Kaza 12 Nisan 2020 tarihinde Urla Sanayi Sitesi yolunda meydana geldi. Esat Mert Akay'ın kullandığı 35 AKD 076 plakalı otomobil, yolun karşısına geçmeye çalışan, 2 çocuk babası, nakliyeci Serhat Varol'a çarptı. Kaza bir iş yerinin güvenlik kamerasına yansırken, Varol, kaldırıldığı Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi'nde 10 gün sonra hayatını kaybetti. Kazanın ardından gözaltına alınan otomobil sürücüsü Akay, ifadesinin ardından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Soruşturmanın ardından otomobil sürücüsü Akay hakkında, 'Taksirle ölüme neden olmak' suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Davanın karar duruşması, Urla 2'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde geçen hafta görüldü. Duruşmaya sanık Esat Mert Akay, avukatı Aydoğan Hepdemirgil, ölen Serhat Varol'un annesi Serpil ve babası Ali Kemal Varol ile avukatları Seyit Ahmet Akyüz ve ölen Serhat Varol'un eski eşinin avukatı Çağlar Güler katıldı.
BERAATİNİ İSTEDİ
Duruşmada hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen sanık Esat Mert Akay, "Yol çok karanlıktı. Işıklandırma yoktu. Hızım 60-70 kilometre civarındaydı. Yolun solundan seyir halindeyken, aynı tarafta bir karartı gördüm. Hemen frene bastım. Direksiyonu kırdım. O sırada şahıs da benim önüme doğru, çapraz bir şekilde arkası dönük bir vaziyette ilerliyordu. Işıklandırma olmadığı için kendisini hiç fark etmedim. Bu şekilde kaza gerçekleşti. Araçtan inip yardıma gittim. Benim bir suçum yok. Beraatime karar verilsin. Ceza verilmesi durumunda ise hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı uygulansın" dedi.
SAVCI MÜTALAASINI AÇIKLADI
Akay'ın ifadesinin ardından savcı mütalaasını açıkladı. Savcı, olay tarihinde sanık Akay'ın kullandığı 35 AKD 076 plaka otomobille Kuşçular'dan hastane istikametine doğru Ahmet Besim Uysal Caddesi'nde giderken yolun karşısına geçmeye çalışan yaya Serhat Varol'a aracının sol ön far motor kaputu ve ön cam kısımları ile çarptığına dikkati çekti. Savcı mütalaasında, sanık Akay'ın Adli Tıp raporu ile mahal şartlarının üstünde bir hızla seyretmemesi, karşıdan karşıya geçiş yapan yayaya karşı zamanında etkili tedbir alması gerekirken bu hususlara uymadığı anlaşıldığını da vurguladı. Mütalaada, Akay'ın dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davranarak tali kusurlu olarak 'taksirle ölüme neden olma' suçunu işlediğinin sabit olduğu da belirtip, yargılamanın buna göre yapılmasını talep etti.
ANNE VE BABASI ŞİKAYETÇİ OLDU
Kazada ölen Varol'un annesi Serpil ve babası Ali Kemal Varol da sanıktan şikayetçi olduklarını belirtip, cezalandırılmasını istedi. Ailenin avukatı Seyit Ahmet Akyüz mütalaayı kabul ettiklerini belirtip, "Alınan tanık beyanlarından anlaşılacağı üzere şehir içinde hız sınırının üzerinde seyir halinde iken kaza gerçekleşmiş olup burada sanığın eylemi bilinçli taksir kapsamında değerlendirilmelidir. Açıklanan nedenlerle üst hadden cezalandırılmasına karar verilmesini talep ederiz" dedi.
Serhat Varol'un eski eşinin avukatı Çağlar Güler de mütalaayı kabul ettiklerini ve sanık Akay'ın en üst sınırdan cezalandırılmasını istedi.
Sanık Esat Mert Akay ise mütalaadaki aleyhine olan hususları kabul etmediğini belirtip, beraatini talep etti.
HÜKMÜN AÇIKLANMASI GERİ BIRAKILDI
Kararını açıklayan hakim, Esat Mert Akay'a, 'taksirle ölüme neden olma' suçundan alt sınırdan önce 2 yıl hapis cezası verdi. Hakim, sanığın geleceği üzerindeki olası etkileri dikkate alarak takdiri indirimle cezayı 1 yıl 8 aya düşürüp, ehliyetine 1 yıl sürüyle el konulmasına karar verdi. Hakim ayrıca sanık Akay'ın kişilik özellikleri itibarıyla yeniden suç işlemeyeceği konusunda olumlu kanaat oluşması ve suçun işlenmesi ile meydana gelen giderilebilecek somut bir zararın bulunmaması nedeniyle de verdiği 1 yıl 8 ay hapis cezasının hükmünün açıklanmasını geri bıraktı.
'KARARA İTİRAZ EDECEĞİZ'
Ölen Serhat Varol'un annesi Serpil Varol, duruşmanın ardından karara tepki gösterip, "Oğlum toprakta çürüyor, sanık ise evinde rahat uyuyor. Elini kolunu sallayarak sokaklarda dolaşıyor. Böyle karar verilmemesi gerekirdi. Avukatımız buna itiraz edecek. Ben her gün oğlumun mezarına gidip dua ediyorum" dedi. Varol ailesinin avukatı Ahmet Seyit Akyüz, karara İzmir Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi'nde itiraz edeceklerini söyledi.