Türkiye’nin en çok patates üretimi yapılan Niğde’ye Mısır’dan ithal edilen tonlarca patates getirildi. CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, yerli üreticinin elinde kalan ürünler depolarda çürümeye yüz tutarken patatesin başkenti Niğde’ye Mısır’dan patates getirilmesine tepki gösterdi.
Gürer, virüs salgınıyla mücadele edilen bir dönemde, Mısır’dan ithal edilen patateslerin, Türkiye’nin en çok patates üretiminin yapıldığı Niğde’ye getirilmesinin, ürününü maliyetine bile satmakta zorlanan yerli üreticiye yapılabilecek en büyük kötülük olduğunu söyledi.
PATATESİN BAŞKENTİ’NE PATATES İTHALATI
Yılda yaklaşık 800 bin ila 1 milyon ton patates üretiminin yapıldığı ve Türkiye genelindeki üretimin yaklaşık yüzde 17’sine sahip olan Niğde, Mısır’dan getirilen “İthal patates”i konuşuyor.
CHP’li Gürer’in aktardığı iddiaya göre, Mısır’dan ithal edilen binlerce ton patates, gemilerle Mersin Limanı’na, oradan da tırlarla, patates üretiminin en çok yapıldığı Niğde’ye getirildi. İthalatçı firma, kilosunu 2 TL’ye verdiği patatesi, Organize Sanayi Bölgesi yakınlarında, üretimi durdurulan bir tekstil fabrikasının deposuna doldurdu. Aracıların ise ithalatçı firmadan aldıkları ithal patatesleri 2.3 TL’ye Türkiye’nin değişik bölgelerine nakletmeye başladığı öğrenildi.
YERLİ ÜRETİCİYE İTHALAT DARBESİ
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, depolarda yerli patates üreticisine ait 50-60 bin ton patatesin satılamadığı için çürümeye yüz tuttuğu bir dönemde, Mısır’dan patates ithal edilmesi ve bu patateslerin de patates üretiminin en çok olduğu Niğde’ye getirilmesinin yerli üreticiye vurulan bir darbe olduğunu söyledi. Gürer, “Virüs salgınıyla mücadele edilen bir dönemde böyle bir kötülüğü, yerli üreticiye düşman bile yapmaz” dedi.
PATATES DEPOLARDA ÇÜRÜMEYE TERK EDİLDİ
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Niğde’de geçtiğimiz yıl 210 bin dekar alanda 800 bin tona yakın patates üretiminin gerçekleştiğini belirterek, “Niğde, patates üretiminde Türkiye’de ilk sırada yer almaktadır. Ülkemizdeki toplam patates üretiminin önemli bölümü Niğde ve Nevşehir illerinde gerçekleşmektedir. Ekim ve Kasım aylarında hasadı yapılan patatesin kilosu geçen yıl 90 kuruşa mal oldu. Hasat döneminde 70 kuruşa bile satmakta zorlanan üreticiler, ürünlerini eski usul depolarda muhafaza ettiler. Depolarda patates 1 lira 20 kuruşa kadar alıcı buldu. Bugün itibariyle Niğde’de depolarca 50-60 bin ton patatesin olduğu bilinmektedir” dedi.
LİSANSLI DEPOCULUK DESTEĞİ DE YOK
Patateslerin muhafaza edildiği depoların büyük çoğunluğunun eski tip depolar olduğu için ürünlerin kısa süre içinde çillenmeye başladığını ve çürümeye yüz tuttuğunu ifade eden CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Türkiye’de önemli avantajlar sağlayan ve 41 ilde uygulanan Lisanslı Depoculuk Sistemi ne yazık ki Niğde’de uygulanmıyor. Lisanslı depoculuğun uygulandığı illerde hasat dönemlerinde ürünler arz yığılması nedeniyle oluşan fiyat düşüşleri olmuyor ve piyasa dengeleniyor. Tarım ürünleri üretici açısından kolay pazarlanabiliyor. Modern koşullarda muhafaza ediliyor ve nakliye masrafları da en aza indiriliyor. Ancak Niğde maalesef 41 ilde uygulanan bu sistemin dışında kaldığı için ürünler eski tip karadamlarda havaların kısmen ısınması ile çürümeye yüz tutuyor” diye konuştu.
