GÜNCEL POLİTİKA YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ SPOR MAGAZİN RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
22 Şubat 2022 Salı 15:41

Küçük Menderes Deltası için kritik karar

İzmir'de Küçük Menderes Deltası Doğal Sit alanlarındaki statü değişikliklerine ilişkin TMMOB Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi, Efes Çevre Doğa ve Kültür Derneği ve Ege Çevre ve Kültür Platformu Derneği tarafından açılan davada kısmi iptal kararı çıktı. Şehir Plancıları Odası'ndan yapılan açıklamada, "Sit statüsüne sahip sulak alan habitatlarının olduğu bölgeler 'Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanları' koruma statüsüne dönüştürülüyor. Esas niyet koruma değil" denildi.

SONKALEİZMİR-Selçuk Küçük Menderes Deltası Doğal Sit alanlarındaki statü değişikliklerine ilişkin açılan davada kısmi iptal kararı verildi.  TMMOB Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi, Efes Çevre Doğa ve Kültür Derneği ve Ege Çevre ve Kültür Platformu Derneği tarafından yapılan ortak açıklamada, 'Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanları' koruma statüsü ile esas amacın sit alanlarının korunması olmadığı vurgulandı. Yazılı açıklama şöyle:

"Çevre ve Şehircilik Bakanlığı`nın İzmir genelinde doğal ekosistemin bütüncül olarak korunması konusunda son derece hatalı kararlar aldığı bütün kamuoyu tarafından bilinmektedir. Sit statüsü değiştirilen alanlarda bir süre sonra plan kararlarındaki değişiklikler gündeme gelmektedir. Bu durum sulak alan, orman ve tarım alanı gibi doğal yapının önemli unsurlarını oluşturan arazi kullanım deseninin hızla kentsel alanlara dönüşmesinin yolunu açmakta olup habitatların parçalanarak yok olmasına neden olmaktadır. İklim değişikliğinin etkilerini doğal afetlerle yaşadığımız bu günlerde doğal alanların korunması toplumun ortak sorumluluğunda bulunmaktadır. 
Sit statülerinin belirlenmesi konusunda sürekli olarak karşılaştığımız bir durum var: Askıya çıkarılan işlemin ekinde bir adet pafta dışında herhangi bir veri, açıklama, bilimsel rapor bulunmamaktadır. Bu durum doğal olarak yapılan işlemin bilimselliği konusunda ciddi soru işaretleri barındırmaktadır. Oysa 19.07.2012 tarihli 28358 Resmi Gazete Sayısı ile ilan edilen Korunan Alanların Tespit, Tescil ve Onayına ilişkin Usul ve Esaslara Dair Yönetmelik koruma alanlarının ekolojik bilimsel araştırmalara dayanması gerekçesiyle ilan edilmiş ve bu gerekçeyle sit statülerine yönelik çalışmalar başlatılmıştır. Ancak yaşanan süreçte ilgili Bakanlık tarafından ilgili yönetmelik kapsamında hazırlanması zorunlu olan Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Raporu kamuoyu ile paylaşılmamıştır. 
Kültür Bakanlığı döneminde tescil edilen ve büyük bir bölümü bütüncül irdelemelere dayanılarak yapılan doğal sit alanı tescillerinin sorunlu yönlerinin olduğu kabul edilmekle birlikte, bu sorunların çözümü için izlenmesi gereken yol ilgili bilimsel uzmanlık alanlarının katılımıyla gerçekleştirilecek olan analiz ve araştırma süreçlerinin izlenmesi olmalıdır. Söz konusu sit alanlarının yeniden değerlendirilmesi sürecinde, bu sorunların bütüncül ve bilimsel yaklaşımla, şeffaf bir yol izlenerek çözülmesi bu alanların korunabilmesi için temel bir zorunluluktur. Karar verme süreçlerinin yürütülmesinde konularında ihtisaslaşmış, konularında uzun yıllardır çalışmaları olan, yeri tanıyan ve bilimsel yayınları olan Meslek Odaları, akademik üyeler ve diğer uzman gerçek tüzel kişilerin görüşlerine danışılması gerekliliği gözardı edilmiştir.

Gerçekleştirilen koruma statüsü değişikliklerinin özellikle yerleşim alanı çeperlerinde ve turizm alanı sınırları içinde yer alan bölgelerdeki doğal sit alanlarında yapılması ve sonrasında plan kararlarında parçacı müdahalelerde bulunulması esas niyetin koruma olmadığını da ortaya çıkarmaktadır. Özellikle kıyı alanlarında yer alan daha önceden birinci derece sit statüsüne sahip sulak alan habitatlarının olduğu bölgeler "Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanları" koruma statüsüne dönüşmüştür. İlgili Yönetmelik sonrasında ilgili Bakanlık tarafından çıkarılan ilke kararları doğrultusunda özellikle "Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanları"nda sanayi alanları dahil birçok kentsel kullanımın yer almasına izin verilmektedir. Geçtiğimiz on yıl boyunca doğal alanların korunması konusunda değişen yasa ve yönetsel çerçeve ile revize edilen koruma statüsü kararları doğal alanların tahribatını hızla arttırmaktadır. 

Geldiğimiz süreçte Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından bilimsel temelden yoksun bir şekilde Selçuk İlçesinde ekosistemin bütüncül olarak korunmasına darbe vuracak değişikliklerin bir kısmı hukuka aykırı bulunarak İzmir 5.İdare Mahkemesinin 2020/743 Esas, 2021/1843 Karar ile iptal edilmiştir.  Her ne kadar dava konusu işlemin bir kısmının sahip olduğu flora ve fauna nedeniyle iptal edilmiş olsa da işlemin bütününe ilişkin verilen kararın (kısmen iptal kısmen red) bilimselliği tartışmalıdır. Dava konusu işlemle belirlenen yeni sit statüleri Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Raporuna dayanıp dayanmadığına ilişkin bilirkişiler tarafından herhangi bir değerlendirme yapılmadığı, yaptığımız itirazların da dikkate alınmaması alan üzerinde geri dönülmesi mümkün olmayan sonuçlara neden olacaktır.

Doğal sit alanlarında bilimsel olarak tartışmalı bir şekilde belirlenen ve toplum yararından uzak düzenlemelerin takipçisi olmaya devam edeceğimizi kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz."