GÜNCEL POLİTİKA YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ SPOR MAGAZİN RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
28 Nisan 2021 Çarşamba 17:54

Yargıtay'dan flaş 'Gezi direnişi' kararı

Gezi Parkı direnişine ilişkin Beşiktaş'ın Çarşı grubu üyelerinin de aralarında bulunduğu 35 kişinin yargılandığı davada yeni bir gelişme yaşandı.

Gezi Parkı direnişine ilişkin Beşiktaş'ın taraftar grubu Çarşı üyelerinin de aralarında bulunduğu 35 sanığa "darbeye teşebbüs" ve "izinsiz gösteri" suçlamasından verilen beraat kararı, Yargıtay tarafından bozuldu.

Bozma kararında, sanıkların eylemlere katılıp katılmadıklarına yönelik Adli Tıp, TRT ya da TÜBİTAK’tan rapor alınmaması, Cumhurbaşkanlığı’nın davadan haberdar edilmemesi gerekçe gösterildi.

Ayrıca davanın İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki aralarında Osman Kavala'nın da bulunduğu Gezi Parkı ana davasıyla hukuki ve fiili irtibatı bulunduğu gerekçesiyle birleştirilmesi yoluna gidilmesine hükmedildi.  

Gezi Parkı direnişine ilişkin İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan 35 sanık hakkında 29 Aralık 2015 tarihinde "Darbeye teşebbüs", "Terör örgütü kurmak ve yönetmek", "Suç örgütü kurmak ve yönetmek", "Polise direnmek" ve "Gösteri ve yürüyüş kanununa muhalefet" suçlarından beraat kararı vermişti. Savcılığın temyiz talebi üzerine Yargıtay 16. Ceza Dairesi, 18 Mart 2021 tarihinde yerel mahkemenin kararını oybirliğiyle bozdu.

KARAR METNİNDE TAPE DÖKÜMLERİNE YER VERİLDİ

Kararda, kamuoyunda Gezi Parkı olayları olarak bilinen eylemlerin, 30-31 Mayıs 2013 tarihlerinde Taksim'de başladığı ve haziran ayı boyunca gece-gündüz devam ettiği belirtilerek "Daha sonrasında eylemler ülke genelinde başka şehirlere yayılmış, bunun neticesinde çok sayıda kişinin ölmesi ve yaralanmasına, milyonlarca TL tutarında kamusal ve özel nitelikli zararın meydana gelmesine, kişilerin mal ve can güvenliğinin tehlikeye düşürülmesine yol açmıştır" denildi.

Kararda, "Sanıklardan Cem Yakışkan ve Numan Bülent Ergenç'in ortaklaşa örgütleyerek Beşiktaş Spor Kulübü bünyesinde oluşan 'Çarşı taraftar gurubu' olarak bilinen kitleyi harekete geçirerek Taksim Gezi Parkı'na yönlendirdikleri, bu kitlenin fiilen eyleme katılmasını sağlamaya çalıştıkları" ifade edildi.

Karar metninde, yargılanan isimlerin iletişim dökümlerine de yer verildi. Kararda, sanık olarak yargılanan isimlerin Başbakanlık ofisini işgal etmeye çalıştıkları öne sürüldü.

GEZİ ANA DAVASIYLA  BİRLEŞTİRİLMESİ GEREKTİĞİNE HÜKMEDİLDİ

Kararda, "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyet hükümetini ortadan kaldırmaya ve görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme" suçu yönünden Cumhurbaşkanlığının (Başbakanlık) suçtan doğrudan zarar görüp davaya katılma hakkı bulunduğu halde Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre dava ve duruşmalardan haberdar edilmeksizin yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması bozma gerekçesi sayıldı.

Ayrıca Taksim Gezi olaylarına ilişkin İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nde kapsamlı bir dosyanın bulunduğu ifade edilerek "Adı geçen dosya ile bu dosya arasındaki hukuki ve fiili irtibat bulunması, örgüt üyeliği suçunun (terör ve suç örgütü yönünden) özelliği nazara alınarak her iki dosyanın birleştirilmesi yoluna gidilmesi, sanıkları hukuki durumlarının buna göre takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma neticesinde beraatlarına karar verilmesi" de gerekçe gösterildi.

Bozma kararında, olaylara ilişkin MOBESE, kamera kayıtları, televizyonlardan elde edilebilecek görüntü ve kayıtlarının temin edilerek, görüntü ve kayıtların sanıklara ait olup olmadığına yönelik Adli Tıp, TRT, TÜBİTAK gibi kurumlardan rapor aldırılması gerektiği de kaydedildi. Bozma kararıyla birlikte dava dosyası, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne yeniden gönderilecek. Mahkeme bozma kararına uyarsa, İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki Gezi Parkı ana davasıyla birleştirilip birleştirilmeyeceği sorularak uygun görülmesi halinde davalar birleştirilecek.