SONKALEİZMİR-Gazeteciler Sercan Avcı, Mustafa Akbaş ve Onur Çakır Bir TV’de yayınlanan Politika Durağı programında siyaset gündemini masaya yatırdı. CHP’de Özgür Özel’in genel başkan seçildiği ve 13 yıllık Kemal Kılıçdaroğlu döneminin kapandığı tarihi kurultayın tüm detaylarının konuşulduğu programda 3 deneyimli gazeteciden çarpıcı değerlendirmeler geldi.
"BENCE TERS TEPTİ”
Programda perde tarihi kurultayın atmosferiyle açılırken, ‘salon’u değerlendiren Gazeteci Mustafa Akbaş, “İlk dakikasından itibaren enteresan bir kongreydi. Salonda ilk öğrendiğimiz bilgi bazı partililerin gece geç saatlerde korsan olarak içeri sokulma hadisesiydi. Salondaki ağırlığın 6’da 4’ü Kemal Kılıçdaroğlu lehineydi. Kurulan platformlarda sürekli Kılıçdaroğlu’nun videoları döndü. Kongre de zaten bir Kılıçdaroğlu klibiyle başladı. ‘Bu delegeye nasıl yansıdı?’ derseniz, bence ters tepti. Demek ki bir eksik varmış, böyle kapatılmaya çalışıyor diye algılanır ve öyle de algılandı zaten…” diye konuştu.
“ÖZEL’İ DESTEĞE GELENLERİNİ TEBRİK EDİYORUM”
Gazeteci Onur Çakır da, “Özgür Özel için salona gelen partilileri tek tek tebrik ediyorum, saatlerce orayı terk etmediler, düşmanca bir tavır sergilemediler ama aynı saygıyı gördüklerini düşünmüyorum. Kemal Kılıçdaroğlu açılış konuşmasında ‘hançer’ çıkışlarının olduğu bölümde delegelerin bir çoğu ayağa kalkarak alkışladı. Biz de bu tabloyu ve salondaki üstünlüğü görünce ‘Kemal Kılıçdaroğlu bu işi bitirdi’ dedik. Orada böyle bir algı oldu” dedi.
“BİR STANDART GETİRİLMELİ”
Gazeteci Sercan Avcı da, “Gerginlik çıkmamasının en büyük etkenlerinden birinin Divan Başkanı Ekrem İmamoğlu olduğunu söylemek lazım… Bir de Parti Meclisi seçimi günündeki salonun keşmekeşliği beni rahatsız etti açıkçası… Bu adayların tanıtımlarına, stantlarına bir standart getirilmeli diye düşünüyorum. Çok adil bir yarış olmuyor” ifadelerini kullandı.
“ÖZEL’İN KONUŞMASININ O BÖLÜMÜ DELEGEYİ ETKİLEDİ”
Kurultayda çok sonuç kadar ses getiren konuşmalar da programda masaya yatırılırken, Gazeteci Çakır, “Bence adaylar için kongre performansları çok etkili. Kemal Kılıçdaroğlu’nun ilk konuşmasında ‘Aldı’ dedik, Özgür Özel’in konuşması yorucuydu ama özellikle ‘Kalkın ayağa’ ile başlayan son bölüm bence delegeyi etkiledi” diye konuştu.
“KENDİNİ TARTIŞTIRACAK BİR ÇIKIŞTI VE SALONDA ÇOK YALNIZDI”
Gazeteci Akbaş ise, “Kemal Kılıçdaroğlu Özgür Özel’den bir fazla konuşma yaptı aslında… ‘Hançer’ konusuna gelirsek, varsa böyle bir hançer neyi kastediyorsun? Bir şeyleri sıralayıp arkasından değişimcilere bağlıyor, ‘Onları mı kastediyor?’ diyorsun, sonra Meral Akşener’e bağlıyor, ‘Onu mu kastediyor?’ diyorsun. Herhalde ikisini de kastetmiştir. Bu kendini tartıştıracak bir çıkıştı. Örsan Öymen mesela tek cümleyle bitirdi: Daha önceki 12 seçimde de hançerlendiniz? Ayrıca Kemal Kılıçdaroğlu salonda çok yalnızdı. Güçlü kurmayları yoktu. Bunu da kendi tercih etti. En yakınındaki insanlar bile delegeye etki edecek konuşmalar bile yapamadılar” açıklamasını yaptı.
