Dündar ba??ndan geçenleri ?u ?ekilde anlatt?;
“Öldürülmem için Susurluk çetesine beni havale etmi?ler. Onlar da kendi aralar?nda öldürelim mi öldürmeyelim mi falan diye dü?ünürlerken birisi bana ihbar etti. Dedi ki U?ur bey sizi götürecekler. Biz sizi seviyoruz, o da bir polis. Haber verelim kendinizi koruyun dedi ben de ne yapay?m ba?vurdum resmi makamlara. Bana koruma polisi verildi. Bir tane vard? ilaveten. Neyse o dönem geçti. Daha sonra Nedim ?ener cezaevine girmeden önce ben o çeteyi mahkum ettirmek için çok u?ra?t?m. Sonuçta mahkum da oldular.
'Dediler ki bu adam yurtsever bir adam...'
O çete mensuplar?ndan birisi yat?p ç?kt?ktan sonra geldi canl? yay?nda dedi ki, sizi öldürmem istendi. Ama o Abdullah Çatl?’n?n ad?n? verdi. Ba?kalar? ba?kalar?n?n isimlerini verdi. Dediler ki bu adam yurt sever bir adam. Bizim bununla ne gibi al?p veremedi?imiz olabilir ki. Öldürmeyelim deyip vaz geçtik dediler. Bugün s?rada iki ki?i bekliyor. Birisi beni o dönemde koruyan polis emekli olmu?, di?eri o çeteden birisi yazar. Arka, arkaya s?rada duruyorlar. Ama ikisi birbirinden habersiz. Ne enteresan de?il mi? Romanlarda olabilecek bir ?ey. ?unun alt?n? çizmek için anlatt?m: E?er siz dürüst gazeteciyseniz sizi öldürmek isteyenler bile size sayg? duyuyorlar. Bütün mesele o. Korkacak bir ?ey yok.”