Euro 2021’de erken havlu attık… Önce İtalya darbesi, ardından Galler vurgunu… İki maç sıfır puan, yediğimiz 5, attığımız sıfır…
Şimdi biz ne yapalım?
Sahadaki halimize mi yanalım… Melih hata yaptı, Cengiz isteksizdi, Zeki yetersizdi, Burak etkisiz diyerek günah keçisi mi arayalım…
Şimdi biz neyleyelim?
Faturayı Şenol Güneş’e mi keselim?
Bence biraz durup düşünelim… Titreyerek kendimize gelelim… Aynaya bakıp gerçekleri görelim…
Çünkü fişmizi çeken Galler değil, bizdeki haller…
Daha 10-12 gün önceydi…Türkiye Futbol Federasyonu, yeni sezonda liglerde uygulanacak yabancı kuralını açıkladı, kıyamet koptu…
Kulüpler Birliği, önümüzdeki sezon 14 yabancıya izin verip, “Sahada en fazla 8 yabancı olacak” diyen ve önümüzdeki sezonlarda bu sayıyı kademeli olarak azaltma kararı alan federasyona ortak tepki koydu…
Yani dediler ki, “Bırakın biz önümüze gelen yabancıyı getirelim… Sahaya 11 yabancı sürelim… Yıldız diye 35’likleri alıp popüler olalım… Ne idüğü belirsiz Afrikalıların peşinde koşalım…”
Yani itiraf ettiler ki; “Milli takım bizim umurumuzda değil… Siz gidin Türkiye’nin takımını Türkiye’nin dışından kurun…”
Peki ya; Milli Takımın başına geçtiğinde “Yabancı sayısı azaltılmalı” diye bas bas bağırıp, kulüplerimize döndüklerinde 11 yabancıyla sahaya çıkan teknik adamlar, göstermelik altyapılar…
Sırf günü kurtarma peşindeki kulüplerde, şans bulamayan gencecik yıldızlar… Afrikalıların, modası geçmiş Avrupalıların altında ezilen, ezdirilen yetenekler…
Sonra… Sonrası malum…
Zorla kurulan, Avrupa’da oynayan Türk oyunculara bel bağlayan Milli Takım, alternatifi fazla olmayan bir kadro…
Eee olacağı bu… Bizim çocuklar Türkiye’de bu muameleyi görünce, “Bizim çocuklar” Avrupa Şampiyonası’nda sıfır çekiyor haliyle…
Yani bizi yakan ne İtalya, ne Galler… Sorun bizdeki haller…