“İLK KEZ KARŞILAŞIYORUZ”
AK Parti hükümetinin 17 yıldır patates üreticisinin sorunlarını görmezden geldiğini belirten CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Tarım politikasındaki hatalar ve plansızlık yüzünden üreticilerimiz belli dönemlerde çok büyük sıkıntılar yaşadılar. Ancak, patates üretiminin başkenti konumundaki bir kente, Mısır’dan ithal edilen patateslerin getirilmesi gibi bir uygulamayla ilk kez karşılaşıyoruz” şeklinde konuştu.
İTHALAT SERBEST, İHRACAT İZNE BAĞLI…
Ticaret Bakanlığı’nın birkaç ay önce, “İhracı Yasak ve Ön İzne Bağlı Mallar” tebliğinde değişiklik yaparak, patates ve kuru soğanın yurt dışına satışına getirdiğini de anımsatan CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Geçtiğimiz yılda patates ithalatında gümrük vergisi sıfırlanmış ve 200 bin ton patates ithal edilmesinin önü açılmıştı. Bu yıl gerek depoda patates varken gerekse de Çukurova’da turfanda patates hasadı başlamışken, ithal patates getirmek üreticiye bir darbedir. İktidar, kendi kendine yeten bir ülke olduğumuzu söylerken samandan sonra 71 ilde yetişen patatesi bile ithal etmektedir. İşin ilginci, Tarım Müdürlüğü'nün dahi ithal patatesin Niğde’de depolandığından haberi olmamasıdır. Tüm ürün stoklarımız yeterli diye açıklamalar yapan Tarım ve Orman Bakanı patatesin ithal edildiğinden haberi yok mu? 10 tır patates daha bir kaç gün içinde Niğde’de olacakmış, İthal patates dağıtımı da Niğde’den oluyor. Dalga geçer gibi. Türkiye en çok patates üreten iline önce ithal patates getirip sonra bu ürünleri Niğde'den başka illerin hallerine sevk etmek, tarımı ne hale düşürdüklerinin göstermektedir. Bu, tarımdaki plansızlığın net bir göstergesidir” dedi.
"BU KAFA DEĞİŞMEDEN TARIMDA..."
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, ayrıca şunları kaydetti:
“Cumhurbaşkanı ve Tarım ve Orman Bakanı Korona virüs nedeniyle yaptıkları açıklamalarda tarıma destek verdiklerini, yeterli stoklarının olduğunu açıklamışlardı. Görünen o ki Büyükelçi bile bulundurmadığımız ve ilişkilerimizin olumsuz olarak görüldüğü Mısır’ın dahi patatesine muhtaç durumdayız. Oysa Niğde'nin Kiledere, Orhanlı Kasabası gibi ova köylerinde depoda patates bulunmakta ve 1.40 liraya satılmaktadır.
Bahar döneminde, havaların da ısınmasıyla beraber patateste çillenme başlamış olup bunda doğru bir depolama olanağı olmayışının etkisi de bulunmaktadır. Ancak Çukurova ve bazı bölgelerde turfanda patates hasadı başlamıştır. Girdi fiyatlarının sürekli artması, doğal fiyatı da etkilemekte olup, bu fiyatı uygun hale getirmek iktidarın elindedir.
Patates için tohum, gübre, ilaç gibi konularda çiftçiye ucuz ürün sağlanması halinde sorun aşılacaktır. Ayrıca Niğde’de yazlık patates ekimi başladı. Bu dönemden sonra her ay bir ilde hasat devam edecektir. Yaz patatesi için çiftçi tarlada ekim yapmakta ancak ithal ürün nedeniyle morali altüst hale gelmiştir. Kışlık Patates hasadı ise Ekim ayından sonra yapılmaktadır. AKP iktidarında plansız ve öngörüsüz tarım politikaları ile çiftçi mağdur ediliyor. Üretici pahalı ürün alıyor. Yabancı ülke çiftçileri ile ithalatçılar para kazanıyor. Bu kafa değişmeden Tarımda lafla peynir gemisi yürümez.”