Sağlık çalışanları, Bayraklı 20 No'lu Aile Sağlık Merkezi'nde rapor yazmadıkları gerekçesiyle tartaklanan meslektaşları Dr. Mahide Agara ve Dr. Alper Durmuş Sönmez ve Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde ise bir hemşirenin darbedilmesine tepki gösterdi. Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde buluşan sağlık çalışanları, talepleri bugüne kadar dinlenmediği gerekçesiyle ağızlarını siyah bantlarla kapattı. Sağlık çalışanları adına açıklama yapan Demokratik Sağlık Sen İzmir İl Başkanı Ahmet Doğruyol, sağlık çalışanının sıklıkla hasta ve hasta yakınları tarafından şiddete, küfüre, hakarete maruz kaldığını söyledi. Doğruyol, "Ülkemizin her bir köşesinde olduğu gibi ilimizde de, her gün onlarca sağlık çalışanımız; hasta, hasta yakınları ya da vatandaşların şiddetine maruz kalmaktadır. Maalesef son yıllarda uygulanan sağlık politikaları vatandaşlarımızla sağlık çalışanlarını karşı karşıya getirmiştir. Defalarca dile getirdiğimiz sağlıkta şiddet olayları son olarak İzmir'de yaşandı" dedi.
Bayraklı 20 No'lu Aile Sağlık Merkezi'nde rapor yazmadıkları gerekçesiyle iki doktorun şiddete maruz kaldığını hatırlatan Doğruyol, "İkinci olay ise Tepecik Eğitim Araştırma Hastanesi'nde gerçekleşmiştir. Dahiliye Yoğun Bakım Servisi'nde 72 yaşındaki bir hastanın hayatını kaybetmesi üzerine, yaklaşık 30-35 kişilik yakını, servis çalışanlarına yönelik saldırıda bulunmuştur. Bir hemşire arkadaşımız saldırganlar tarafından darp edilmiştir. Can güvenliklerinden endişe eden sağlık çalışanları, giriş kapılarının arkalarına masa, dolap gibi eşyalar koyarak kendilerini koruma endişesi içine düşmüşlerdir" diye konuştu.
'CEZALAR CAYDIRICI OLSUN'
Sağlık çalışanlarının sahipsiz kaldıklarını savunan Ahmet Doğruyol, "Öncelikle verilen ve verilecek cezaların caydırıcılığının olması gerekmektedir. Sağlık hizmeti veren çalışanların görevi başında olan bir devlet memuru olduğu unutulmamalıdır. Sağlık personeline bırakın şiddet uygulamayı, hakaret ve küfrün ağır cezaları olmalıdır. Sağlık personeline karşı işlenen suçların cezasının hiçbir şekilde paraya dönüştürülememesi sağlanmalıdır. Tehlike karşısında kullanılmak kaydıyla sağlık personeline biber gazı gibi ekipman verilmelidir. Gerekli vakalara zaman geçirmeden kolluk kuvveti sağlanmalıdır. Uygulanan sağlık politikaları siyasi endişelerden uzak, vitrine değil, hizmete yönelik olmalıdır" dedi.