Urla Anadolu Lisesi'nde okuyan 10 kız öğrenci, kurgu için kendilerine yardım eden bir erkek öğrenci ile kadına karşı yapılan şiddete dikkat çekmek ve farkındalık yaratmak amacı ile 'Can Kırıkları' isimli bir film çekti. Her öğrencinin cinayete kurban giden bir kadını canlandırdığı 14 dakikalık filmde, öğrenciler 'Bu kadınlar yaşasaydı ve hayatlarına devam etseydi, nasıl olurdu' sorusundan yola çıkarak 10 kadına mutlu bir son yazdı. Filmin sonunda kadına şiddete dur demek için bir kamu spotu da ekleyen öğrenciler, filmin çekimlerini bir günde bitirdi. Yetenekli öğrenciler, filmleri ile Kütahya Tavşanlı Ahmet Ulucay Bilim ve Sanat Merkezi'nin yaptığı yarışmada Türkiye ikincisi oldu, Seferihisar Necat Hepkon Mesleki ve Ticaret Meslek Lisesi'nin yarışmasında jüri özel ödülü aldı. Urla Anadolu Lisesi'nin 3'üncü kez düzenlediği Kısa Film Festivali'nde de gösterilen 'Can Kırıkları' filmini izleyen salondaki herkesin gözleri doldu ve oluşturulan jüri tarafından birinci seçildi.
Filmin yönetmenliğini üstlenen lise öğrencisi Deniz Serin, okulun düzenlediği festivalde gözyaşlarını tutamayarak yaptığı konuşmasında, "Ben bu ülkede eşitlik göremiyorum. Ben her gün evden çıkarken bir kere değil, 30 kere giydiğim kıyafete bakıyorum. Evden çıkacağım saati ayarlıyorum. Acaba otobüste, dolmuşta başıma bir şey gelir mi diye korkuyorum. Ben korkuyorsam, ailem ne yapsın? Ben korkuyorsam, ailem korkmasın mı? Annem benim saçımın teline zarar gelmesin diye her şeyimle ilgilendi. Bu grupta olan tüm arkadaşlarım, kadınların hayatlarını okurken 'Ben bu kadını oynayamam, can veremem' dedi. Onlar orada yatarken, biz burada onlara can veremeyiz. Biz sadece onlar için farkındalık yaratmak istemiştik ve bunun karşılığını aldık" dedi.
Öğrenciler, filmlerinin daha çok kişiye ulaşması için başka festivallere başvurmaya devam edeceklerini söyledi.
'BİR ŞEYLER BAŞARDIĞIMIZI DÜŞÜNÜYORUZ'
Film ile farkındalık yaratmak istediklerini belirten Deniz Serin, "Fiziksel veya psikolojik hiç fark etmez. Kadın yemek yapmadığı için şiddete maruz kalabiliyorken, kısa etek giydiği için de şiddete maruz kalıyor. Ya da kocasının barışma teklifini kabul etmediği için şiddet görüyor. Filmde cinayete kurban gitmiş kadınların kadın sığınma evine yerleştikleri alternatif bir son kurgulayarak, kadınların hayat hikayelerini paylaştık. Çok mutluyuz, bir şeyler başardığımızı düşünüyoruz" diye konuştu.
Film konusunda öğrencilere yardımcı olan edebiyat öğretmeni Selvi Gürpınar, "Can Kırıkları filmi izleyiciyi gönlünden vurdu, tam kalbinin ortasından vurdu. Çünkü çocuklar gerçekten yüreklerini koyarak bu işi yaptılar, çok gayret ettiler. Film bittikten hemen sonra filmi liselerarası birçok yarışmaya gönderdik ve çok güzel dönüşler aldık. Onlarla beraber bir şey yapmış olmaktan çok mutluyum. Fikirden tutun da senaryoya, onu yazıya geçirmeye, oyunculuğa, mekan ayarlamaya kadar kendileri yaptılar. Öğrencilerimle gurur duyuyorum. Bunları gördükçe, çocuklar gelecek yıllarda sinema televizyonla uğraşacaklar diye düşünüyorum. En az 5- 10 çocuğumuzu geleceğin yönetmen adaylarına çevirebiliriz bence" dedi.
Öğrencilerden Su Nur Basut, "Ben filmde Leyla Aydemir'i canlandırdım. 2018 yılında öldürülen küçük bir çocuktu. Çocukların ve kadınların öldürülmesine kimsenin ses çıkartmadığını düşünüyorum. Belki bu film insanlar için biraz da olsa ses olmuştur. Böyle bir filmde yer almak çok gurur verici. Onları ve hikayelerini biraz da olsa yaşatmış olduk" diye konuştu.