TSK’nın kurulmasının etkisi büyüktür.
Kurtuluş Savaşı’nın en önemli dönüm noktalarından birini de Sakarya Meydan Muharebesi, diğer adıyla Subaylar Muharebesi oluşturmaktadır. Muharebenin bu adı, cephenin en ön saflarında fedakarca savaşan yetişmiş nice subayımızı kaybettiğimiz için aldığı bilinmektedir. Dolayısıyla Subaylar Muharebesi’ni Başkomutan olarak idare eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e bağlılık bildirmek, subaylarımız için bir tarihi bilinç ve sorumluluktur.
Kaldı ki Türkiye Cumhuriyeti, Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde demokratik ve laik hukuk devleti ilkesi üzerine inşa edilmiş, Devlet düzenini bu kurucu anayasal değerlere dayandırmıştır. Dolayısıyla Türk Silahlı Kuvvetlerine mensup genç subayların, kurucu değerlere bağlılığı ifade özgürlüğünün toplu kullanımı olup Anayasa güvencesi altındadır.
Ayrıca söz konusu eylemin 6413 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanununun 20’nci maddesinde düzenlenen TSK’dan ayırma cezasını gerektiren sınırlı sayıdaki hallerin kapsamında sayılamayacağı anılan kanunun lafzından açıkça anlaşılmaktadır.
Hukukun üstünlüğünün, demokrasinin, Atatürk’ün ilke ve devrimlerine daima bağlı kalacağımızın altını çizmekle birlikte tarihsel gerçeklere, hukuka, yasalara ve vicdanlara aykırılık teşkil etmeyecek şekilde hareket edilmesi ve netice alınması en büyük temennimizdir."