SONKALEİZMİR-İzmir Büyükşehir Belediyesi ekipleri, Mordoğan Ayıbalığı Koyu'ndaki kaçak demir iskelenin yıkımına başladı. Daha önce 22 Temmuz 2024 tarihinde Mordoğan Ayıbalığı Mevkiine gelen İzmir Büyükşehir Belediyesi ilgili birimlerince kaçak iskele yıkımı gerçekleştirilememişti. İzmir Belediyesi Zabıta, İtfaiye, Yapı Kontrol, Fen İşleri Yıkım Şubesi ve Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü ekipleri Mordoğan Ayıbalığı’ndaki eski adıyla “SealBeach” yeni adıyla “ForYou 35” işletmesine girememişlerdi. İşletme, yıkım emrine karşın, özel mülk olduğu gerekçesiyle direnç göstererek ekiplerin karadan iskeleye ulaşımını engellemiş, denizden ulaşmak isteyen yıkım ekibi de karaya çıkartılmamıştı.
KARARLILIK MESAJI VERİLMİŞTİ
23 Temmuz 2024 tarihinde İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin konuya ilişkin basına yaptığı açıklamada; “..Mordoğan Ayıbalığı’nda Akdeniz Foklarının yaşam ve üreme alanına izinsiz olarak kurulan demir iskelenin kaldırılmasına yönelik yasal ve idari süreç İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından üstlenilmiştir. Mordoğan Ayıbalığı’ndaki işletme, 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanununun 7/c maddesi, 775 sayılı kanunun 18. Maddesinin yıkıma yönelik iş ve işlemlerin uygulanmasını engellemiştir. Görevini yapma çabasındaki kamu personelini tehdit ve fiziki müdahale yoluyla engellemeye çalışan kişiler hakkında da gerekli yasal girişimler başlatılacaktır. Yasayla tanımlanan görevin ifası için gerekli adımlar atılacak, doğayı tahrip ederek kaçak olarak inşa edilmiş demir iskelenin yıkım süreci kararlılık içinde tamamlanacaktır..” denilmişti.
BU KEZ DİRENÇ GÖSTERİLMEDİ
2 Ağustos 2024 günü bu sabah, Mordoğan Ayıbalığı’ndakiForYou 35 işletmesine 2.kez yıkım için gelen İzmir Büyükşehir Belediyesi ekipleri bir dirençle karşılaşmadı. Karaburun yerel Fok Komitesi ve SAD-AFAG’dan da gözlemcilerin yerinde yaptığı gözlemlerle İşletme tarafından kaçak iskelenin söküm işlemlerine başlandığı görüldü. Büyükşehir Zabıta,Yapı Kontrol, Fen İşleri Yıkım Şubesi elemanlarının, Jandarma ve Sahil Güvenlik Botu’nun da hazır bulunduğu Ayıbalığı’nda iskele söküm işlemi devam ediyor. Bir yılı aşkın süren sorunu aktaran resmi yazışmalarla kurumların sorumluk almaması nedeniyle kaçak iskelenin yıkım işleminin turizm sezonuna denk gelmesi ve 22 Temmuz2024’de ilk yıkım girişiminde yaşananlar sonrası, işletmenin kaçak iskeleninsöküm işlemini üstlendiği görüldü.
2023 Haziran başından bugüne başta görev ve yetkisi olduğu halde Karaburun Belediyesi’nin yıkımı gerçekleştirmemesi ve devamında kurumlar arası yetki tartışmasına giren Mordoğan Ayıbalığı’ndaki kaçak iskele, Karaburun Özel Çevre Koruma Bölgesi sınırları (ÖÇKB) içinde.
Konuya ilişkin Sualtı Araştırmaları Derneği-Akdeniz Foku Araştırma Grubu (SAD-AFAG) ve Karaburun Yerel Fok Komitesi tarafından yapılan ortak açıklamada;
“...Karaburun-Ildır Körfezi Özel Çevre Koruma Bölgesi sınırları içinde, 1/25000 Ölçekli Nazım İmar Planı Plan Hükümlerinde Akdeniz Foku ve yaşam alanlarına ilişkin plan notları da olan Mordoğan Ayıbalığı Mevkii, Dünya Doğayı Koruma Birliği (IUCN) tarafından tescil edildiği üzere dünya çapında nesli tehlike altında olan Akdeniz foklarının ülkemizdeki nadir yavrulama ve yaşam alanları arasında. 1960 ve 70 li yıllarda yapılan yanlışlarla ülkemizKaradeniz kıyılarında Akdeniz fokunu kaybetti ve kalan foklar sadece Ege ve Akdeniz kıyılarımızda parçalı küçük popülasyonlarla yaşam savaşı veriyor. Akdeniz Fokları kayalık alanlardaki mağaraların içinde iki yılda bir yavru doğruyor ve hem insan baskısı hem de doğanın sert koşullarına karşı neslini sürdürmeye çalışıyor. 4,5 ay boyunca mağaralarda yavrusunu emziren Akdeniz Fokları daha sonra mağara dışında yüzmeyi öğretiyor. Akdeniz Foklarının son sığınakları olan bu mağaralar ve çevresindeki karasal ve denizel alanlar özellikle korunması gereken alanlar. Habitatın yani doğal kıyıların korunması tür açısından en önemli başlık olarak karşımızdadır. Bu nedenle mağara önü, üstü ve çevre alanının korumadaki önemi büyük. Yerel yöneticilerin ve bu alanlardan yararlanan işletmelerin korumada duyarlı davranması öncelikli olmalı. Zira nesli tehlike altında olan canlıların yaşam alanları ile birlikte korunması hem ulusal mevzuatımız hem de taraf olunan uluslararası sözleşmelerde taahhüt altındadır..” denildi.