Mustafa AKBAŞ/SONKALE (ÖZEL)- İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin "kentte refahı büyütme ve adil paylaştırma" hedefi doğrultusunda geçen ay Kadifekale'de açılan Pagos Üretici Pazarı, üreticiyi tüketiciyle buluşturma misyonunun yanı sıra kırsaldaki kadın üreticiler ve kooperatifler için de bir kutup yıldızı oldu. Kadifekale'den 90 kadın üretici, İzmir genelinden 24 tarımsal kalkınma kooperatifi ve 2 üretici kadın kooperatifinin yer aldığı Pagos Üretici Pazarı, henüz 1 aylık kısa bir sürede çekim merkezi haline geldi. Tarımsal Kalkınma ve Diğer Tarımsal Amaçlı Kooperatifler Birliği (Köy-Koop) Yönetim Kurulu Başkanı Neptün Soyer, İzmir'in tarımsal kalkınma hedefinde simgesel bir anlam ifade eden Pagos'u ve kooperatifçiliği SONKALE'ye değerlendirdi.
1 AYLIK AMA GİDİŞAT ÇOK GÜZEL
Başkan Neptün Soyer, Pagos'un hem üreticiye hem de tüketiciye sağladığı katkının yanı sıra çok önemli de bir sosyal görevi yerine getirdiğini vurgularken, "İzmir Büyükşehir Belediyesi ortak akılla hareket edip böylesine kıymetli bir projeyi hayata geçirdi. Kendilerine koydukları mevcut stratejiyle bu işi beslediler. Ortaya Pagos gibi bir yapı çıktı. Pagos sadece üretici ile tüketicinin buluştuğu bir pazar değil, sosyal anlamda da insanların beslendiği önemli bir merkez olma yolunda. Şimdiden, İzmirlinin nefes alacağı, ruhunu dinlendirdiği bir yer oldu. Çocukların, kadınların, ailelerin bir arada güzel zaman geçirdiği bir mekan haline geldi. Ama bu tür yerler için 1 ay gösterge değildir. 1 yılı görmek lazım. Gidişat çok güzel, belediyenin destekleyici tavrı da çok iyi" diye konuştu.
ÜRETİCİYİ YÜREKLENDİRMEK GEREK
Hedeflerinin İzmir'in tarımsal kalkınma hamlesine katkı koymak ve ekmeği büyütmek olduğunu belirten Neptün Soyer, "Bu noktada yerel yönetimlerin desteği çok önemli. Üreticilerimizi desteklememiz gerekiyor. Çok başarılı bir Tire Süt örneği var ortada. İzmir Büyükşehir, 10 yıldır bu bölgedeki üretici birliklerinin sütlerini alıp destekliyor. Bu dönemde desteğin daha da artacağı açıklandı. Küçük Menderes'te olduğu gibi Bakırçay'da da büyük kooperatif markalarının oluşması lazım. Bu bölgelerdeki üreticileri yüreklendirmek lazım. İzmir Büyükşehir'in üretici birliklerinden süt, peynir, yoğurt, bal alması bu anlamda çok kıymetli. Çünkü küçük üretici bu ülkeyi ayağa kaldırır. Yeter ki onları destekleyelim" dedi.
YERELDE ÜRETİLENİ YERELDE TÜKETMEK EN DOĞRU MODEL
Soyer, kurum kuruluş ve belediyelerin alımlarını üretici birliklerinden yapmasının önemine dikket çekerken, "Yerelde üretileni yerelde tüketmek en doğru model. Bunun da kooperatifler aracılığıyla yapılması kadar doğal bir şey yok. Bakanlık da bu konuda bize yetkiyi vermiş. Kooperatifler vergilerini veriyor, denetimlerini en ince ayrıntısına kadar yaptırıyor. Her şeyden önemlisi, kooperatifler sadece bir aileye yahut bir kişiye ait değil. 100 ortaklı, 1000 ortaklı, tüm üreticilerin bir araya gelerek oluşturdukları yapılardır. Dolayısıyla kooperatifleri desteklemek o bölgedeki binlerce, onbinlerce üretici aileyi desteklemektir" diye konuştu.