Manisa'nın Soma ilçesinde, 13 Mayıs 2014'te meydana gelen maden kazasında, 301 madenci hayatını kaybetti. Faciadan sonra başlatılan adli süreçte, aralarında Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Genel Müdür Ramazan Doğru ile İşletme Müdürü Akın Çelik'in de aralarında bulunduğu 8 kişi tutuklandı. Hazırlanan iddianamede, tutuklu 8 kişi için, 'olası kastla öldürme' suçundan 301 kez 20-25 yıl, 'neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama' suçundan 162 kez 2-6 yıl hapis cezası istedi. Tutuksuz 38 sanık için de 'bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüyle birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma' suçundan 2-15 yıl hapisle cezalandırılmaları istendi. Ancak bu kişilerden, 25'inin cezalarının, kusur durumundan dolayı 3'te 1 oranında artırılması talep edildi. Bilikişi raporundaki suçlamalardan dolayı, Alp Gürkan, Hayri Kebapçılar, Mustafa Yiğit, Murat Bodur, Haluk Sevinç, hakkında 'bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermek'ten 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada karar verildi. Mahkeme heyeti, aralarında Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan'ın da bulunduğu tutuklu 5 sanık için 15 yıldan 22 yıl 6 aya kadar, 9 tutuksuz sanık için de 6 yıldan 10 yıla kadar hapis cezaları verdi. Şirketin patronu Alp Gürkan'ın da aralarında bulunduğu 37 sanık ise beraat etti.
Yargıtay 12'nci Ceza Dairesi, 'olası kastla insan öldürme' suçundan ceza alan Can Gürkan'ın da aralarında bulunduğu 4 sanığın 'bilinçli taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma' suçundan cezalandırılmalarını istedi. Bunun üzerine sanıklar yarın Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden hakim karşısına çıkacak.
'BAŞLADIĞI TARİHTEN 6 YIL SONRA TEKRAR DURUŞMAYA ÇIKACAĞIZ'
Manisa Barosu Başkanı Ali Arslan, "2014'te Soma'da gerçekleşen maden faciasında 301 işçimiz şehit oldu, 162 işçimiz yaralandı. Hukuki süreç başladı. Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırlamış olduğu iddianamede 2015'in 13 Nisan'ında Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde ilk duruşma gerçeklemişti. İlk duruşmanın başladığı tarihten 6 yıl sonra yine Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde duruşmaya çıkacağız. Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan dava 2018'de sona ermişti. Bu süreçte birçok sıkıntılar ile karşılaşılmıştı. 2017'in şubat ayında mahkeme savcıdan mütalaa istedi. Ancak, Cumhuriyet Savcılığı'nın mütalaayı hazırlamak için süre istemesinden bir süre sonra duruşmalar ertelenmiş 2018 yılı temmuz ayına kadar, mütalaa verilmemişti ve dava sonuçlanmamıştı. 2018 yılının temmuz ayında Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi kararının verdi, sonrasında istinaf yoluna gidildi. İzmir Bölge İdare Mahkemesi, kararı doğru bularak istinaf talebini reddetmişti. Sonrasında dosya Yargıtay'a taşındı. Yargıtay 12'nci ceza Dairesi'nin 2020 yılında vermiş olduğu bir kararla önce dosyada 'taksirle ve bilinçli taksirle ölüme sebep olmaktan' kaynaklı verilen cezaların doğru olmadığını 'olası kasıtlı ölmeye sebep olmaktan' yargılanmaları şeklinde bozuldu. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Yargıtay'ın bu kararına itiraz etti ve 5 ay sonra da Yargıtay'dan başka karar çıktı. Bu süreçte Yargıtay'ın 3 üyesi değişti. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı doğrultusunda Can Gürkan'ın, beraat eden iki mühendisin ve yönetici Haluk Evinç'in olası kasıtla değil, bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya sebebiyet vermekten yargılanmaları gerektiğini karar vererek, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi" dedi.
SEGBİS İLE SANIKLARIN BEYANLARI ALINACAK
Yarın ailelerle birlikte madende şehit olan işçilerin yakınları ve maden faciasında yaralananlarla duruşma salonunda olacaklarını söyleyen Arslan, şöyle devam etti:
"Yargıtay'ın bu bozması 4 sanıkla ile ilgili, diğer sanıkların kararı onandığı için onlarla ilgili herhangi bir işlem yapmak doğru değil. Yarın Can Gürkan, yönetim kurulu üyesi Haluk Evinç ve iki mühendisle ilgili bir yargılama söz konusu olacak. Dosyada yaptığımız incelemede sanıkların Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile ifadelerinin alınacağı yönünde karar ve talep var. Yarın SEGBİS yöntemi ile sanıkların beyanları alınacak. Müdahil avukatların ve sanık avukatların ifadeleri alındıktan sonra mahkeme dosya üzerinde karar aşamasına gelecek. Burada farklı gelişmeler de olabilir. Mahkeme öncelikle Yargıtay'ın bozma kararına uyup, uymama yönünde karar verecek. Bozmaya uyma kararı da verebilir, karara uymaya da bilir. Bu arada tabii ki müdahil avukatların talebi doğrultusunda heyetin reddi yönüne de gidilebilir. O zaman süreç farklı bir şekilde gidebilir. Mahkeme, Yargıtay gibi düşünürse 4 sanık hakkında bilinçli taksirle ölüme ve yaralama sebebiyet vermekten hüküm verebilir."