İşte o Mehmet Ali Çalkaya'nın yürek burkan yazısı:
"Gencecik üniversite öğrencisi bir kızımız Sibel Ünli.
Yemek kartında yemek alacak parası bile yoktu. Acımasız hayat onu aramızdan aldı.
Şimdi herkesin içi yanıyor. Yanmalı da..
Yıllardır öncelik eğitim olmalı dedim. Balçova Belediyesi’nin tüm imkanlarını eğitim için seferber ettik. Anadolu’dan kalkıp okumaya gelen kız çocuklarımıza 384 kişilik yurt yaptık, her gün 400 üniversite öğrencimize öğle yemeği yardımı yaparak onlara aş olduk. Her yıl Balçovalı 1000 çocuğumuza eğitim bursu verdik. Bu burs maddi karşılığı yaklaşık 2 milyon TL’dir. Ailelerimize destek olmak amacıyla Balçova’daki ilköğretim okullarında eğitim gören 80 öğrencimize servis hizmeti sağladık. 9 Eylül Üniversitesi ile öğrenci yurtları arasına ücretsiz servis hizmeti başlattık. Her yıl 1500 öğrencimize kıyafet ve kırtasiye desteğinde bulunduk. Ev tutan yüzlerce öğrencimize eşya yardımı yaptık. Ancak; bu hizmetleri yaptık diye o kadar çok eleştiri aldık ki, düşündükçe daha çok üzülüyorum. Ama Balçova Halkı hep arkamızda durdu. Onlardan aldığımız güçle sosyal hizmetlerimizi her yıl artırdık. Bu dönem de Başkanımız Sayın Fatma Çalkaya’nın bu hizmetleri artırarak devam ettirmesi Balçovalı bir vatandaş olarak benim için ayrı bir gurur kaynağıdır.
Evet Sibel Ünli’yi kaybettik. Şimdi herkes üzüntü cümleleri kuracak. Devletin başındaki koca koca yetkililer ailesi için gerekenleri yapacağız diyecek. Benim onlara tavsiyem süslü cümleler kurmak yerine diğer çocuklarımızı yitirmeden bir şeyler yapmaları. Öncelikle eğitimde eşitliğin sağlanması gerekiyor. Her çocuğun eğitim alma hakkını sağlanmalı. Çocuklarımızın eğitim hayatları boyunca yapacakları zaruri ihtiyaçları tarikatlar veya başka kurumlar tarafından değil devlet eliyle karşılanmasını sağlanmalı.
Son olarak, Işıklar içinde uyu Sibel Ünli. Umarım bu ülkenin aklının başına gelmesi adına son acı kaybımız sen olursun."