GÜNCEL POLİTİKA YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ SPOR MAGAZİN RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
8 Ekim 2024 Salı 13:01

Mahmut Özgener: 2032 Avrupa Şampiyonası'nda İzmir de olmalı''

İzmir Spor Zirvesi'nin açılış konuşmasını yapan İzmir Ticaret Odası Başkanı Mahmut Özgener, Türkiye'nin 2032 Avrupa Futbol Şampiyonası'nı İtalya ile birlikte düzenleyeceğini anımsatarak, "Ülkemiz adına büyük bir mutluluk duyarken, ev sahibi kentler arasına İzmir’in de olması gerektiğinin altını çizmek istiyorum. Tarihi ve kültürel mirası, Ege ve Akdeniz coğrafyasının buluşma noktası olması ve lojistik ağıyla İzmir’in “altın” değeri taşıyor" dedi. 

SONKALEİZMİR-İzmir Ticaret Odası Başkanı Mahmut Özgener, İzmir Büyükşehir Belediyesi ile birlikte düzenledikleri ve spor dünyasının önemli isimlerinin bir araya geldiği İzmir Spor Zirvesi'nde 2032 Avrupa Futbol Şampiyonası için çağrıda bulundu. Organizasyonu Türkiye ile İtalya'nın birlikte ev sahipliği yapacağını anımsatan Özgener, "Ev sahibi kentler arasına İzmir’in de olması gerektiğinin altını çizmek istiyorum" dedi. 

"BİR VİZYON BULUŞMASI..."

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay'a teşekkür ederek konuşmasına başlayan Mahmut Özgener şunları kaydetti:

"Güzel İzmirimizde ilkini gerçekleştirmek için bir araya geldiğimiz zirvemiz, yalnızca sporun geleceğini şekillendirmekle kalmayacak; aynı zamanda Türkiye’nin spor kültürünü konuşmak, tartışmak, geliştirmek ve daha ileriye taşımak için hepimize güç verecek. Ülkemizin spor tarihine baktığımızda hem ulusal hem de uluslararası alanda birçok başarıya imza attığımızı görüyoruz.  Ancak, buluşmamızın temel sebebi sadece geçmiş başarılarımızla yetinmek değil, gelecekte neler başarabileceğimizi planlamak ve sporun toplum üzerindeki dönüştürücü gücünü daha da derinlemesine keşfetmek olacak.
İzmir Spor Zirvesi'nin yıllar ilerledikçe bir Vizyon buluşması olmasını sağlamak en büyük amacımız. Genç ve dinamik nüfusumuzun nasıl yönlendirileceği, onların doğru bir şekilde spor sahalarına taşınması konusunda neler yapabileceğimizi hep birlikte ortaya çıkaracağız. Doğru spor yönetiminin, yıllarca sahalarımızda, salonlarımızda en iyi şekilde mücadele eden sporcularımızı ve teknik ekiplerimizi can kulağıyla dinlediğimizde ortaya çıkacağını düşünenlerdenim. Türkiye’de sporun yaşadığı belirli sorunların, sadece günlük skorlara bağlı olarak sporcularımız ve teknik ekiplere yüklenmesini doğru bulmuyorum. Sahada alınan bazı başarısız sonuçlar, kelimenin de doğru bir şekilde aktardığı gibi sadece sonuç. 

ÖNEMLİ KONULAR ELE ALINACAK

Nedenlerini doğru irdelemediğimiz sürece, spor yöneticilerinin de payını doğru tespit edip, bu konuda gerekli önlemleri almadığımız sürece, istediğimiz ve beklediğimiz başarılara ulaşmamız giderek daha da zorlaşacak. Sebep sonuç ilişkilerini doğru kurmak, spor yönetimi ve tüm ilişkili bilimlerle işbirliği yapmamız gerektiğine inanıyorum. Spor yöneticilerini seçerken, onları görevlendirirken önceliklerimizi doğru belirlemeli, ülkemizde spor yönetimi alanında da belirli sorunlar olduğunu kabullenerek bu alanda ilerlemeyi nasıl sağlayacağımızı planlamalıyız. Bu görevlendirmeler yapılırken, özellikle sporun içinden gelen, bu konuda yüksek düzeyde bilgisi ve deneyimi olan spor insanlarını değerlendirmesine odaklanmalıyız. Dünyada başarılı spor sistemlerine baktığımızda hem devlet yapılarında hem de kulüplerde sporun dışından gelen insanlara pek rastlamıyorsunuz. Ülkemizde spor yöneticilerinin dikkat etmesi gereken konuların başında görünmez olmak geliyor. Dünyada iki-üç ülke dışında futbol ve spor ekollerini incelediğimizde konuyla çok yakından ilgilenmiyorsanız birçok başkanı, yöneticiyi tanımadığınızı, görmediğinizi fark edeceksiniz. Spor, bireylerin fiziksel ve psikolojik sağlığını geliştirmekle kalmaz. Aynı zamanda toplumsal gelişimin de anahtarlarından biridir. Gençlerimizi sporla tanıştırmak; onları sağlıklı bir yaşam biçimine yönlendirmek, gelecekte hem birey hem de toplum olarak daha güçlü olmamızı sağlayacak.  Bugün dünya genelinde spor, sadece yüksek performans olarak algılanmıyor. Toplumları birleştiren ve sosyal kalkınmayı hızlandıran en önde gelen değerlerin de başında geliyor. Bu bağlamda, “İzmir Spor Zirvesi”, sporu sadece sportif başarılarla değil, toplumsal dönüşümle birlikte ele almamızı sağlayacak bir platform olacak. Bu zirve boyunca, kendi alanlarında uzmanlaşmış ve ülkemize büyük başarılar yaşatmış spor profesyonellerinden dinleyeceğimiz görüşler ve öneriler, ülkemiz sporunun geleceğini şekillendirmemize yardımcı olacak. Özellikle genç sporcularımızın nasıl daha fazla desteklenebileceği, sporda fırsat eşitliğinin nasıl sağlanacağı ve sporun tabana yayılmasında hangi stratejilerin izlenmesi gerektiği gibi önemli konuları ele alacağız.

