Ege Denizi'ndeki düzensiz göç olaylarında son dönemde artış gözleniyor. Türk Sahil Güvenlik Komutanlığı, jandarma ve emniyet güçlerinin yasa dışı göçü önleme ve denizde ölüm tehlikesiyle karşı karşıya kalan düzensiz göçmenleri kurtarma çalışmaları sürüyor.
Sahil Güvenlik Komutanlığının verilerinden derlenen bilgilere göre, 1 Ocak-18 Mart'ta Yunanistan unsurlarınca Türk kara sularına geri itilen 3 bin 185 kaçak göçmen kurtarıldı, 3 göçmenin cansız bedenine ulaşıldı.
Geçen yıl 1 Ocak ile 30 Mart arasındaki dönemde geri itildikleri belirlenen 1518 göçmen, Sahil Güvenlik Komutanlığı ekiplerince kurtarılmıştı.
TİHEK, insan hakları ihlali raporu hazırlıyor
Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK), Ege Denizi'nde Yunanistan'ın insan hakları ihlallerini inceleyen rapor hazırlıyor.
Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurulu üyesi Dilek Ertürk, geri itilen göçmenlerle rapor çalışmaları kapsamında görüştüklerini belirterek, "Rapora kaynak ve literatür taramalarıyla başladık. Ardından ilgili kuruluşlarla temasa geçtik ve şimdi de sahada Aydın'ın Kuşadası sahilinde sahil güvenliğin tekneleriyle rota incelemelerimiz oldu. Sahada geri itilme sonucu kurtarılmış 35 düzensiz göçmenle görüşmeler gerçekleştirdik" dedi.
Denizin göçmenler için en riskli ve en tehlikeli yol olduğunu anlatan Ertürk, şunları söyledi:
"Yunanistan'dan kaynaklı geri itme hareketleri hep oluyordu. Özellikle 2020 Mart'ta Edirne üzerinden, Meriç üzerinden, kara sınırı üzerinden göçmen akınının başlamasından sonra denizde geri itme hareketlerinde yoğun bir artış gözlenmekte. Galiba Avrupa, göçmen akınından çok endişe etmiş durumda. Ukrayna-Rusya çatışmaları da bu süreci tetiklemiş durumda. Göç olgusunun yönetilmesi kolay değil. O korkuyla, o saikle galiba bu geri itme olaylarına hız veriliyor."
Ertürk, geri itmelerden kaynaklı insan hakları ihlallerine yönelik raporun ulusal ve uluslararası platformlarda referans olacağını belirterek, "Geri itmelerden kaynaklı insan hakları ihlallerine yoğun bir biçimde rastladık. Biz son derece kapsamlı, kuvvetli, uluslararası alanda bir referans belgesi niteliği taşıyacak bir rapor hazırlamayı arzu ediyoruz. Hazırlayacağımız rapor, kamuoyuyla paylaşılacak. Devletimizin ilgili birimlerine, Cumhurbaşkanlığı, TBMM, Dışişleri Bakanlığı ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine ileteceğiz. Mahkemeye hak ihlali nedeniyle başvurma imkanı bulan göçmenler için de atıfta bulunabilecek referans belgesi olacak" diye konuştu.