17 Şubat-4 Mart 1923 tarihleri arasında Konak’ta toplanan İzmir İktisat Kongresi’nin 98. yıldönümü için düzenlenen anma etkinliklerinin ilki, Konak İktisat Anıtı önünde, pandemi nedeniyle kısıtlı kapsamda yapılan törenle gerçekleştirildi. Saygı duruşuyla başlayan törene Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, Gazeteci, Yazar Sancar Maruflu, İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Mutlu, Tarihi Kemaraltı Esnaf Derneği Başkanı Semih Girgin ile Konak Mahalle Muhtarı Tamer Yıldırım katıldı.
Anıt önündeki törenin ardından anma etkinlikleri, Konak Belediyesi’nin kongrenin her yıldönümünde düzenlediği özel sempozyumla devam etti. Konak Belediyesi Güzelyalı Kültür Merkezi’nde yapılan oturumda “Pandemi Döneminde Ekonomi” konusu ele alındı. Salgın nedeniyle halkın katılımına kapalı olarak gerçekleştirilen, ancak Konak Belediyesi’nin sosyal medya hesaplarından canlı olarak yayınlanan oturumun moderatörlüğünü İzmir’in simge isimlerinden Stratejik İletişim Uzmanı, Gazeteci, Yazar Sancar Maruflu yaptı. Etkinlikte Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Mutlu, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkan Yardımcısı Dilek Gappi, Ege İhracatçılar Birliği Başkan Yardımcısı Bedri Girit, İzmir Ticaret Odası (İZTO) Genel Sekreteri Prof. Dr. Mustafa Tanyeri, Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Üyesi Eyüp Sevimli, İzmir Ticaret Borsası Başkan Danışmanı Mustafa Yağcıoğlu ve Akademisyen Dr. Serdar Şahinkaya birer konuşma yaptı. Girit, Sevimli, Yağcıoğlu ve Şahinkaya sempozyuma video konferansla katıldı.
Maruflu: Büyük bir organizasyondu
Oturum açılışını yapan Sancar Maruflu, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Milli Mücadele’den altı ay sonra kongreyi topladığına dikkat çekerek konuşmasına başladı. Kongrede yeni kurulacak devletin planlamasının yapıldığına işaret eden Maruflu, Atatürk’ün günümüzde yapılan modern, çağdaş etkinlikler gibi büyük bir organizasyon düzenlediğine vurgu yaptı. Maruflu, “Kongre, dış dünyaya 6 ay önce harpten çıkmış bir ulusun ne hale geldiğini, nasıl geliştiğini de göstermiştir. Atatürk, İzmir’den tüm dünyaya mesajlarını vermiştir” dedi. Maruflu konuşmasında 17 Şubat’ın Türk Medeni Kanunu’nun 95. yıldönümü olduğunu da anımsattı.
Batur: Ekonomik olarak güçlü olmak zorundayız
Daha sonra söz alan Konak Belediye Başkanı Abdül Batur ise konuşmasına 16 şehidimizi anarak ve başsağlığı dileyerek başladı. Konak’ın tarih sahnesinde pek çok ilkin gerçekleştiği önemli bir ilçe olduğunu vurgulayan Batur, kentin hem kurtuluşa hem kuruluşa imza atan yer olduğunu vurguladı. İzmir’de düzenlenen kongrenin çiçeği burnundaki Türkiye Cumhuriyeti’nin iktisadi anlamda şaha kaldırdığını, kısa zamanda büyük işlerin yapılmasını sağladığına dikkat çeken Batur, “Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu, Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk, tam 98 yıl önce bugün yani 17 Şubat 1923’te, Konak’ta düzenlenen İktisat Kongresi’nin açılışında yaptığı konuşmada şöyle demiş: ‘Yeni Türkiye’mizi layık olduğumuz düzeye eriştirebilmemiz için mutlaka ekonomimize birinci derecede önem vermek zorundayız. Çünkü zamanımız tamamen bir ekonomi devresinden başka bir şey değildir. Siyasi ve askeri zaferler ne kadar büyük olurlarsa olsunlar ekonomik zaferlerle taçlandırılmamışlarsa, meydana gelen zaferler devamlı olamaz’. Atatürk, asıl zaferin ekonomik olarak kazanılması gerektiğine işaret etmiştir. Büyük bir komutan, büyük bir devlet adamı, bir deha olan Atatürk, İzmir İktisat Kongresi’yle de ekonomik kurtuluş savaşını başlatmıştır. Gerçek şudur ki, ekonomik olarak güçle olmak zorundayız. Ekonomik olarak güçlü olmayan devletler yönetilmeye mahkumdur. Başka devletlerin boyunduruğu altında olmak istemiyorsak, kendi kendine yeten, üreten, küresel dünyanın ekonomik oyun kurucusu olmak zorundayız. Atatürk, 98 yıl önce bu gerçeği İzmir İktisat Kongresi’yle ortaya koymuştur” dedi.
