Hacettepe Üniversitesi, Ankara Üniversitesi ile Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin de aralarında bulunduğu toplam 24 merkezde gönüllülerin katılımıyla koronavirüs aşısının Faz- 3 aşaması yapılıyor. İzmir'deki Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde ise çalışmalar, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği eğitim sorumlusu Prof. Dr. Şükran Köse öncülüğünde yürütülüyor. Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 14 Eylül 2020 itibariyle başlayan Faz- 3 aşamasının sürdüğü, çalışmaya katılan gönüllülerin 1 yıla kadar takiplerinin yapılacağı kaydedildi. Geliştirilen aşının deney hayvanlarında ya da insanlarda mikro dozlar halinde uygulanarak etkene verilen cevabın araştırıldığı ifade edildi. Aşının etkili doz sınırları, klinik etkinliği, biyolojik aktivitesi, yarar ve güvenilirliğinin araştırıldığı bildirildi.
Faz- 3 çalışmalarının esas amacının ürünün etkinliği ve yan etkilerin izlenmesi olduğunu kaydeden Prof. Dr. Şükran Köse, "Faz çalışmaları 0, 1, 2, 3, 4 aşamalarında olur. Faz- 0 aşamasında hayvanlara küçük dozlarda etken verilir. Faz- 1'de ise sağlıklı gönüllülerde, küçük bir grupta çalışılır. 40- 50 kişilik bir grupla yapılan çalışma, verdiğimiz etkenin güvenilirliği açısından önemli. Faz- 2'de ise hasta gönüllülerle çalışılır. Verdiğimiz aşının etkinliği araştırılır. Faz- 3'te ki biz bu aşamadayız. Yine sağlıklı gönüllülerde çalışılır. İlacın yan etkileri izlenir. Türkiye'de ilk kez bir aşının Faz- 3 çalışması yapılıyor bu açıdan çok önemli. Bu çalışmayı yapan hocalarımıza ve gönüllülerimize minnet duyuyorum. Çok önemli, çünkü öncülük yaptılar" dedi.
‘ETKİLİ OLDUĞUNU VE BİZİ KORUDUĞUNU GÖSTERİYOR’
Salgın döneminde acil kullanım gerektiği için Faz- 3 çalışması tamamlanmadan ara dönem sonuçlarının yayınlandığını söyleyen Prof. Dr. Şükran Köse, "Bakanlığımız tarafından bu durum basına bildirildi. Etkinliği belirlendikten sonra başta sağlık çalışanları olmak üzere halkımıza uygulanmaya başlandı. Faz çalışması bu nedenle önemli. Gönüllülerin de ne kadar önemli olduğu yine anlaşılıyor" dedi. CoronaVac'ın yüzde 83,5 ile etkili bir aşı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Şükran Köse, "O yüzden yaygın olarak halkımıza uygulanmaya başlandı. Bu yüzde, aşının ne kadar etkili olduğunu ve bizi koruduğunu gösteriyor. Ayrıca aşıyı olduktan sonra virüse yakalanırsak bile yüzde 100 hastalığı hafif geçireceğini de gösteriyor" diye konuştu.
İLK KEZ ERKEKLER ÖNE ÇIKTI
Sağlıklı kişiler de dahil herkesin aşı olması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Şükran Köse, "Herhangi bir hastalığı olan; şeker, kalp, kanserli kişiler ve diyaliz hastalarının da aşı olmasını özellikle tavsiye ediyorum" dedi. Aşının yan etkilerinden de bahseden Prof. Dr. Şükran Köse, "Hafif yan etkileri var. Bunlar yorgunluk, baş ağrısı, halsizlik ya da aşı yapılan yerde ağrı. Bunları yan etkileri tüm aşılarda görebiliyoruz. Tepecik Eğitim Araştırma Hastanesi'ndeki merkezimizde yaptığımız çalışmada, 630'a yakın gönüllümüz bulunuyor. Burada fark ettiğimiz bir konu var. Gelen gönüllülerin çoğu erkek. Ben 38 yıllık hekimim. Bu tür çalışmalarda daha çok kadınlar olur, ancak burada erkek gönüllülerimiz fazla. Ancak bunun nedenini açıklayamayız. Merkezimize en çok gelen yaş grubu ise 40 ila 50 arasıdır" ifadelerini kullandı.