Kentteki seyyar esnafı ve sanatkarının sorunlarını çözmek amacıyla İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan "Geçici Süreli İzinlendirilen Seyyar Satış Faaliyetlerinin Düzenlenmesine İlişkin Yönetmelik Taslağı" seyyar esnafında tedirginlik yarattı. Büyükşehir Meclisi’nde AK Parti grubunun itirazları sonucunda Hukuk Komisyonu'na iade edilen taslak daha sonra Esnaf Komisyonu'na gönderildi. AK Parti Grup Başkan Vekili Özgür Hızal’ın, “Alsancak'ta en değerli yerleri vereceksiniz ve orada ürün satılacak ancak orada vergisini veren kirasını veren esnaf mağdur olacak. Bu İzmirlilere yardımcı olmak değildir, bu ticarete balta vurmaktır” sözlerini kınadıklarını açıklayan Evren Laçin şunları söyledi:
“SEÇİMDE KARŞILIĞINI ALIRLAR”
“AK Parti grubu bizim yaptığımız açıklamaları bir kez olsun okusaydı belediyeye işgaliyemizi; devletimize de vergimizi ödeyerek bu işi yapmak istediğimizi bilirlerdi. Kamunun yerlerini seyyar satıcılara verileceğini söyleyen Hızal, keşke sabit esnafın da kaldırımlardaki faaliyetleri için işgaliye ödediğini bilse. O açıdan bizim ile sabit esnaf arasında bir fark yok. Onlar da işgaliye ödüyor biz de işgaliye ödemek istiyoruz. Onlar da kamusal alanı kullanıyor biz de aynı şeyi istiyoruz. Başkaları aynı şeyi yapınca onlara ‘tamam’ ama biz isteyince ‘olmaz’ denilmesini anlamıyoruz. İzmir’de aileleriyle birlikte 1 milyonu geçen seyyar esnafa kim nasıl davranırsa seçimde misliyle karşılığını alır.
“CUMHURBAŞKANIYLA ÇELİŞMEMELİ”
Biz her şeye rağmen seyyar esnafına negatif ayrımcılık yapılmayacağına, sabit esnafa sağlanan olanakların seyyar esnafına da sağlanabileceğine inanmak istiyoruz. Cumhurbaşkanımızın hazırladığı genelgelerde bile seyyar esnafa destekler açıklanırken AK Parti grubunun belediye meclisindeki bu kararı Cumhurbaşkanlığı genelgesiyle çelişmemelidir. Kaldı ki, gezici esnaf olarak tabir edilen seyyar esnaf tanımı yasalarımızda da yer almaktadır. Örneğin Türk Ticaret Kanunu’nun 15’nci maddesi seyyar satıcıları ‘esnaf’ olarak tanımlamakta. Anayasa Mahkemesi’nin de 2016 yılındaki 106 sayılı kararı var. Buna göre ‘Sosyal hukuk devleti kişilerin huzur, refah ve mutluluk içinde yaşamalarını güvence altına alır. Çalışma hayatını geliştirip ekonomik önlemler alarak çalışanları korur; onların insan onuruna uygun hayat sürdürmelerini sağlar. Sosyal güvenlik hakkını yaşama geçirerek güçsüzleri güçlüler karşısında korur’. Çıkacak yönetmelik Anayasa Mahkemesi’nin bu kararına örnek teşkil etmelidir.
"HEM SEYYAR HEM SABİT ESNAFI BAĞLIYOR"
Belediye Kanunu, belediyelere sadece seyyarları men etmekten ibaret bir yetki vermiyor. Bu kanun şehrin ekonomisinin geliştirilmesi için gerekenlerin yapılmasını da belediyelere emrediyor. Hem seyyar hem de sabit esnafa yönelik olarak faaliyetlerini ruhsata bağlamak, düzenlemek, yürütülmesine dair kuralları ve koşulları Türk Ticaret Kanunu ile Vergi Kanunlarına uygun olarak izne bağlamak, ruhsatlandırmak, vergi ve harçları tahsil etmek bu kanunda yer alıyor. Belediye meclisinde kabul edilecek bu yönetmelik ile bizler de kayıt altına alınabilir, vergimizi verip sigortalı olarak güvenceye kavuşuruz. Ayrıca denetlenebilir, sağlıklı ve kent estetiğiyle uyumlu satış noktaları oluşturulur.
“GEVREK ARAÇLARI GİBİ”
Yapılacak uygulamanın tıpkı kentimizin belirle noktalarında sabit olarak çalışan gevrek satış arabalarını kapsayan kanun ve yönetmeliklere uygun olacağını düşünüyoruz. Bugüne kadar söz konusu gevrek araçlarına karşı bir girişimin olmaması bu proje için de olumludur. İnanıyorum ki, bu yönetmelik ile kentimiz daha da renklenecek ve işsiz sayımız da hızla azalacaktır. Meclis'ten çıkacak kararı da kentteki 250 bin seyyar esnafımızla yakından takip ediyoruz.”