GÜNCEL POLİTİKA YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ SPOR MAGAZİN RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ahmet Güler
YAZARLAR
29 Ekim 2024 Salı

Yaşasın cumhuriyet...

Cumhuriyetimizin 101. yılına adım attığımız bu 29 Ekim’de, Türkiye’nin dört bir yanında olduğu gibi Çeşme’de de coşkulu bir Cumhuriyet balosu gerçekleştirildi.
Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli’nin organizesinde Ilıca Otel’de düzenlenen bu görkemli kutlama, geçmişe adeta bir zaman yolculuğu sundu.
Dört yüzü aşkın misafirin katıldığı bu özel baloda, kadınlar kırmızı ve siyah elbiseleriyle, otuzlu yılların ikonik şapkalarıyla, erkekler ise dönemin zarif giyimleriyle bir araya geldi.
Bu özenli kıyafetler, bizleri Cumhuriyet’in ilk yıllarına, o günlerin heyecanına ve modern Türkiye’nin temellerinin atıldığı o özel zamanlara götürdü.
Genç Belediye Başkanı Denizli’nin Çeşme’de ilk kez düzenlenen bu Cumhuriyet balosuna büyük bir önem verdiği belli oluyordu.
Kendisi de siyah, sade bir elbise ve dönemin havasını yansıtan bir saç modeliyle, adeta Atatürk’ün modern bir toplum yaratma idealini sembolize edercesine baloda yer aldı.
Başkan Denizli’nin bu seçimi, 29 Ekim’in ruhuna uygun bir zarafet ve tarihe saygı gösterisiydi.

Belediye Başkanı’nın yaptığı konuşma ise belki de gecenin en unutulmaz anıydı. Mustafa Kemal Atatürk’ün *Gençliğe Hitabesi*ni konuşmasına dahil ederek, günümüz Türkiye’sinde hâlâ büyük anlam taşıyan bu önemli metni bir kez daha gündeme getirdi.
“Ey Türk Gençliği!” sözleriyle başlayan bu hitabede, bugün yaşanan politik baskılar karşısında yeniden hatırlatılması oldukça anlamlı ve cesur bir duruş sergiledi.

"İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler.
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.
Bütün bu şeraitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler.
Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler.
Millet, fakr u zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evlâdı!
İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen; Türk istiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır!
Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!"

Başkanın bu çağrısı, 29 Ekim kutlamalarının özüne son derece uygun, vatan sevgisi ve bağımsızlık bilinciyle doluydu.

Çeşme Ilıca Otel’in Genel Müdürü Ebru Tuğgan ve ekibi de geceye muazzam bir hazırlık yapmıştı. Atatürk’ün en sevdiği yemekler, konukları tarihin derinliklerine taşıyarak bir nostalji yarattı.
Tüm gece boyunca Atatürk’ün sevdiği şarkılar, zeybek oyunları ve halk dansları sahne aldı. Misafirler, adeta Atatürk’ün o coşkulu ruhunu hissederek geceyi dolu dolu yaşadılar.
Bu balo ile tarihe bir yolculuk yaparken, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk’ün büyüklüğünü ve vizyonunu bir kez daha idrak ettik.

Cumhuriyet balosunun atmosferi, bize Türkiye’nin Atatürk’ün vizyonuyla şekillenen köklü değerlerini hatırlattı.
Cumhuriyet’in değerlerine ve Atatürk’ün kurduğu modern Türkiye’ye olan bağlılık bir kez daha vurgulandı.
Atatürk’ü unutturmaya çalışanlara, bu milletin kalbinden onun silinmeyeceğini ve Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin sağlam olduğunu hatırlattık.
Ticaniler, karşı devrimciler ve profesyonel vatan hainleri ne kadar uğraşsa da Atatürk ve onun vizyonu, bu topraklarda sonsuza kadar yaşayacak.

Yaşasın 29 Ekim, yaşasın Cumhuriyet!