İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 30 Ekim 2020'de meydana gelen depremde Barış Sitesi'ndeki B, C ve D blokların alt katlarının çökmesi sonucu 11 kişinin hayatını kaybettiği, 9 kişinin de yaralandığı belirtildi. Sitenin A blokunda ise hasar oluşmadığı kaydedildi.
Bilirkişi raporlarında binaların statik, etriye, bina yer değiştirme ve deprem yük hesaplarının 1975 tarihli Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun yapılmadığının belirlendiği aktarılarak, şöyle denildi:
"Bilirkişi raporları ile 4483 sayılı yasa uyarınca yapılan ön inceleme raporu ve deliller nazara alındığında; binanın statik hesabında, deprem yük hesaplarının, etriye hesaplarının, bina yer değiştirme hesaplarının, 1975 yılında çıkarılmış Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak inşa edilmemesinden dolayı statik-betonarme projeyi onaylayan mercilerin, ayrıca 2 Aralık 1992 tarihli inşaat ruhsatı, 26 Haziran 1999 tarihli yenileme ruhsatı ve 8 Eylül 1999 ile 1 Mart 2000 tarihli tadilat ruhsatlarını düzenleyen ve onaylayan mercilerin sorumlu tutulması gerektiği anlaşılmıştır."
Bayraklı ilçesine bağlı Mansuroğlu Mahallesi'nde bulunan Barış Sitesi'nin, inşaat tarihi itibarıyla Karşıyaka Belediyesi sınırları dahilinde olduğu belirtilirken, ruhsatların verildiği dönemde belediyede şüphelilerden H.K'nin "mimar statüsünde imar müdürü", K.T'nin "inşaat mühendisi statüsünde imar müdürü", S.B.U'nun da "müdür yardımcısı" olarak görev yaptığı kaydedildi.
Ruhsatın düzenlenmesinde memur olarak A.İ'nin, inşaat mühendisi olarak F.Z'nin, mimar statüsünde şube şefi olarak da F.P.U'nun görev aldığı belirtilen iddianamede, şu ifadelere yer verildi:
"3194 sayılı İmar Kanunu'nun 22. maddesindeki düzenlemeye göre yapı ruhsatı ve eki mimari proje ile statik projeyi inceleyip kontrol eden, onay veren ve anılan yapıya ruhsat düzenleyen kamu görevlisi şüphelilerin iş ve işlemlerinin bir bütünlük arz ettiği, şüphelilerin 3194 sayılı İmar Kanunu'ndaki yasal mevzuat ile 1975 tarihli yönetmelik hükümlerine göre kendilerine yüklenen görevin gereklerine aykırı hareket ederek yaşanan deprem sonucu söz konusu olayın meydana gelmesine, kamunun zarara uğramasına, kişilerin maddi ve manevi mağduriyetlerine yol açmak suretiyle görevlerini kötüye kullandıkları anlaşılmaktadır."
İddianamenin sonuç bölümünde, sanıklar H.K, K.T, S.B.U, A.İ, F.Z. ve F.P.U'nun Türk Ceza Kanunu'nun 257/1 maddesi gereğince "görevi kötüye kullanma" suçundan ayrı ayrı 6 aydan 2 yıla kadar cezalandırılmaları talep edildi.
Barış Sitesi'ndeki ölüm ve yaralanma olayı ile ilgili İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesinde görevli binanın statik ve betonarme projesine onay veren meslek mensubu ya da mensuplarının kimliklerinin tespit edilemediği de belirtildi.
İddianame, 37. Asliye Ceza Mahkemesince kabul edilerek şüpheliler hakkında dava açıldı.
Davanın geçmişi
İzmir'de 30 Ekim 2020'de meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki depremde üç bloku çöken Barış Sitesi'nde, 11 kişi hayatını kaybetmiş, 9 kişi yaralanmıştı.
Ölüm ve yaralanma olaylarından dolayı binanın müteahhidi, fenni mesulü ve diğer şüpheliler hakkında soruşturma başlatılmış, faillerin belirlenememesi ya da şüphelinin hayatta olmaması gibi nedenlerle dava açılamamıştı.
Belediye görevlileri ile ilgili dosya ise Memur Suçları Soruşturma Bürosuna gönderilmişti.