KILIÇDAROĞLU’NUN ANA EKSİLERİ: EKİP VE SÖYLEM
Sözü bu noktadan alan Gazeteci Avcı ise, “Kemal Kılıçdaroğlu bunu kendi hazırlamadı mı? MYK’sını kendi oluşturdu ve bu ekibin bir siyasi ağırlığı olmadığını süreç içerisinde gördük. Kurultaya artı bir oy getirdi mi? Bu bile soru işareti. Daha önceki güçlü isimler Ekrem İmamoğlu ve Özgür Özel’in yanındaydı. Ayrıca Kılıçdaroğlu’nun delegasyon noktasında yanlış bilgilendirdiği bilgisi de geliyor kulağımıza… İşte bu da o MYK’nın zayıflığından kaynaklı birazdı” dedi.
Çakır’dan da, “Kemal Kılıçdaroğlu kurultay salona eşiyle, Özgür Özel ise il başkanları ve delegelerle girdi. Kılıçdaroğlu seçimi çantada keklik gördü. Neden böyle diyorum? Doğru düzgün bir çalışma yok, delegeyle temas yok. Birisi şu yorumu yaptı, katılıyorum: Gürsel Erol’u örgütlerden sorumlu genel başkan yardımcısı yapsaydı Kılıçdaroğlu seçimi kazanırdı” yorumu geldi.
Değerlendirmelerine devam eden Akbaş, “Kemal Kılıçdaroğlu salona Devrim Marşı uyarlamasıyla girdi, konuşmasında hançer vurguları yaptı. Şimdi sana partiyi sağa çektiğine yönelik bir eleştiri var ve ciddiye almıyorsun. Ama o marşla giriyorsan demek ki dikkate alıyorsun ve inandırıcı olmuyorsun” mesajlarını verdi. Akbaş ayrıca şunları kaydetti: Toplumda bir değişim talebi vardı. ‘Ben Kemal Kılıçdaroğlu devam ederse sandığa gitmeyeceğim’ diyen çok insan vardı. Ben bir noktadan sonra ‘Sen de mi?’ demeye başladım. Değişimciler de bu rüzgarı yakaladı. Tek başına bununla da alakalı değil tabi ki… Diğer taraftan İmamoğlu’nun etkisi çok büyüktü, hakikaten siyaset uzmanı, seçim kazanmayı çok iyi bilen biri… Öyle bir uzman ki bir seçimi 2 kere bile kazanabiliyor.
Avcı da, “Kemal Kılıçdaroğlu açısından ‘güvenli liman’ için tarih verememesi ve bu ‘devretme’ meselesi de olumsuz etkilerden oldu bence süreçte” eklemesi geldi.
3 gazeteci ayrıca salonda konuşma yapan değişimcilerin delegeyi etkileme konusunda daha başarılı olduklarının altını da çizdi.
Programda kurultay sonrası ortaya atılan Özgür Özel ile Ekrem İmamoğlu arasından olası ‘güç savaşı’ iddialarını değerlendiren Çakır, “Ben kısa vadede böyle bir sorun yaşanacağını sanmıyorum. Kardeşlik hukukundan bahsediyorlar. Ama uzun vadede bence Özgür Özel bazı şeylerden rahatsızlık duyabilir. Eğer bir kriz yaşanırsa o da ekipler arasında olur” dedi.
“SEÇMENE ETKİSİ ÖNEMLİ OLUR”
‘Değişim seçmene nasıl yansır?’ sorusuna yanıt veren Akbaş, “Her halükarda olumlu yansır. Çünkü toplumun büyük bir kesimi sandığa gitmemeyi bile kafasında tartıyordu. Şimdi CHP bu değişimle en azından bu tehlikeyi bertaraf etme şansına sahip. Ama atılacak adımlar da çok önemli. Parti Meclisi sonrası belli olacak MYK çok önemli, yeni dönemde yapılacak siyaset biçimi çok önemli, demokratik bir tüzük ortaya konması çok önemli…” dedi.
Çakır, “Bence bu değişim AK Parti’de moralleri bozmuştur. Özellikle İzmir ve Ege bölgesinde. Egeli bir Genel Başkan ister istemez bölgede bir rüzgar estirecektir” diye konuştu.
“ŞİDDETLE KARŞI OLANLARLA HESAPLAŞILIR”
Yeni dönem için de değerlendirmelerde bulunan Çakır, “Özgür Özel’in tüm mesajları kapsayıcı… İntikamla hareket etmeyeceğini, kendisini destekleyenlerin ödüllendirilmeyeceğini, desteklemeyenlerin ise cezalandırılmayacağını ifade etti. Kendisi böyle bir şeye girer mi bilmiyorum ama ekipleri cadı avına çıkacaktır. Özgür Özel’e aşırı karşı olanlara karşı bir hesaplaşmaya girilecektir. Kemal Kılıçdaroğlu kazansaydı O ve ekibi için de aynı şeyi söyleyecektim. Herkesçe başarılı görülen ve kurultayda Kılıçdaroğlu’nu destekleyen bir belediye başkanı değişirse ‘İntikam alındı’ denilecektir” ifadelerini kullandı.
