SONKALEİZMİR- Bölgeye büyük yapılaşma getireceği, doğa tahribatına neden olacağı, su kıtlığı yaratacağı eleştirileri getirilen ve "İzmir'in Kanal İstanbul'u" adıyla anılan Ege Turizm Merkezi- Çeşme Projesi bölgede yaşayan yurttaşları ve çevrecileri isyan ettirdi. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un önceki gün İzmir'de bir basın toplantısı düzenleyip tanıtımını yaptığı, yarımadaya çok yoğun bir nüfus hareketliliği ve çevre tahribatı getirecek projeye Çeşme Çevre Platformu'ndan sert bir tepki geldi.
YARIMADA BETONA BOĞULACAK
Projenin yarımadaya vereceği zararı madde madde özetleyen platformun açıklaması şöyle:
1. Çeşme Turizm Bölgesi 12.017 Hektar (120.000.000 m2) alanı kaplıyor. Turizm bölgesi dışında bundan ayrı 11 adet Turizm Merkezi de bulunuyor. Hepsinin toplam alanı 18.000 Hektarı geçer. Çeşme yarımadasının büyüklüğü yaklaşık 30.000 Hektar. Yani yarımadanın yarıdan çoğu Turizm Bölgesi.
2. Turizm Bölgesindeki tescilli orman alanı 5.250 Hektar (52.500.000. m2).. Bu miktara 11 adet turizm merkezindeki orman alanları dahil değil. Yani 12.000 hektarlık turizm merkezinin 5.000 hektarı tescilli orman. Orman alanlarının yaklaşık 20.000.000 m2'si Zeytineli bölgesindeki ormanlık alanlar. Turizm bölgesinin 20.000.000 m2'si deniz yüzeyi. Bildiğimiz deniz yani. Turizm bölgesinin 42 km'si kıyı. Bu miktara 11 adet Turizm merkezi dahil değil.
YURTTAŞLAR DENİZE GİREMEYECEK
3. Turizm bölgesindeki 42 km kıyının tamamı yerli ve yabancı yatırımcıya irtifak hakkı tesis edilerek devredilecek. Bu kıyılardan tahsis sahibi dışında hiçbir yurttaş yararlanamayacak. Oysa anayasaya göre kıyılar devletin hüküm ve tasarrufundadır.
4. 20.000.000 m2 deniz alanına ve içindeki adalara hiç kimse giremeyecek. Çünkü deniz yüzeyleri ve adalar tahsisi alanın özel mülkiyetinde olacak.
5. 52.500.000 m2 orman alanı tahsis sahibinin özel mülkiyeti gibi olacak, kapatılarak hiç kimse alınmayacak. Orman alanları kesilip 12 adet golf sahası yapılacak.
TARIM VE HAYVANCILIĞI BİTİRECEK
6. Turizm bölgesinin 6.000.000 m2'si mera alanıdır. Anayasaya göre meralar tarım ve hayvancılık amacı dışında kullanılamaz ve köylere tahsis edilir. Ancak 6.000.000 m2 mera alanı tahsis sahibinin özel mülkü olacak hiç kimse meralardan yararlanamayacak.
7. Turizm Bölgesinin 1.000.000.m2 zeytinlik ve nitelikli tarım alanıdır. Bu alanlarda tahsis alana devredilecektir.
DOĞAL ALANLAR TAHRİP EDİLECEK
8. Turizm bölgesinin 3.000.000 m2 kısmı doğal SİT alanıdır. ( Nitelikli Koruma ve Sürdürülebilir koruma alanı)
9. Alaçatı Gölobası mevkii çok özel bir bölge olup Türkiye Natura 2000 habitatları arasında korunması öncelikli alanlar arasındadır. Ancak bu bölge golf sahası yapılacak alanlar arasındadır.
ÜÇTE İKİSİ YABANCILARIN ELİNE GEÇECEK
10. Çeşme yarımadasının üçte ikisi Turizm Bölgesi ve ilave olarak 11 adet turizm merkezidir. Turizm Tahsis Kanunu gereğince Cumhurbaşkanı kararı ile bu bölgenin tamamında, yani yarımadanın üçte ikisinde yabancı lehine bir tür özel mülkiyet hakkı tanınacak. Onun arazisine (yani yarımadanın üçte ikisi alana, yani ona ait ormanlarına, kıyılarına, meralarına, adalarına ve denizlerine) hiç kimse giremeyecek ve yararlanamayacaktır.
ESNAFIN PARA KAZANMA BEKLENTİSİ BOŞ
11. Bir tür Turizm Bölgesi cumhuriyetinde kendi dünyasını kuracaktır. Çeşme'nin yerli esnafın ve tüccarının para kazanma beklentisi boşunadır. Aksine kendi elindeki değeri de kaybedecektir.
Turizm Kararı iptali için açtığımız dava Danıştay 6.Dairesinde görülmekte olup, 27 Ekim 2021 günü Çeşme'de keşif yapılmıştır. Bilirkişi heyet raporu beklenmektedir. Ayrıca, bölgenin Doğal SİT dereceleri, yapılaşmaya elverişli hale getirmek için düşürülmüş olup bu kararını iptali için de İzmir 2.İdar Mahkemesinde, 27 Aralık 2021'de dava açtık. Devam etmektedir."
"İZMİR'İN KANAL İSTANBUL'U"
Türkiye, Çeşme Projesi'ni Cumhurbaşkanlığı'nca yayımlanan "acele kamulaştırma kararları" ile duymuştu. Çok sayıda yeni turizm tesisi, golf sahası, villa ve marinayı içinde barındıracak proje nedeniyle Urla ve Çeşme'deki 511 araziye yönelik Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla "acele kamulaştırma" kararları çıkarılmıştı. Ancak, yurttaşların tapulu arazileri için çıkarılan bu kararlar büyük tepki çekmişti. Kısa süre sonra arazilerin büyük bölümünde "acele kamulaştırma kararı" kaldırılmıştı.
Ancak projeye tepkileri dinmemişti. Yurttaşlar ve çevrecilerin, bölgeye büyük yapılaşma getireceği, doğa tahribatına neden olacağı ve su kıtlığı yaratacağı eleştirilerini getirdiği projeye yönelik TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu ise "İzmir'in Kanal İstanbulu" değerlendirmesini yapmıştı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Aziz Kocaoğlu da çevrecilerin "rant ve talan projesi" diyerek tepki gösterdiği projenin iptali için açılan davaya destek vermişti. Kocaoğlu, davanın bilirkişi ücreti için 2 bin TL yatırmıştı.