Karşıyaka iyi yolda
Süper Lig maçı ambiansı vardı tribünlerde... Neden olmasın ki; bir yanda Karşıyaka, diğer yanda Kocaelispor... Türk Futbolu'nun zirvesinde yer alması gereken iki büyük marka vardı sahada... Adı 3. Lig olsa da, gerek Kocaeli'den İzmir'e gelen 5 bin dolayında yeşil-siyah aşığı, gerekse "Her zaman her yerde..." diyen bir o kadar yeşil-kırmızı tutkunu, o maçı "Süper Lig"havasına sokmaya yetiyordu...
Karşıyaka ve Kocaelispor'un bulundukları lig içimizi sızlatsa da, "Altını çamura atsan, değerini kaybeder mi? Tenekeyi parlatsan çeyrek altın eder mi" gerçeğinden hareketle, ikisinin de bir gün hak ettikleri yere gelecekleri inancımızı vurgulayalım önce...
Sonra gelelim sahaya... Karşıyaka'yı geçen sene de çok izledim Atatürk Stadı'nda... "Geçen sene ne alaka!" demeyin, takım aynı takım ne de olsa. Transfer yasağının getirdiği zorunluluk, Kaf-Kaf'ın bir yandan elini ayağını bağlarken, diğer yandan oyuncuların giderek kendini geliştirmesini ve birbirini gözü kapalı tanıyarak, otomatiğe bağlamalarını sağlamış... Üstelik sürekli futbolun üzerine koydukları belli. Geçen sene sürekli topları forvete şişirip, galibiyet şansını Hakan Kuş'un omuzuna yükleyen Kaf-Kaf, artık hücumda çoğalıyor. Orta sahada iki üç pası zor yapan, sadece mücadelesiyle ayakta kalan yeşil-kırmızılı ekip, artık çok daha organize, çok daha etkili... Tabii bu özellikler Karşıyaka'nın sergilediği futbolun göze hoş gelmesini sağlıyor. Mustafa Aşan'ın bitmek tükenmek bilmeyen enerjisiyle ateşlediği Karşıyaka, kanat akınlarındaki hızlı varyasyonlarla, yaratıcılığı yüksek bir ekip görüntüsü verdi bana dün...
Tek sorun ikinci yarıda gösterilen yorgunluk emareleri ve bu nedenle ilk devre rakibine sadece bir kaç pozisyon veren Karşıyaka'nın, sonlara doğru "gol yermiyim?" telaşına düşmesiydi. Maçın 70. dakikasından sonra Mustafa Değirmenci'nin sakatlanması, sürekli bir kaç kişinin kramp sorunu yüzünden yerde kalması, Teknik Direktör Soner Tolungüç'ün biraz başını ağrıtacak. Çünkü kadro darlığı ve yetersiz kondisyonun yarattığı sorunun, devre arasına kadar çözülmesi çok zor.
Sonuç olarak dün Karşıyaka, grupta "şampiyon adayı" olarak gösterilen Kocaelispor'u yendi. Bunun bana göre anlamı büyük. Sıkıntılı başladığın bir sezonda kısa sürede toparlanıp, sadece skorla değil, futbolla da alkış almayı başarabilen bir takım, rotasını mutlaka "zirveye"doğru çizecektir. Sadece beni değil, İzmir'e akın eden taraftarlarını da hayal kırıklığına uğratan Kocaelispor'un gerçek futbolu buysa ve Körfez ekibi bu futbolla zirve yapıyorsa, Karşıyaka için "şampiyonluk" umudu pek uzak olmasa gerek...