“BU KADAR SERT TAVIR KOYUYORSAN ELİNİ SIKMAK İÇİN ÜZERİNDEN ATLAMAYACAKSIN”
‘Özel’ karşılamaya değinen Akbaş, “Aşırı kalabalıktı ve işin tuhaf tarafı İzmir İl Kongresi’nde tepki gördü Özgür Özel, bir Egeli olarak 55 imzadan rahatsızdı, İzmir ziyaretinde beklediği desteği göremedi ama havalimanında değişimcileri kıyasıya eleştiren başkanlar, il yöneticileri falan tek yürekti. Kastettiğim şey şu bu kadar sert tavır koymayacaksın, koyduğunda da havalimanında elini sıkmak için insanların üzerinden atlamayacaksın. Riyakarlığın dibine vurdular. Orada bir başka detay da Karşıyaka taraftarlarıydı. Cemil Tugay orada bir mesaj verdi” değerlendirmesinde bulundu.
Avcı ise, “Sandık sonucu belli olasıya kadar Kılıçdaroğlu’nun odasına girip çıkan, sürekli etrafında dolaşan belediye başkanlarından bazılarını seçim sonrası resmen Özel’in en yakınındaymış gibi gördüm” eklemesini yaptı.
KURULTAYIN İZMİR YANSIMALARI…
CHP’de ‘değişim’ kurultayını İzmir cephesinden değerlendiren Çakır, “İzmir kongresini ilk yapan il oldu ve tüm parti kamuoyuna ‘İzmir Lideri’nin arkasında’ mesajını verdi. İlk imzalar açıldığında Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay güçlü bir cesaret göstererek Özgür Özel’i desteklediğini açıklayan ilk isim oldu. Daha sonra 55 imza açıklaması geldi. Sonra bu 55 imzadan 15 fire olabileceği haberleri çıktı. İzmir’de kurultay delegasyonunu yapan isimler bu iddialara gülüp geçtiler. Oysa ki değişimin öncülüğünü yapan isimler, Özel ekibi nasıl başka illerde bire bir markaj yaptıysa, İzmir’de de başta İzmir Milletvekili Deniz Yücel ve Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay olmak üzere tavrını daha sonrada değiştiren İzmir Milletvekili Ednan Arslan arka kapı siyasetiyle, bire bir markajla delegeleri etkilemeye başladılar. Bugün çok önemli bir isimle konuştum, şunu söyledi: Biz Kemal Bey’e imza verdik ama hep Özgür Bey’le yol yürüdük. Renk vermemiz gerekiyordu çünkü eğer renk verilseydi daha çok baskı olacaktı. Sandıkta 3 imza 15, 20 oldu” diye konuştu.
FOTOĞRAF İSTENMESİ YANLIŞ, 2 TUR TAVRI DOĞRU
Salon için de bir parantez açan Avcı, “Birinci tur oylamada İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’nun fotoğraf istediğini biliyoruz. Fotoğraf atanlar var, atmayanlar var ve istenmeyenler var. Bu bence kurultaya yakışmayacak bir uygulama. Ama takdir ettiğim bir durum da var. Seçim ikinci tura kaldığı zaman İl Başkanı ve Büyükşehir Belediye Başkanı tavrını değiştirmiyor. Aslanoğlu ve Soyer delegelere seçim sonunda, ‘Biz taraf olduk ve bir seçim kaybettik ama salondan ayrılmıyoruz, oyumuza sahip çıkıyoruz, İzmirlilere de oy atıyoruz’ mesajını veriyorlar. Zaten İzmir sandıklarından değişimci Murat Bakan ve Deniz Yücel’e iyi oy çıktı” ifadelerini kullandı.
Avcı, “İzmir cephesinde kaybedenler hanesine İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’i, İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’nu, İzmir Milletvekilleri Rıfat Nalbantoğlu ve Mahir Polat’ı, Bayraklı Belediye Başkan Serdar Sandal’ı ve İZBETON Genel Müdürü Heval Savaş Kaya’yı yazabiliyoruz. Sürecin en başından bu yana ‘Kılıçdaroğlu’ dediler, delegeyi de bu yönde yönlendirdiler” dedi.