“Vatandaşlarımıza sahip çıktık”
Cumhuriyetin ilk yıllarında bu hedef doğrultusunda büyük işler yapıldığına, ancak daha sonra bu sürecin sürdürülebilir olmadığına işaret eden Batur, şöyle devam etti: “Yine bir 17 Şubat’ta bizler büyük bir ekonomik mücadelenin içindeyiz. Tüm dünya pandemiyle boğuşurken, ülkeler vatandaşlarını yaşatmaya ve ekonomilerini koruyup, ayakta kalmaya çalışıyor. Tabii bu noktada en büyük umudumuz aşıların etkili olması ve bu hastalık sürecini artık geride bırakmak. Ekonomileri güçlü ülkelerin hem vatandaşlarını destekleme hem de aşıya ulaşma noktasında bu dönemi daha önde götürdüğünü görüyoruz. Pandemi sürecinde sona gelinmesi zaman alacak. Sağlık çalışanlarının ön cephede olduğunu her zaman vurguladık. Onlara minnet borçluyuz. Belediye çalışanları da bu süreçte büyük emek verdiler. Tüm belediyeler, tüm imkanlarıyla vatandaşlarının yanında yer almaya çalıştı. Bize düşen en büyük görev vatandaşlarımıza sahip çıkmaktı. Biz, ‘önce yaşam’ dedik, ‘zorda kalana destek’ dedik ve bu anlayışla da bu dönemi yönetmeye devam ediyoruz. Sosyal hizmetlerimize büyük ağırlık vererek vatandaşlarımızın yanında olmaya çabalıyoruz. Bölgemizde dara düşen vatandaşlarımızın sayısı gerçekten çok yüksek. Desteklerimizi, çarkların dönmesini sağlayacak esnaf kesimine yönlendirdik.”
“Kriz belediyeciliği en iyi noktada”
İzmir’de birçok felaketin ardı ardına yaşandığına dikkat çeken Batur, bu süreçte dirençli ve kriz belediyeciliğinin en iyi noktaya getirildiğini vurguladı. Aşını, işini, gelirini kaybeden vatandaşları, esnafı destekleme çabaları sürerken, projelere, yatırımlara da devam ettiklerini vurgulayan Batur, “Bu dönemde yerel yönetici olmak kolay değil. İzmir’de büyükşehir belediyemizin kurumsal yapısı, ilçe belediyelerinin ayakta durmasıyla bu süreci atlatacağımızı tahmin ediyoruz” dedi. Belediyelerin ekonomik olarak da sıkıntılarını olduğunu söyleyen Batur, yerel yönetimlerin İller Bankası paylarından yapılan kesintilerin artırıldığını da belirtti. Batur, “Bu tür kesintiler yerel yönetimlerin sıkıntılarını artmasına neden oluyor. Bunun bir an önce düzeltilmesi talebimiz. Pandemi sürecinde Kıyı Ege’deki belediyeler çok zor durumdalar. Pandemi bitene kadar bu kesintilerin yapılmamasını istiyoruz. Ancak maalesef taleplerimiz karşılık bulmuyor. Bu sürecin atlatılmasında en büyük dinamikler belediyelerdir, yerel yönetimlerdir” dedi. Batur, sözlerini şöyle noktaladı: “Bugün herkes zor durumda olabilir. Bizler zorluklarla mücadele etmeyi bilen bir milletiz. Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk, savaştan yeni çıkmış bir ülkeyi küllerinden yeniden kurmuş, ekonomik olarak da ayağa kaldırmıştır. Pandeminin ekonomimizdeki zararını en kısa sürede atlatacağımıza inanıyorum. Çünkü biz Atatürk’ün evlatlarıyız. Onun bize bıraktığı mirası en iyi şekilde korumaya ant içmiş bir milletiz. Gerçek bir liderin ülkesine, halkına neler kattığının emsali olan Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ü ve bize özgürlüğümüzü veren tüm kahramanlarımızı bir kez daha büyük bir sevgi, saygı ve minnetle anıyorum.”
