BBP Lideri Destici, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'nin çok sayıda noktasında çıkan orman yangınlarıyla mücadelenin devam ettiğini, ilgili kuruluşların yangınların faillerinin tespiti ve yakalanmalarıyla ilgili gayretle ve fedakarlıkla çalıştığını bildirdi. Gelişmeleri dikkatle takip ettiklerini belirten Destici, "Soruşturmanın henüz devam ettiğini hatırlatarak; yangınlarla ilgili tüm teknik verilerin, yangınların insan eliyle çıktığını ya da çıkarıldığı sonucunu gösterdiğini ifade etmek istiyorum. Tablonun bütününe baktığımızda, ilk etapta vicdan sahibi herkeste, böylesine korkunç bir felakete hiçbir insanın alet olamayacağı ile ilgili bir duygu uyanıyor. Çıkış noktalarının dağılımı, yayılımı, seyri, sayısı ve diğer teknik veriler, sabotajı işaret ederken, sabotajın zamanlamasıyla ilgili seçilen iklime bağlı şartlar, bildiğiniz gibi mücadeleyi daha da zorlaştırıyor. Yangınların sebebi ve kaynağı konusunda, aslında hiçbir tereddüdümüz yok. Failleri de azmettirenleri de biliyoruz. Şu an için tek meçhul kibriti çakan eller. Evvelallah onlar da bulunacaktır" dedi.
'ORTADA SİYASET DEĞİL 'SUÇ' VAR'
Destici, Türkiye'yi ateşe vermeye çalışanlardan ve destekçilerinden hesap sorulacağını belirterek, "Konuyla ilgili bir siyasi değerlendirme yapmıyorum. Bir eleştiri de yapmıyorum. Bir suçu işaret ediyorum. Ortada siyaset değil 'suç' var. Ortada bir siyasi parti değil bir 'terör örgütü' var. Anayasa Mahkemesi başta olmak üzere; 35 yılı aşkın süredir milletimizin varlığına savaş açmış bu insanlık yoksunu, haysiyet yoksunu, vicdan yoksunu çeteye karşı, sahibi millet olan devletin kurumlarını, görevlerini yapmaya çağırıyorum. Milletimiz, yakılan, yıkılan her şeyi telafi edecek, maddi kayıpları yerine koyacak güce ve kudrete sahiptir. Elbette kaybedilen canları geriye getirme imkanımız yok. Ancak o suçların faillerine, onların suç ortaklarına hesap sorulması, kaybedilen tüm canlara karşı geride kalanların borcudur. Böyle düşünüyor, buna inanıyoruz" diye konuştu.
'KARDEŞİ KARDEŞE KIRDIRMAYI BAŞARAMAYACAKLAR'
"Aynı ihanet şebekesini, bu kez de Konya'da iki aile arasında husumet kaynaklı meydana gelen adli bir vakayı bir Kürt-Türk çatışmasına dönüştürme gayreti içerisinde, bir ayaklanma, bir iç savaş çıkarma hevesi içinde görüyoruz" diyen Destici, şunları kaydetti:
"HDP Eş Genel Başkanı, sözde parti yöneticileri, sözde milletvekilleri düzeyinde, haysiyetsizce necip ve aziz Türk Milleti, ırkçılıkla, kadimTürk Devleti de faşistlikle ve katliama göz yummakla itham edilmiştir. Elbette hukuk bunun gereğini yapmalıdır ve yapacaktır. Kişi karşısındakini kendisi gibi bilirmiş misali; katil sürüsü PKK ve onun sözcüleri, içlerindekini dışarıya vurmuştur. Lakin geçmişte olduğu gibi bugün de yarın da kardeşi kardeşe kırdırmayı başaramayacaklar. Buna, milletimizle birlikte, müsaade etmedik, etmeyeceğiz. Aynı topluluk, pandeminin başında sokağa çıkma kısıtlaması uygulanırken milletvekili rozeti takan provokatörleriyle 'sizi öldürmek için evlere hapsediyorlar' diye sokak sokak geziyorlardı. Bugün aynı provokasyonu, ayaklanma provasını, Konya’da, adli bir vakayı utanmadan, alçakça, farklı bir şekilde istismar ederek gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Tekrar, ivedilikle, bu topluluğun, İstiklal Savaşı’nı kazanıp Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Gazi Meclis’imizde, ziyaretçi olarak bile bulunmalarının, hepimizin ayıbı; bu yanlışı düzeltmenin ise tarihimize ve milletimize karşı borcumuz olduğunu hatırlatıyorum."