GÜNCEL POLİTİKA YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ SPOR MAGAZİN RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
1 Mart 2021 Pazartesi 21:17

Turgut Kazan'dan Erdoğan'a: "Yargılandın ama yerine kayyım atanmadı"

Hukukçu Turgut Kazan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 28 Şubat açıklamaları üzerine Twitter hesabından paylaşımda bulundu.

Hukukçu Turgut Kazan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 28 Şubat açıklamaları üzerine Twitter hesabından paylaşımda bulundu.

Turgut Kazan, Erdoğan’ın 1998’de okuduğu şiir nedeniyle 4 ay hapis yattığı süreçle ilgili önemli hatırlatmalar yaptı. Kazan, "Sayın Erdoğan, 28 Şubat’ı eleştirirken, şiir nedeniyle mahkum edilip siyasetten yasaklandığını söyledi. Bu değerlendirme, demokrasi açısından doğrudur, ama bugüne bakınca eksiktir. Çünkü, yargılama boyunca kendisi görevden alınmamıştı, karar kesinleşince de yerine kayyum atanmadı. Belediye Meclisi oylarıyla Gürtuna başkan vekili seçildi” dedi.

Turgut Kazan’ın açıklamaları şöyle:

“Sayın Erdoğan, 28 Şubat’ı eleştirirken, şiir nedeniyle mahkum edilip siyasetten yasaklandığını söyledi. Bu değerlendirme, demokrasi açısından doğrudur, ama bugüne bakınca eksiktir. Çünkü, yargılama boyunca kendisi görevden alınmamıştı, karar kesinleşince de yerine kayyum atanmadı. Belediye Meclisi oylarıyla Gürtuna başkan vekili seçildi. Bugün yaşadıklarımıza bakınca, bu birinci farktır.

Çok kısa süreli infazın da, savcı destekli, garsonlu/şefli, balıklı/etli ziyafetlerle geçtiği yazıldı, anlatıldı. Oysa şimdi, bir tweet, haber, makale, gösteri, her türlü eleştiri için önce tutuklanıyorsunuz. Sonra, Kavala örneğindeki gibi, bırakın ziyafeti, eşiniz / çocuklarınızla yüz yüze görüşmesiz, üstelik yıllarca süren bir işkenceyi yaşıyorsunuz. Bu ikinci farktır. Siyasi yasağa gelince, CHP’nin önerisi ve desteği ile Evren anayasasının 76. maddesi, 27.12.2002’de sayın Erdoğan için değiştirildi.

Ve dahası, 78. maddeye bir fıkra eklenerek hemen milletvekili olması sağlandı. Oysa bugün tam tersi yapılıyor. Başta CHP, bütün muhalefeti engelleyebilme yolları aranıyor. Bu da üçüncü farktır. Elbet 28 Şubat eleştirilmelidir. Ama bu farkları görmemiz ve yaşadığımız günlerin çok daha baskıcı olduğu kabul etmemiz gerekir.”