Mutlu: Tüm dünyaya mesaj verdi
İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Mutlu ise kongreyi zaman, mekan ve alınan karlar başlıkları altında değerlendirdi. Lozan görüşmelerinin yapıldığı bir zamanda düzenlenen kongrenin, “Biz ekonomimizi düzenleyeceğimiz bir kongre yapıyoruz’ diyerek, tüm dünyaya mesaj verdiğini vurgulayan, Mutlu, “Neden İzmir? Çünkü İzmir batıya bakan bir yamaç, açılan bir pencere. Burada yapılması sıradan bir karar değil, İzmir’de yapılması herkese mesaj verir. İzmir bir dünya kentidir. Dolayısıyla burada yapılan bir kongre dünyaya mesaj verir” dedi. Kongrede alınan kararla ekonominin yol haritasının çizildiğini vurgulayan Mutlu, “O günden bugüne alınan kararlar ekonomik sistem olarak bugünlere geldi. Sıkıntılı günlerimiz de mutlu günlerimiz de oldu bu süreçte. Temennimiz, daha önce yaptığımız hataları yapmadan bugün ekonomik refah düzeyi yüksek bir ülkede dostça, kardeşçe yaşamaktır. O gün alınan kararları, bugüne adapte etme gerekliliği vardır” diye konuştu. Türkiye’de İktisat Kongresi’nde olduğu gibi herkesin bir araya gelerek konuştuğu bir ortama ihtiyaç duyulduğunu kaydeden Mutlu, “Bir yıldır kapalı işyerleri var. Konak Belediye Başkanımız ve tüm belediye başkanları katkı koymaya çalıştı, devlet katkı koymaya çalıştı ama yeterli değil. Deliğimiz büyük, yamamız küçük; kapatamıyoruz. Hep birlikte birbirimizi kucaklayarak bu sorunları çözmemiz lazım” dedi.
Gappi: İzmir’in mirası, yazgısı
Daha sonra söz alan, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkan Yardımcısı Dilek Gappi, “İktisat Kongresi’nin yıldönümü olmasının yanı sıra Medeni Kanun’un kabul edilişinin de yıldönümü. Ben bir kadın olarak başta Atatürk olmak üzere emek veren herkese, yaşamam, var olmam, ben olmam ve mesleğim adına teşekkür ediyorum” diye konuştu. Kongreden önce İktisat Sergisi’nin düzenlendiğini belirten Gappi, “Üreticinin ürünlerinin ve sanayi ürünlerinin sergilendiği bir çeşit EXPO diyebiliriz. O dönem için bu sergi özellikle önemli. Fuarcılığın İzmir’in hem mirası hem yazgısıdır. Bu kongrenin sonunda 12 maddelik Misak-ı İktisadi ortaya çıkıyor. Biz buna kısaca ülkenin ekonomi anayasası diyebiliriz. Bu kongre kesinlikle çok önemli düzenlemelere de altyapı oluşturuyor. Yani ilk ekonomi reform paketi yapılıyor” diye konuştu. Kongrenin anılmasının çok önemli olduğunu vurgulayan Gappi, Cumhuriyetin 278 kamu teşebbüsünün 207’sinin son 16 yılda özelleştirildiğine dikkat çekti. İzmir özelinde ekonomik analiz de yapan Gappi, İzmir için beklentilerinin büyük olduğunu söyledi.
Girit: İstikrar istiyoruz
Ege İhracatçılar Birliği Başkan Yardımcısı Bedri Girit ise konuşmasında Türkiye’de en büyük sorununun cari açık olduğunu söyledi. Girit, şöyle devam etti: “Cari açıkta da açığı kapatan bir misyonumuz var. Ama son günlerde dövizdeki hareketlilik, ihracatçıları birincil derecede etkiliyor. İhracatçı ne istiyor derseniz, tabii ki herkesin istediğini istiyor, istikrar istiyor. Üzülerek görüyorum ki, ülkenin makro ekonomisini yönetenler, yüksek faiz düşük kur ekonomisini izlemeye başladı. Bu bizim hiç de arzu etmediğimiz bir politika. Bu ülkenin cari açığının kapanmasını istiyorsak, bu ülkenin makro ekonomik planlamalarının da o doğrultuda olması gerekir. Siyasi otoritenin de ona göre hareket etmesi gerekiyor. Etmezse ne olur, bedelini öderiz. İhracatçılar olarak, ülkeler arasında barışa hizmet eden köprüler kuruyoruz. Bu bakımdan ihracatı, Atatürk’ümüzün ihracatı neden bu kadar önemsediğini daha da iyi anlıyoruz. Çünkü birbiriyle ticaret yapan ülkeler arasında barışın hakim olduğunu, en azından savaşın olmamasını sağladığını görüyoruz”.