“ŞU ANKİ KESKİN YORUMLARI YARATAN SÜREÇTEKİ TAVIRLAR”
Akbaş da, “İzmir özelinde Özgür Özel’in yoğurt yiyişine bakmak gerekiyor. Birleştirici şekilde mi götürecek yoksa bu süreçte yapılan hamleler kara deftere işlendi mi çok bilmiyorum. Bir kere şunu yapmaya çalışacakları net, Özgür Özel ile Ekrem İmamoğlu’nun senkronize bir şekilde yürümesini sağlayacaklar. Bu MYK’ya da yansıyacak. Bunlara odaklanmış durumdalar şuan bence. Ama 1.5 ay içinde İzmir ve ilçeler için nasıl bir tavır izleneceğini göreceğiz. Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer hakkında şuan yapılan keskin yorumları yaratan sürece bakmak lazım. Nasıl? ‘Kemal Kılıçdaroğlu devam ederse Tunç Soyer yüzde yüz aday, Heval Savaş Kaya Konak Belediye Başkan Adayı vs…’ diye bir algı oluşturdular İzmir’de… Şimdi sen bunu böyle yaparsan lider değişince de elbette birileri de Tunç Soyer’in karşısında 5-6 tane isim sayar” diye konuştu.
“MYK’YA SEÇİLECEK İSİM ÇOK ÖNEMLİ”
‘Kurultay sonrası Tunç Soyer’ başlığında bir kez daha söz alan Avcı, “Büyükşehir belediye başkanları çok kolay vazgeçilebilecek isimler değil. Avrupa Konseyi Bölgeler Meclis Başkanlığı gibi bir göreve gelmiş bir ismi de öyle kurultay kaybetti diye çok kolay harcayamazsınız. Bendeki bilgi Tunç Soyer’in yakın çevresine adaylığıyla ilgili bir sıkıntı görmediğini söylediği yönünde… Bu arada cumartesi günü belli olacak MYK da çok önemli. İzmir’den Murat Bakan ve Deniz Yücel isimleri geçiyor. Murat Bakan kurultaydan önce ve sonra ‘Soyer devam etmeli’ diyen bir isim ama Deniz Yücel de Soyer’in bir daha aday gösterilmemesi için elinden geleni yapacaktır. Murat Bakan’ın MYK’ya girmesi başka bir şey doğurur, Deniz Yücel girerse başka bir şey doğurur” dedi.
“SOYER’İN ARTIK ENGELLERİ AŞMASI LAZIM”
Çakır ise, “Kurultay öncesinde ‘Kemal Kılıçdaroğlu kazansaydı Tunç Soyer İzmir Büyükşehir adayıydı bence. Özgür Özel seçilirse de Tunç Soyer başta olmak üzere Karşıyaka, Gaziemir, Güzelbahçe belediye başkanları hariç diğerlerinin hepsinin yanlarına bir soru işareti koyarım’ dedim. Hala da aynı fikirdeyim. Tunç Soyer’e karşı çok büyük bir defans yapacak bir grup şuanda geçmiş durumda. Bundan sonra işinin adaylık anlamında değil siyaseten çok zor olduğunu düşünüyorum. Adaylık için bir sürü engeli tek tek aşması gerekecektir. Tunç Soyer taraf oldu ve kaybetti. Ve hemen isimler de uçuşmaya başladı, bu da çok doğal. İsim konuşulacaksa ben de birkaç isim sayayım. Bir numaraya Abdül Batur’u, ikiye Cemil Tugay’ı, üç numaraya da Halil Arda’yı koyarım Büyükşehir için adı geçenler arasında… Buğra Gökçe ismi Özgür Özel’in adaylığı döneminden beri konuşuluyor. Filiz Ceritoğlu Sengel Özgür Özel’i İzmir ziyaretinde ağırlayan başkan… Ve takibi Murat Bakan…” yorumunda bulundu.
“BÖYLE BİR STRATEJİ OLAMAZ”
Akbaş da, “Tunç Soyer için yapılan yorumlardaki gibi, ‘Kemal Kılıçdaroğlu kazansaydı kesindi, Özgür Özel kazandı, şansı kalmadı’… Böyle bir strateji olamaz. Böyle bir oyun kurma şekli olamaz. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı milyon tane projenin içinde, belediyenin işleri arasında tutup da CHP siyasetinin, kongrelerin mutfağına giremez. Ama bir politika ekibi var. Dolayısıyla bunların bu kadar basit bir strateji kurması… Bunu çok farklı türde yapabilirlerdi ama bugün gelinen noktada yeri çok garanti görülen Tunç Soyer’in yanına 4-5 isim daha koyulup öyle konuşuluyor. Bu bence Tunç Soyer’in etrafındaki politika ekibini iyi bir süzgeçten geçirmesi gerektiğini gösteriyor. Başta Heval Savaş Kaya, Rıfat Nalbantoğlu, Mahir Polat hatta ve hatta İl Başkan Şenol Aslanoğlu… Çünkü bu strateji strateji değildi” değerlendirmesini yaptı.