SPOR YÖNETİMİ VURGUSU 

Onların bilgi birikimi ve deneyimlerinden çok daha fazla yararlanmamız gerektiğini düşünüyorum. Spor yönetiminin temellerinin sporcular ve teknik ekipler tarafından atılmasının gerekliliğini birçok başarılı ülkenin spor sistemi ortaya koyuyor. Bugün burada çekirdekten yetişmiş spor insanlarından dinleyeceğimiz önerilerin, herkes tarafından dikkate alınması en büyük dileğimiz. Dijitalleşen dünya ile birlikte, sporun da bu değişime ayak uydurması kaçınılmaz hale geldi. Günümüz teknolojileri, spor dünyasında yeni kapılar açıyor ve sporun milyarlarca insana ulaşmasını sağlıyor. Geleneksel spor yaklaşımlarını, dijital dünyanın sağladığı fırsatlarla, bilim ve teknolojiyle bir araya getirmek, ülke olarak nasıl daha ileriye gidebileceğimizi de ortaya çıkaracak.

İZMİR ALTIN DEĞERİ TAŞIYOR

Son dönemde ülkemizde sporun gelişimi ve yaygınlaşması adına yapılan tesisleşme yatırımları, gençlerimizin ve sporcularımızın daha modern, donanımlı ve uluslararası standartlara uygun alanlarda spor yapmalarını sağlıyor. Sayın Cumhurbaşkanımıza ülkemizde sportif başarılara zemin hazırlamak için atılan bu adımlar ve sporun her branşına verdiği önemli desteklerden dolayı şükranlarımı arzediyorum. Bu yatırımlar sayesinde ev sahipliği yaptığımız organizasyonlar Türkiye'nin uluslararası alanda ne kadar büyük bir potansiyele sahip olduğunu gösteriyor. Son olarak, 2032 Avrupa Futbol Şampiyonası organizasyonun İtalya ile birlikte ülkemiz ev sahipliğinde gerçekleştirilmesine karar verildi. Bu organizasyon, bugüne kadar Türkiye’de yapılmış en büyük sportif etkinlik olacak. Bu önemli gelişme vesilesiyle ülkemiz adına büyük bir mutluluk duyarken, ev sahibi kentler arasına İzmir’in de olması gerektiğinin altını çizmek istiyorum.  Ülkemiz ilk kez bir Avrupa şampiyonasına ev sahipliği yaparken, gerek tarihi ve kültürel mirası, gerek ege ve akdeniz coğrafyasının buluşma noktası olması,  gerek ise sadece yurt içi değil yurt dışına da uzanan lojistik ağıyla İzmir’in “altın” değeri taşıdığına inanıyorum.

"AŞMAMIZ GEREKEN BİRÇOK ENGEL VAR"

Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda Avrupa Şampiyonasıyla ilgili kararın gözden geçirilmesi için gerekli girişimleri hep beraber gerçekleştirmemiz gerektiği kanaatindeyim. Bugün bizleri bir araya getiren bu zirvenin böyle bir gelişmeye zemin yaratması en büyük temennimiz. Türkiye’nin ekonomik ve sosyal açıdan en önde gelen kentlerinden birinin potansiyelini zirvemiz sayesinde bir kez daha yetkili isimlere ve kurullara anlatabiliriz. Uluslararası organizasyonlar konusunda deneyimli olsak da aşmamız gereken birçok engel var. Bu engelleri de ortak akılla nasıl geride bırakacağımızı, konuşmamız, tartışmamız gerekiyor. İzmir Spor Zirvesi bu bağlamda, spor turizmi, spor ekonomisi ve uluslararası spor organizasyonlarına ev sahipliği yapma kapasitemizi artırma konusunda önemli bir zemin hazırlayacak.

"UYUM VE DAYANIŞMA İLE GÜÇLENİRİZ"

Elbette sporun gelişiminde sadece devlet politikalarının değil, aynı zamanda özel sektörün, yerel yönetimlerin, sivil toplum kuruluşlarının ve spor kulüplerinin de önemli bir rol oynadığını unutmamalıyız. Spor ekosistemi, tüm bu paydaşların uyum ve dayanışma içinde çalışmasıyla büyür ve güçlenir. Bugün burada bulunan sizlerin görüşleri, önerileri ve katkılarıyla sporumuzun daha da ileriye gitmesini sağlayacağız. İş birliği, dayanışma ve ortak hedefler doğrultusunda atılacak her adım, sadece sporcularımızın değil, toplumumuzun da daha sağlıklı, daha bilinçli ve daha güçlü bir geleceğe yürümesine vesile olacak. Son olarak, sporun aynı zamanda bir değerler sistemi sunduğunu bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Centilmenlik, disiplin, azim ve dayanışma gibi sporun temel değerleri, bizlere günlük hayatımızda da rehberlik edecek nitelikte... Hep birlikte sporun bu değerlerini yaymak, gençlerimize örnek olmak ve toplum olarak sporu hayatımızın bir parçası haline getirmek için adımlar atacağız."