Anlatay?m efendim..
Vakti zaman?nda yedi?i içti?i ayr? gitmeyen pek samimi arkada?lard?k. O zamanlar, ki her sabah okulumuza gider, ba??ra ba??ra and?m?z? okur, ne?eyle dersimize ba?lard?k. Ö?retmenim Süleyman Bey s?k? sosyalistti. ‘Kola içmeyin, Amerikan mal? o!’ derdi.. ?lkelerine s?k? ba??ndan olmal? sa?l??a zarar?ndan evvel Amerikan mal? olmas?ndan söz ederdi. Koyu, kopkoyu bir Atatürkçü idi. T?pk? tüm di?er ö?retmenlerimiz gibi. Aç?kças? ortaokuldaki din bilgisi ö?retmenim Selâhattin Hoca dahil, sabahlar? and?m?z? bizimle birlikte hayk?rmayan, ?stiklâl Mar??'m?z? okurken ba?ka bir i?le u?ra?an hiçbir ö?retmen görmemi?tim.
* * *
Y?llar geçti, hayat mücadelesi hepimizi bir yanlara savurdu. Baz?lar?m?z baz?lar?m?z? arada görebiliyor olsak da art?k bir araya gelmemiz pek mümkün olmuyordu. Kimimiz ?u olmu?, kimimiz bu olmu? ne bilelim, ben de müzi?e takm??t?m kafay?, müzisyen olmak istiyordum öyle de oldum..
Gençlik y?llar?nda sahne hayat? pek haval? oluyor ne yalan söyleyeyim, insan?n inesi gelmiyor. Bazen bir bakm??s?n izleyicilerin aras?ndan eskiden ho?land???n ama okul hayat?n boyunca sana yabani hayvan muamelesi yapm?? olan k?z el sall?yor, bazen de bir bakm??s?n en sevmedi?in adam sana görüneyim diye önündekileri eze eze yakla??yor.. ?lk ba?larda dü?ünüyorsun ‘Acaba bana m? el sall?yor?’ Sa??na bak?yorsun, soluna bak?yorsun, arkana bak?yorsun,en sonunda sen de el sall?yorsun. Kar??dan gelen tepkiye göre de anl?yorsun: ’Evet bana Sallam??!’
Al???yorsun..
S?k?ld?m! Çok fazla alkol al?yorduk, yarasa gibi ya??yorduk. Baz? arkada?lar benim hiç heves duymad???m maddeler kullan?yordu.
B?rakt?m.. Ticarete at?ld?m, birkaç y?l sonra da turizme.. Turizm sebebiyle sevdice?im ?zmir’den ayr?ld?m. Özledim. Döndüm..
Tabii dönme sebebim sadece ?zmir özlemi olmad?. Malum ‘?ahlanan’ ekonomimizin turizme yapt??? olumlu etkilerden dolay? öylesine çok para kazanm??t?m ki art?k ömür boyu çal??maya ihtiyac?m olmayaca??n? dü?ündüm ve bu ??mar?kl?kla özlem birle?ince de kendimi ?zmir’de buluverdim!..
Haz?r kendimi ?zmir’de bulmu?ken geçenlerde bir sabah ‘Eski dostlardan birkaç?n? da buluversem ya?’ dedim.. Bir tanesini buldum! Sevindik, sar?ld?k, bol çayl? muhabbet ettik.
”Hani 3. s?n?ftayken bir gün?…” sohbetlerini geçtikten sonra konu günümüze ve kaç?n?lmaz olarak siyasete geldi.. Ne dü?ündü?ünü, aradan geçen y?llar?n ondaki neyi ne kadar de?i?tirmi? olabilece?ini hiç ama hiç hesap etmiyordum. Aç?kças? o hesab? yapmak da istemiyordum. Çünkü o benim birlikte her sabah and?m?z? okudu?um, gevre?imi payla?t???m, annesinin yeme?ini yedi?im, ?stiklâl Mar??m?z? okurken ba??rmaktan sesimiz çatlad???nda birlikte gizlice gülümsedi?imiz eski, çok eski bir dostumdu. Ona hesap yaparak yakla?amazd?m, bu bana göre ay?pt?.. O bir dosttu…
Konu?mam?z?n ortalar?nda saatine bakt? bir ara ve;
-?kindiyi kaç?rmayay?m, birlikte gidelim mi? dedi..