Tanyeri: Türkiye başka bir yerde olurdu
İzmir Ticaret Odası (İZTO) Genel Sekreteri Prof. Dr. Mustafa Tanyeri ise İktisat Kongresi’nde alınan kararların katılımcı bir çalışma ve büyük bir vizyonla ortaya konduğuna işaret ederek, “Orada alınan kararlar ilerleyen dönemde de uygulansaydı, rafa kaldırılmasaydı, Türkiye şu anda başka bir yerde olurdu” dedi. Üretim ve ihracatın bir ülke için çok önemli olduğunun pandemi döneminde görüldüğünü kaydeden Tanyeri, “O minicik virüs kopardığı tedarik ve lojistik zincirleriyle firmalara yeni iş modelleri de dayatmaya başladı. Sadece ucuz maliyeti düşünmemeye, yakın coğrafyaya ve farklı tedarikçi ülkelere de yönelmek gerektiğini gösterdi. Bu noktada Türkiye’nin önünde önemli bir fırsat var. Bilinçli ve uzun vadeli planlarla daha sağlıklı ve istikrarlı bir ekonomik yapıya sahip olabiliriz” diye konuştu.
Sevimli: Umutsuzluğa sürüklenemeyiz
Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Üyesi Eyüp Sevimli de pandemide üyelerinin yaşadığı sorunları bakanlıklara, ilgili mercilere ileterek anlık çözümlere ulaşmaya gayret ettiklerini dile getirerek, “Elbette bu olumsuz koşullar umutsuzluğa sürüklenmemize neden olmayacak. Bize yakışan, çok zorlu koşullar altında bu ülkeyi işgalden kurtarmanın ardından ülkemizi ekonomik olarak da yukarı düzeylere taşırken İzmir İktisat Kongresi’nin mücadeleci ruhuna tutunmaktır” dedi. Sevimli, “Pandeminin ekonomik etkileriyle mücadele etmek için henüz yolumuz çok uzun. Bu yolu sağlıkla tamamlamak için kısa vadeli mali teşviklerin yanında, pandeminin getirdiği değişimleri iyi okumalı, başta dijital olmak üzere pandemi sonrası dünyaya en iyi şekilde hazırlanmalıyız” diye konuştu.
Yağcıoğlu: İzmir’de tarım çok önemli
İzmir Ticaret Borsası Başkan Danışmanı Mustafa Yağcıoğlu da etkinliğin düzenlenmesi nedeniyle başta Konak Belediyesi olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ederek konuşmasına başladı. Pandemi sona erdiğinde hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını söyleyen Yağcıoğlu, bugün sektörlere sağlanan desteklerin yeterli olmadığını da vurguladı. Sektörlerin durumlarını ve sıkıntılarını rakamlarla anlatan Yağcıoğlu, “İzmir tarımda çok önemli. İzmir’de tarımda hedefin şöyle olmasını gerektiğine inanıyoruz: çevre dostu, tarımsal uygulamaların geliştirilmesi, teknolojik uygulamaların hayata geçirilmesi, katma değerli ve inovatif üretimin gerçekleştirilmesi, etkin bir pazarlama altyapısının kurulması ve markalaşmanın sağlanması gerektiğini düşünüyoruz. Bu yıl 130. kuruluş yıldönümü kutlayacağımız, İzmir iktisat Kongresi’nde yer almış borsa olarak çalışmalarımızı inandığımız hedefler doğrultusunda şekillendiriyoruz” dedi.
Şahinkaya: Ekonomik model oluşturuldu
21. Yüzyıl İçin Planlama Grubu Koordinatörü, akademisyen Dr. Serdar Şahinkaya da oturumda özel bir sunum yaparak, kongreyi ayrıntılarıyla ele aldı. Atatürk’ün İktisat Kongresi’ne, Erzurum ve Sivas kongreleri kadar önem verilmesi gerektiğine vurgu yaptığına dikkat çeken Şahinkaya, kongrenin yeni kurulacak devletin ekonomik modelinin oluşturulduğu, önemli bir kongre olduğunun altını çizdi. “Kongrede kararlaştırılan madde sayısı 291. Buruda şunun altını çizmek lazım: Ne Türkiye Cumhuriyeti devleti var ne de devleti kuran Cumhuriyet Halk Fırkası var. Bu 291 madde, Cumhuriyet Halk Fırkası’nı ve iktisadi programını oluşturacaktır” diyen Şahinkaya, şöyle devam etti: “Kongreyi ocu, bucu, şuncu olarak değerlendirmenin hiçbir manası yok. Kongre Türkiye’nin önündeki sorunların hemen her alanda tümünü resmetmiştir.”