SONKALEİZMİR- Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile yapılaşmaya açılma kararı alınan Çiğli Küçükçiğli Mahallesi'ndeki arazi üzerinde toplanan TİP'liler, tepkilerini dile getirdi. TİP İzmir İl Örgütü'nün düzenlediği basın açıklamasına partinin milletvekili adayları Eser Atak ve İrfan Değirmenci'nin yanı sıra çok sayıda partili ve yurttaş da destek verdi. TİP'liler sloganlar atarak, sosyal tesis alanının çok katlı yapılaşmaya açılmasına tepki gösterdi.
SOSYAL VE KÜLTÜREL TESİSTİ...
Eser Atak'ın okuduğu "Giderayak bir kamu arazine daha yağma" başlığıyla yapılan basın açıklamasında, araziyle ilgili süreç şöyle anlatıldı:
"Yakın zamana kadar mülkiyeti tüm yurttaşlara ait olan 5081 m2 lik bir alan üzerinde daha, yağmalanmak için saray rejimi tarafından plan değişikliği yapıldı. Şehir Plancıları Odası'nın ilk yapılan plana açtığı dava ile bu alan için yapılmış imar planı iptal edilmişken, yeni bir C.Başkanlığı kararnamesi ile hukuk tanımaz biçimde yağma ısrarı sürdürülmek isteniyor.
Çiğli, Küçükçiğli Mahallesinde bulunan (1075 ada 1 parsel) bu alan 2022 yılının aralık ayına kadar kamuya, yani tüm yurttaşlara aitti... Daha önceki imar planlarında da bölge halkının ihtiyaçları dikkate alınarak sosyal ve kültürel tesis alanı olarak plan kararı getirilmişti. Dün yayınlanan Resmi Gazete’de onaylanan imar planı değişikliği ile bu alana 6 katlı konutlar yapılmak isteniyor."
DAHA ÖNCE DANIŞTAY İPTAL ETMİŞTİ
TMMOB'a bağlı Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi'nin 2019 yılında, aynı alanla ilgili benzer girişime dava açıp imar planı değişikliğini Danıştay'da iptal ettirdiği anımsatılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Buna rağmen 2 gün önce alınan Cumhurbaşkanlığı Kararı ile bu alanın yeniden yapılaşmaya açılması, alınan kararı yok sayma anlamına gelmekte ve hukuk tanımaz yaklaşımı bir kez daha göstermektedir. Bu durum, açıkça görevi kötüye kullanma suçu oluşturmaktadır.
Kamu mülkiyetinde bulunan, kentli yurttaşın kültürel sosyal tesis ihtiyacını karşılayacak nitelikte olan bir mülkün imar planı değişikliği yoluyla konut alanına dönüştürülerek özel kişilere satılması kamu yararına, planlama esasları ve şehircilik ilkelerine tümüyle aykırıdır.
3194 sayılı imar kanunu gereğince hazineye ait bu alan yurttaşın çıkarı doğrultusunda kullanılmak üzere ilgili belediyesine bedelsiz olarak devredilmesi gerekirken bu yapılmadı. AKP iktidarı ve onun güdümündeki Maliye Bakanlığı ve Özelleştirme İdaresi bu alanı yine bir rant projesine kurban ederek kamu kullanımından çıkarma yolunu seçti."
KIRMIZI ÇİZGİMİZDİR
Açıklama şöyle devam etti:
"Burada şu soruyu sormak gerekiyor? Bu alanın yapılaşmaya açılmasını mahalle halkı mı istedi? Hayır… İlgili Belediyeler mi istedi? Hayır… Tabi ki talep her zaman olduğu gibi sermayeden geldi ve kapalı kapılar arkasında acaba hangi gizli pazarlıklar yapıldı?
Bu yağma, sadece İzmir ile sınırlı değil… 12 Nisan tarihli aynı kararname ile Ankara Haymana, Çanakkale Merkez, İstanbul Eyüpsultan, Aydın Didim ve Balıkesir Edremit’te kamuya ait alanlarda yapılan imar plan değişiklikleri ile satış talanı acımasızca devam ettiriliyor.
Bunu, daha önce Gezi Parkı için de denediler ve yeşil alanı dönüştürmek istediler. Şanlı Gezi Direnişi ile bu talan isteğini engelledik, yine engelleriz!
Değerli yurttaşlar, yağma düzenine son verip kentli yurttaş yararına planlamayı savunan bir anlayışı mutlaka egemen kılacağız. Bu talana izin veren, onaylayan ve uygulayan herkesle mutlaka hesaplaşacağız.
Hırsızlık, yolsuzluk, kamusal alanların yurttaşın elinden alınması kırmızı çizgimizdir.
Halktan çalınanları geri almak, ülke kaynaklarını yurttaşın ihtiyaç ve talepleri temelinde, kamu yararı ve kent hakkını gözeterek planlamak kırmızı çizgimizdir. Halkın kırmızı çizgisidir!"