-Tabii memnuniyetle karde?im.
Gittik. Aç?kças? ben camiye girmeyeli epeyce zaman olmu?tu, özlemi?im, ho?uma gitti, gerçekten manevi bir huzur verdi.
Dü?ündüm...
Belki de o gün o an siyaset kokan vaazlar?n verildi?i Cuma hutbesinin olmay???yd? bana o arad???m manevi huzuru veren. San?r?m laik Atatürk Cumhuriyetinin diyanetinden maa? alan sar?kl? siyasilerin beynime beynime s?çratamad?klar? kand? beni o derece sakin tutan. Belki de sadece eski bir dostumla bir ?eyler yap?yor olmakt?..
-Allah kabul etsin karde?im.
-Senin de Ahmet.
Bir ?eyler dürttü durduk yere sanki beni; ''Geçen y?l 10 Kas?m’da An?tkabir’e gidemedim, ona can?m s?kk?n biraz ama bu sene mutlaka gidece?im. Sen de benimle gelir misin?'' dedim.
-Ne yapacaks?n orada, putperest misin sen, müslüman de?il misin?
Sanki az önce birlikte namaz k?lan biz de?ilmi?iz gibiydi...
Eski arkada??ma bu konuda konu?mam?n çok da faydas? olmayaca??n? söyledi?i kelimelerin tonlamalar?ndan anlayabilecek zekaya sahibim.
-Çocuklar nas?llar? diye sordum..
-?yiler ?ükür.. Yaln?z küçük k?z?m, o iyi de?il ne yapt?ysak olmad?, epilepsi rahats?zl??? var, nöbetleri a??r geçiyor, bizi mahvediyor. Gitmedi?imiz yer kalmad? ama ne çare!
-Nerelere gittiniz? Ege Üniversitesi’nde tan?d???m baz? profesörler var, görü?memi ister misin?
-Vallahi dostum her yere gittik, olmad?. En son Selçuk’da kuvvetli bir hoca var dediler, ona da gittik. Adaklar, kurbanlar, yok Allah’?m yok!
Art?k notunu vermi?tim eski arkada??m?n. Belli ki görü?medi?imiz uzun zaman içerisinde birbirimizden çok farkl? yollarda ilerlemi?iz..
Aniden, ''Sen putperest misin?'' diye sordum..
-Tövbe ha?a! O nas?l laf?
-Basbaya laf i?te, sen putperest misin?
-Elhamdülillah müslüman?m!
-Peki o zaman neden t?pk? Atatürk gibi etten kemikten olu?mu? bir faniden aman diliyorsun? Menfaatin için bile olsa sadece ve tek ba??na yakarmak dururken araya soktu?un nefesi kuvvetli(!) ile Allah’a ?irk ko?tu?unun fark?nda m?s?n be adam?
-Öyle deme çarp?l?rs?n!
-Bak bu sefer de kendini Allah’?n yerine koydun beni çarp?lmakla tehdit ediyorsun! Bu ne cüret, bu nas?l bir inanç ?ekli?
-Ben kendimi tövbe Allah’?n yerine koymuyorum, onun kelamlar?n? yedim yuttum, gerekti?i anda gerekene iletiyorum!
-Anlad?m..O halde sen peygambersin!
-Tövbe yarabbi delirtecek bu adam beni, nereden ç?kart?yorsun böyle sorular?? Bak beni günaha te?vik etme!
* * *
Daha fazla sormad?m da söylemedim de. Çünkü bir manas? yoktu…
Hissettiklerime gelince.
Çocukluk arkada??m ve sevdi?im bir insan?n dostlu?unu kaybetmekten öte, gerekirse inand???, daha do?rusu ya?ama tutundu?u inançlar?n?n sapt?r?lm?? de?erleri u?runa gözünü k?rpmadan beni ve benim gibi dü?ünenleri yok edebilece?ini hissetmenin üzüntüsü, korkusu. ??te böyleee.
'Kutupla?mak' diyorlar..
Ne kutupla?mas? efendi? Biz cephele?mi?iz haberimiz yok!
Sevgilerimle...