Yıkılan binada kiracı olarak yaşayan annesi Dilek Sesver (58), anneannesi Mukadder Sesver (91), ikiz kız kardeşi Çağrı Bayat ile yeğenleri Elif Lina (5) ve Zeynep Mina Bayat'ı (6) kaybeden Melike Bayraktarlar (37), sorumlular aleyhine açılan davanın tüm duruşmalarını izledi. Aile adına davaya katılan ve suçluların en ağır cezayı alması için mücadele veren Bayraktarlar, dün yapılan karar duruşmasının ardından ailesinin Hacılarkırı Mezarlığı'ndaki kabirlerini ziyaret etti.
Dua eden Bayraktarlar, "kelebeğim" dediği annesi ve kardeşi için gözyaşı döktü.
"Bunun vicdanını yaşamak çok zordur"
Bayraktarlar, aile olarak iç içe yaşadıklarını, her gün görüştüklerini, şimdi hiçbirinin kalmadığını, hayatının büyük bir boşluğa girdiğini söyledi. Kız kardeşinin evlerinin inşaatının bitmemesi nedeniyle annesiyle yaşadığını belirten Bayraktarlar, annesinin evin en küçük depremde dahi sallanmasından şikayet ettiğini anlattı. Davanın sonuçlanmasının içlerini soğutması gerekirken kendilerini daha da üzdüğünü dile getiren Bayraktarlar, binanın müteahhidi ve fenni mesulüne verilen 12 yıl 6'şar aylık cezanın yetersiz olduğunu savundu.
Bayraktarlar, 11 canın yitirildiği bir olay için bu cezanın az olduğunu öne sürerek, şöyle konuştu:
"Yağcıoğlu Apartmanı'nda toplam 11 kayıp var, 5'i zaten benim ailem. Olay geçeli 1,5 yıl oldu. Sorumlular için de bunun vicdanını yaşamak çok zordur. Kendilerini mahkeme sürecinde savunuyorlardı ama eminim dışarıda vicdanlarıyla kalabilmek içindir. Sanıklara verilen 12 yıl 6 ay yeterli gelmiyor. Gönlümden geçen, ben nasıl yalnız kalarak zor yaşıyorsam onların aileleri de yokluklarını görsünler. Babalarının, dedelerinin yokluğunu görsünler. Biz daha yüksek bir ceza bekliyorduk. Müebbet, 22 yıl olabilir diyorduk, daha fazlasını istiyorduk. Avukatlarımız karara itiraz edecek. Ömürleri yettiği kadar cezaevinde kalsınlar istiyoruz."
Müşteki avukatları da karara itiraz edeceklerini bildirdi. Sanıklar hakkında verilen 12 yıl 6'şar ay hapis cezasının İnfaz Yasası'na göre ortalama 6 yıl 3'er aya karşılık geldiğini kaydeden avukatlar, bunun denetimli serbestlik uygulamasıyla daha da düşebileceğini ifade etti.